AK Parti'den yapılan açıklamada, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz'un Twitter'a yazdığı gündeme ilişkin değerlendirmelere yer verildi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Çıkın konuşun, hükümete tepki gösterin' sözlerini hatırlatan Kapusuz, Kılıçdaroğlu'nun kendisi gibi düşünmeyen sendikalara ve sivil toplum örgütlerine tepki gösterdiğini savundu. Kapusuz, Twitter'da şu görüşlere yer verdi:
'Anlaşılıyor ki Kılıçdaroğlu, CHP yandaşı bir sivil toplum oluşturmak istiyor. Farklı düşünen STK'ları direkt isim zikrederek yıpratmaya çalışıyor. Esasen Hükümetin doğru işlerini tasvip eden STK'ları hedefe koymasının nedeni de budur. Kendisinin beceremediği siyasi muhalefeti STK'lardan bekliyor. 'Ben beceremiyorum gelin bu işe bir el atın' demeye getiriyor.
TÜSİAD Başkanı dün şöyle bir cümle kurdu: 'Biz siyaset için siyaset yapmıyoruz'. Allah aşkına bu nasıl bir mantıktır? Güncel siyasi tartışmalarda muhalefet partisinin temsilcisi gibi konuşup Kılıçdaroğlu ile siyasi paslaşma yapacaksın sonra da 'ben siyaset için siyaset yapmıyorum' diyeceksin. Peki ne için siyaset yapıyorsunuz? Siz kimi kandırıyorsunuz? Bu millet bunu yutar mı? TÜSİAD'ın CHP'nin sözcüsü gibi davrandığını bilmeyen mi var? Bakın mesela bugün Kılıçdaroğlu yine bir çağrıda bulundu ve diğer STK'lara seslenerek "TÜSİAD'a sahip çıkın" dedi. Yani TÜSİAD adeta CHP'nin yan kuruluşu gibi... Yine TÜSİAD yüksek istişare kurulu başkanı dün muhalefet genel başkanının ağzıyla konuşup hükümete birçok eleştiri yöneltti ama Türkiye'deki muhalefet boşluğuyla ilgili tek kelime söylemedi. Paralel yapının yaptıklarını ve bunun ekonomi üzerindeki olumsuz etkisini ağzına bile almadı.'
- "Eleştiriler yıkıcı değil yapıcı olmalı"
Kendilerinin hür teşebbüsü destekleyen ve güçlü bir ekonomi için gerekli altyapıyı hazırlayan bir hükümet olarak, "kimse bizi eleştirmemeli" demediklerini belirten Kapusuz, STK'ların elbette hükümeti eleştirebileceğini ama bu eleştirilerin ülke ve millet için 'yıkıcı' değil, 'yapıcı' olması gerektiğini bildirdi.
TÜSİAD'ın CHP ile işbirliği yaparak 'kayıt dışı siyaset' yapmayı bırakması gerektiğini savunan Kapusuz, 'Zira siyasete çok meraklıysa CHP çatısı altında seçimlere girmeli. TÜSİAD gerçekten iş dünyasının temsilcisi olduğunu iddia ediyorsa iş dünyasının meseleleriyle ilgili yapıcı eleştirilerde bulunmalı, muhalefet partisinin sözcülüğünü bırakmalı' ifadesini kullandı.
Kapusuz, şunları kaydetti:
'Yine bugün Kılıçdaroğlu 'Tabanlarının güvenmediği sendikalar ve sivil toplum kuruluşları kapanacaklar' diyerek korkutma ve yıldırma politikası izliyor. Yani örtülü bir şekilde STK'ları tehdit ediyor. Demokrasiden ve çoğulculuktan nasibini almamış Kılıçdaroğlu'nun sivil toplum kavramından anladığı şey CHP'ye yandaş STK'lardır. Zaten CHP'nin sivil topluma bakışı da 28 Şubat'ın 'Beşli Çete' perspektifidir.
Daha muhalefetteyken STK'lara neyi konuşacaklarını dikte eden ve kapatmakla tehdit eden bir CHP, iktidara gelirse sivil toplum kavramını askıya alır. 17 Aralık darbesini desteklemeyen STK'ları hedefe koyan Kılıçdaroğlu, bu STK'ları açık bir şekilde tehdit ediyor. Yandaş ve darbeci STK'lar oluşturmak istiyor.'
Kapusuz, Kılıçdaroğlu'nun dün ve bugünkü beyanatlarının 'siyasi gerginliği artırarak ve sivil toplum kuruluşlarının uzlaşı çağrısına tepki göstererek gerginliği artırmayı istediğini' gösterdiğini ifade etti.