Ankara 18. İdare Mahkemesinin kararının gerekçesinde, SBS'nin, tüm ülke çapında yapılan ve özel okul ile devlet okulları öğrencilerinin seviyelerini Anayasal eşitlik çatısı altında eşit uygulamayla ölçmeyi amaçlayan bir sınav olduğu belirtildi.
Bu sınava ilişkin düzenlemeler ve uygulanacak tüm kurallarını yönetmelik, yönerge ve kılavuzla belirlendiği vurgulanan kararda, sınavın amacına uygun şekilde yapılarak sınav sonuçlarının ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde doğru hesaplanması ve yerleştirme işlemlerinin buna göre gerçekleştirilmesinin idarenin sorumluluğu altında olduğuna işaret edildi.
Kararda, "Söz konusu sınava katılan 1 milyon 112 bin 604 öğrenci dikkate alındığında, sınav sonuçlarının değerlendirilmesinde göz ardı edilen bir kuralın veya hesaplamada yapılacak en küçük bir hatanın, bir çok öğrencinin hakkını etkileyebilecek potansiyele sahip olduğunun kabulü gerekmektedir" ifadesi kullanıldı.
Olayda, 8 Haziran 2013'te yapılan SBS sonuçlarının Almanca ve Fransızca testlerini cevaplayan 718 adayın yabancı dil testlerine ilişkin değerlendirmede yanlışlık yapıldığının tespit edilmesi nedeniyle Almanca ve Fransızca testlerinden sınava giren adayların yeniden değerlendirmesinin yapıldığı belirtildi.
Bu testlere ilişkin yeni puanların saat 17.00'de açıklandığı, ancak her bir öğrencinin sınavdaki doğruları yanlışlarının her aday için belirlenen ham puanları belirlediği kaydedilen kararda, tüm adayların ham puanları toplamının, sınava giren öğrenci sayısına bölünerek her testin ortalamasının bulunduğu bildirildi.
Hem puanların test ortalamaları ile sınava giren öğrenci sayısı kullanılarak her testin standart sapmasının hesaplandığı anlatılan kararda, adayın her bir teste ait standart puanının, o teste ait ortalama ve standart sapma kullanılarak tüm adayların ham puanlarının ortalamasını 50'ye, standart sapmasını 10'a getiren bir dönüşterme işlemi sonunda elde edildiği belirtildi.
Her test için hesaplanan standart puanların Türkçe ve matematik dersleri için 4, fen bilimleri ve sosyal bilimler için 3, yabancı dili için 2 katsayısı ile çarpılarak her bir testin ağırlıklı standart puanının bulunduğu bilgisine yer verilen kararda, testlerin ağırlıklı standart puanlarının da toplanarak, toplam ağırlıklı standart puanın bulunduğu belirtildi. Kararda, şunlar kaydedildi:
"Bu testlere ait test ortalamaları ve standart sapmalarının diğer tüm öğrencilerin puanını ve Türkiye geneli başarı sıralamasını, dolayısıyla yerleştirme işlemlerini etkilediği anlaşıldığından, yalnızca Almanca ve Fransızca testlerini yanıtlayan 718 adayın sınav sonuçlarının ve cevap anahtarının değil sınava giren tüm adayların tamamının sınav sonuçlarının ve cevap anahtarlarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır."
Kararda, davalı Milli Eğitim Bakanlığının, hatalı değerlendirildiği tespit edilen 718 adayın yabancı dil testlerini, sınav sonuçlarının açıklandığı gün ilgili mevzuata uygun olarak yeniden değerlendirdiği hatırlatıldı.
MEB'in, yabancı dil testlerinde standart sapmada oluşan kaymanın binde üç düzeyinde olduğunu belirttiği kaydedilen kararda, bunun yeni hesaplanan standart sapma esas alınarak yapılacak hesaplama sonucunda 4,8 olan test ortalamasında değişime sebep vermeyeceğini savunduğu aktarıldı.
MEB'in, "yerleştirmede esas olanın orta öğretime yerleştirme puanı olduğu, yapılacak yeni bir değerlendirme sonucunda standart sapmadaki binde 3'lük değişimin ortaöğretime yerleştirme puanındaki etkisinin on binde bir düzeyinde olduğu ve söz konusu değişimin öğrenci yerleştirmedeki etkisinin yok denecek kadar az olduğu" yönünde savunma yaptığı hatırlatıldı.
Kararda, muhtemel değişimin öğrenci yerleştirmesinde etkisinin puanların yeniden hesap edilerek yerleştirmenin buna göre yapılmasıyla ortaya çıkacağı açık olduğundan MEB'in bu iddialarına itibar edilmediği kaydedildi.
Davalı MEB'in iddia ettiği gibi söz konusu değişimin öğrenci yerleştirmedeki etkisinin yok denecek kadar az olması halinin hukuken kabul edilebilir olmadığına işaret edilen kararda, bu durumun dava konusu işlemi hukuka uygun hale getirmeyeceği vurgulandı.
Kararda, şu tespitler yapıldı:
"Bu durumda 8 Haziran 2013'te yapılan SBS sonuçlarının, MEB Merkezi Sistemle Öğrenci Alan Ortaöğretim Kurumlarına Öğrenci Yerleştirme Yönergesi ve 2013 Yılı Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Sistemi-Seviye Belirleme Sınavı Başvuru Kılavuzunun sınav sonuçlarının değerledirilmesine ilişkin hükümlerine uygun olarak hesaplanmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır."
Davalı MEB'in, mahkemenin oy birliğiyle aldığı karara 30 gün içinde temyiz hakkı bulunuyor. Temyiz istemini Danıştay karara bağlayacak.
(Bitti)