Uras, Atina'da yayımlanan Kathimerini gazetesindeki demecinde, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilere değindi.
Kathimerini'nin, "Atina'da yabancı misyon temsilcileri arasında eşi ile tüm etkinliklerde yer alan ve kendilerini konuk eden ülkeyi tanımaya gayret gösteren seçkin diplomasi anlayışına sahip bir diplomat" olarak tanımladığı Uras, Türkiye ile Yunanistan arasında turizm ve ticari alandaki işbirliğinde önemli ilerlemeler kaydedildiğini ancak iki ülkenin daha çok işbirliği yapma imkanına sahip olduğunu ifade etti. Uras, "Yunanların ürettiği her şeyi satın alıyoruz. Almanya ve İtalya'yı bile geçtik. Bu bizim için önemli ve ayni zamanda krizde bulunan Yunanistan'a bir şekilde destek olduğuna inanıyoruz" dedi.
Uras, Yunanistan'da ekonomik krizin patlak vermesinin ardından çok sayıda Yunanın Türkiye'ye geldiğini belirterek, "Türkiye, Yunanları her alanda kabul eden bir ülke. Türk Hava Yolları'nın uçaklarını kullanan 100 Yunan pilotumuz var. Üniversitelerimizde yüzlerce eğitim görevlisi ve arkeologlar bulunuyor. Doktor ve hemşireleri Türkiye'ye gelip çalışmaları için cesaretlendiriyoruz. Yunanistan'da 7 bin fazla, bizde ise 20 bine yakın eksik var. Buna göre Yunanistan'ın sunabileceği ne varsa alabiliriz" diye konuştu.
Büyükelçi Uras, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ticaret hacminde bir dengesizlik söz konusu olduğunu ancak Yunanistan'ın satın alma gücü eksikliği ve özellikle AB ülkeleri arasındaki yüksek rekabet nedeniyle bunu anlayışla karşıladığını belirtti. Buna rağmen, yatırımlar konusunun büyük önem taşıdığını ifade eden Uras, Türk işadamlarının Yunanistan'a daha çok yatırım yapmayı arzuladığını ancak ülkedeki bürokrasi nedeniyle zorluklarla karşılaştığını söyledi.
Büyükelçi Uras, şunları kaydetti:
"Yatırımcılar AB ülkelerinden olmadığı durumlarda ise iş daha da zorlaşıyor, çünkü sınıra yakın bölgelerde yatırım yapmak istemeleri durumunda bazı komisyonlardan geçmeleri gerekiyor. Bu komisyonlar da ekonomik ilerleme anlayışıyla işlemiyor. Bu durumda işlemler uzun zaman alıyor. Sanırım, kararları alan insanlar ekonomik çıkarlara gereken önemi vermiyor. Örneğin, Yunanistan'ın, Türkiye'ye yakın bölgelerde satışa çıkardığı bölgesel havaalanları ve marinalar var. Bunlara, Paris Havaalanı ile işbirliği olan TAV gibi çok ciddi şirketler ilgi gösterdiler ancak hepsi reddedildi. Yunanistan'ın ilerlemesi için meselelere daha özgürlükçü bir anlayışla yaklaşılmalı. Buna rağmen, Doğuş grubunun satın aldığı 6 marina ile ilgili her şey normal gidiyor. Bu yerlerde ne personel alımında ne de idaresinde bir şey değiştirildi. Oysa, daha çok kazanç sağlanabilirdi. Yazık".
Turizme de değinen Uras, 2014 yazının iki ülke için çok şey vaad ettiğini ifade ederek, "Türkiye, turizm konusunda uluslararası destinasyon sıralamasında altıncı sırada bulunuyor. İstanbul ise iki havaalanıyla büyük bir kavşak oluşturuyor. Türk Hava Yolları, her gün Çin, Brezilya ve Avustralya gibi uzak hedeflere sefer yapıyor. Bu turistler Türkiye'ye kadar geldiğinde Yunanistan'a da gitmek istiyor. Bizler, Yunanistan ile işbirliği halinde 'bir seyahat-iki yön' uygulamasını geliştirmeyi arzu ediyoruz ancak önümüzde yapacak daha çok işimiz var. Geçen yıl bir milyon Türk turist Yunanistan'ı ziyaret etti. Yani ortak çalışmayı sürdürmeliyiz. Daha çok şeyler yapmalıyız" diye konuştu.
Demecinde, Türklerle Yunanların arasında birçok ortak nokta bulunduğunu ve Yunanların da bunu bildiğini belirten Uras, bu konuda Yunan televizyonlarında yayımlanan Türk dizilerinin önemli rol oynadığını ifade etti.
Uras, "Yunanlarla çok ortak yönümüz var. Yunan televizyonlarında 7-8 Türk dizisi yayınlanıyor ve tüm Yunanistan'da izleniyor. İnsanlar her gece aile yaşamının, duyguların, yeme içme alışkanlıklarının benzer olduğunu görüyor. Bunlar en iyi elçileri oluşturuyor. Türkler de ayni şeyi hissediyor, Yunanistan'ı merak ediyor ve özellikle adalarla ilgileniyor" dedi.
