Konuyu AA muhabirine değerlendiren İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Durmuş Tezcan, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun uyarınca, kasıtlı işlenen suçlarda 3 yıl veya daha az hapis cezası alanlarla ilgili cumhuriyet başsavcılığınca 10 gün süreli çağrı kağıdı gönderildiğini, bu süre içerisinde teslim olmayanlar hakkında yakalama emri çıkarıldığını anlattı.
Tezcan, 3 yıldan fazla hapis cezası alanlar hakkında ise doğrudan yakalama emri çıkarılabildiğini belirterek, "Burada da böyle bir durum söz konusu. Ancak bu infaz savcılığının takdirinde bir durum. Cumhuriyet savcısı infaz defterine kaydedilen cezanın süresi gözetilerek yakalama emri çıkartır. Dilerse çağrı kağıdı çıkartır, 10 günlük süre verir. Dilerse 3 yıldan fazla hapis cezası alanlar için doğrudan yakalama emri çıkartabilir" dedi.
Kanun'un 17. maddesinin, kasten suçlarda 3 yıl, taksirli suçlarda 5 yıl veya daha fazla süreli cezalarda çağrı üzerine gelen hükümlünün isteği üzerine cumhuriyet başsavcılığınca infazın ertelenebileceğinin düzenlediğini aktaran Tezcan, ertelemenin her defasında 1 yılı geçmemek üzere en fazla 2 kez uygulanabileceğini söyledi.
Tezcan, "Bu durumda gidip teslim olursa 1 yılı geçmemek üzere kanun diyor ki 'erteleme talebinde bulunabilir' ancak bunu Cumhuriyet Başsavcılığının takdirine bırakıyor. Şayet cezaevleri doluysa, hemen infaz etme imkanı yoksa pekala savcılık da bu işlemi haklı bulursa infazı erteleyebilir" dedi.
İnfaza başlandıktan sonra da erteleme talebinde bulunulabileceğini belirten Tezcan, bu hallerde 6 ayı geçmeyen süreyle 2 kez erteleme yapılabileceğini kaydetti.
Aziz Yıldırım'ın bundan önce cezaevinde tutuklu olarak kaldığını, cezanın kesinleşmesiyle artık hükümlü durumunda olduğunu anımsatan Tezcan, "Şimdi infazı başlayacak. Savcılık kendisine herhalde 10 günlük süre verecek böyle bir olayda kamuoyuna mal olmuş birisinin kaçma durumu olmadığına göre. O sürede gidip teslim olup gerekçeler ileri sürerse savcılık da kabul ederse infazın 1'er yıl 2 defa ertelenmesi mümkün görünüyor, İnfaz Kanunu'nun 17. maddesine göre" diye konuştu.
-"Hak ihlali tespit edilirse yeniden yargılama yolu açılır"
Yıldırım'ın, Anayasa Mahkemesine başvurması ve mahkemenin adil yargılanma hakkının ihlaline karar vermesi halinde, yeniden yargılama yolunun açılabileceğini ve bu durumda infazın duracağını belirten Tezcan, buna karşın Anayasa Mahkemesine bireysel başvurunun infazı ertelemeyeceğini vurguladı.
Tezcan, "Anayasa Mahkemesi, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varır, bu eksiğin giderilmesi yönünde karar alırsa yeniden yargılama yapılması gerekmektedir. Bu zaten Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarında da eskiden beri uyguladığı bir durumdur. Eğer örneğin hakim tarafsızlığı, bağımsızlığının ihlali gibi bir nedenle adil yargılanma hakkı ihlal edilmiş derse verilmiş karar taraflı bir karar sayılır. O nedenle yeni bir mahkemenin bunu silbaştan yargılayıp sonuçlandırması gerekir. Bu genel bir durumdur. Her davanın içeriği kendine has özellikler taşır ve farklılıklar gösterebilir" değerlendirmesinde bulundu.
-"Ceza 3 yıldan fazla olduğu için yakalama kararı çıkarılacak"
Eski Cumhuriyet Başsavcısı Avukat Reşat Petek ise 3 yıldan fazla hapis cezası kesinleşenler için infaz savcılığınca yakalama kararı çıkarıldığını söyledi.
Petek, "Bildiğim kadarıyla kesinleşen cezası 3 yıldan fazla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazında da herhangi bir olumlu sonuç alamadığı için infaz savcısı yakalama kararı çıkaracak. İnfazın ertelenmesini şartları varsa infaz savcılığı yapabilir. O da hastalık, sağlık nedenlerine dayalı olarak olabilir. Onun dışındaki hallerde süre itibarıyla ertelemeye el vermiyor ceza miktarı. İşi, gücü birtakım sebeplerle erteleme imkanı var yasa gereğince ama cezanın miktarı itibarıyla sağlık durumu dışında erteleme görünmüyor. Cezanın infaz edilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Cezanın 3 yıl ve daha az olduğu hallerde davetiye çıkarıldığını aktaran Petek, "Davetiye çıkmaması lazım. Çünkü yasada cezaevinde yatması gereken kalan süreden bahsedilmiyor. 2 yıl yatacağı söyleniyor ama İnfaz Kanunu'na göre yatması gereken değil aldığı ceza miktarına göre pozisyon belirleniyor" dedi.
-"Anayasa Mahkemesine başvurulması infazı durdurmaz"
Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez de Anayasa Mahkemesinin hak ihlali tespit etmesinin yeniden yargılama yolunu açabileceğini belirtti.
Hakyemez, "Eğer ihlal durumu olursa yeniden yargılama yolunu açar doğru ama ihlal durumu çıkar mı bilemiyorum. Diyelim ki başvurdu ve adil yargılanma hakkının ihlaline karar verildi. Bu mağduriyetin giderilmesi için yeniden yargılanması gerekir. Ondan sonra mahkeme yine karar verecektir, tabii ki bunları gözönünde bulunduracak, kişi ne için başvuruyor? Mahkum olduğu için, mahkumiyetin ortadan kalkması için gayret sarf edecek ve yeniden yargılama süreci başlayacaktır burada. Bu da muhtemelen o kişinin durumunu yeniden gözden geçirmeyi gerekli kılar" değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Hakyemez, Anayasa Mahkemesine başvurulmasının infazı durdurmayacağını kaydetti.