Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Gerçek aidiyet kanunlara, tüzüklere, yönetmelikleredir'

'Gerçek aidiyet kanunlara, tüzüklere, yönetmelikleredir'

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-04-15 11:50:29

'Gerçek aidiyet kanunlara, tüzüklere, yönetmelikleredir'
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, "Son zamanlarda bazı savcı ve hakimler bir yerlere ait gibi düşünülüyor. Gerçek savcı ve hakimler Türkiye Cumhuriyeti'ne aittir. Kanunlara, tüzüklere, yönetmelikleredir gerçek aidiyet" dedi.

Salihoğlu, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda görev yapan basın mensuplarıyla sohbet toplantısı gerçekleştirdi.

Toplantıda, göreve geldiğinden beri yaptıklarından ve yapmak istediklerinden bahseden Salihoğlu, savcılar arasında çok sayıda iş bölümü yaptıklarını ve bu konuda eleştiriler olduğunu belirterek, "Buranın sorumluluğu her açıdan, günahları ve sevaplarıyla bize çıkacak. Başsavcıysak sorumlu olan da biziz. Bu sorumluluktan da kaçmayız" ifadelerini kullandı.

Göreve geldiğinden beri 2 genel toplantı ve daha rahat tanışma imkanı için savcılarla 10'ar kişilik gruplar halinde 3 ayrı toplantı yaptığını, bu toplantıların faydasını gördüklerini aktaran Salihoğlu, İstanbul Adalet Sarayı'nda 172 savcı ve 15 başsavcıvekilinin görev yaptığını, birlikte çalıştığı arkadaşlarını öncelikle tanıması gerektiğini söyledi.

- "2014 yılına ait 54 bin 81 soruşturma dosyası"

İstanbul Adalet Sarayı'nda 2014 yılı itibarıyla soruşturma dosyalarına verilen son numaranın 2014/54081 olduğuna dikkati çeken Salihoğlu, yeni çıkan kanunla adliyedeki 61 savcının duruşma savcısı olarak mahkemelerde görevlendirildiğini ve bu konuda savcılarla toplantılar yapılmasının ardından söz konusu alındığını ifade etti.

Terörle Mücadele Kanunu'nda (TMK) yapılan değişiklik sonrası adliyedeki TMK birimini tasfiye ettiklerini ve orada görev yapan savcıları fazla oynama yapmadan yeniden görevlendirdiklerini aktaran Salihoğlu, terör ve örgütlü suçları bir arada düşündüklerini, 14 savcının görev aldığı bu birimden başsavcıvekili olarak Orhan Kapıcı'yı sorumlu tuttuklarını dile getirdi.

- "HSYK'dan 60 savcı talep ettik"

Adliyedeki işlerin yoğunluğu nedeniyle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan (HSYK) yaz kararnamesiyle yeni görevlendirilecek 60 savcı talep ettiklerini ve etkin soruşturmaya önem verdiklerini belirten Salihoğlu, şunları söyledi:

"İşlerin birikmesi veya aksaması sırasında biz gerektiğinde savcılara, 'Bu niye böyle?' diye sorabiliriz. Bütün amaç, adaleti sağlamaktır. Bu yüzden bütün savcıların emek sarf etmesi gerektiğini düşünüyorum. Çok uzun zamandır görev yapıyorum. Çalışmayı bir ibadet olarak kabul ediyorum. İşime son derece saygı gösteriyorum. Görev yaptığım dönemde hep şunu gördüm; maalesef işlerini gerektiği gibi sevmeyenler var. Özellikle de mesaiye dikkat ve iş yapma kısmında. Bu beni yaralıyor. Buraya gelen insanlara hizmet vermek, çalışmak zorundayız. İşimize ne kadar çok saygı gösterirsek işler daha iyi yürür. Bu işin öncüsü benim. Örnek olmak zorundayım. Herkes benim enerjime uyacak. "

- "Bizim konuşmamız, kararımızdır"

Başsavcı Salihoğlu, daha önce basın mensuplarıyla gerçekleştirdiği toplantıda konuştuğu şeylerin çarpıtıldığını ve bu yüzden kelimelerini dikkatle seçtiğini kaydederek, "Hakim ve savcılar konuşmaz. Bizim konuşmamız, kararımızdır. Yanlış bilgilerin kamuyla paylaşılması yanlış algılara neden oluyor. Bazı soruşturmalarda çok dikkatli konuşmak gerekiyor ve konuşmalar farklı manalara da çekiliyor" dedi.

Görevli savcı ve hakimlerin tek gayelerinin adaleti gerçekleştirmek olduğunu vurgulayan Salihoğlu, "Biz, aziz Atatürk'ün kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin savcıları ve hakimleriyiz. Büyük Türk milletine hizmet etmek için, adliye kapısına gelen hiç kimsenin kendisine farklılık uygulanacak diye bir düşüncesi olmamalı. Farklılık uygulansa adalet olmaz. Benim gibi, arkadaşlarımın da bunu aynı şekilde kabul ettiğini düşünüyorum. İnsanların hürriyetini ellerinden almak, tutuklamak kolay işler değildir. Dikkat edilmezse tuz kokar ve her şey biter" ifadelerini kullandı.

- "Gerçek savcı ve hakimler Türkiye Cumhuriyeti'ne aittir"

"Son zamanlarda bazı savcı ve hakimler bir yerlere ait gibi düşünülüyor. Gerçek savcı ve hakimler Türkiye Cumhuriyeti'ne aittir. Kanunlara, tüzüklere, yönetmelikleredir gerçek aidiyet" diyen Salihoğlu, savcılar tutuklama istediklerinde farklı, istemediklerinde farklı düşünüldüğünü, özgürlükçü ya da diğer nitelemelerle tanıtıldıklarını, oysa bu mesleği yapan herkesin adaletin yanında olduğunu dile getirdi.

Adaletine çok güvendiği meslektaşı Turan Çolakkadı'dan devraldığı bayrağı taşıdığını belirten Salihoğlu, kendisi hakkında gazetelerde ya da sosyal medyada eleştiriyi aşan, kalbini acıtan yorumlar yapıldığına dikkati çekti. Salihoğlu, "Hakkımda, 'Başbakan'ın oğlunun trafik cezasını kapatan savcı' diye yazılmış acımasızca. Ben o dosyada yoktum bile. Ve küfürler yiyorum. Hak etmediğimiz küfürler hakaretler var. Bir mektuplar geliyor pes yani. Her türlüsü var içinde" dedi.

- "Bir hakim, yazdıklarıyla bize küfretmiştir"

Eleştirilmesinin normal olduğunu ama eleştiriyi küfre çevirmenin insanın canını yaktığını vurgulayan Salihoğlu, "Bu küfür ve hakaretlerle ilgili karar aldım, kesinlikle herhangi bir işlem yapmayacağım" ifadesini kullandı.

Görev yaptığı süreçte bir meslektaşıyla ilgili yaşadığı ve üzüldüğü bir olayı da paylaşan Salihoğlu, şöyle konuştu:

"Terör ve örgütlü suçlar birimi kurduk. 14 savcı ve bir başsavcıvekili görevlendirdik. Adalet.org'da hakim Sevgi Övünç, acımasızca, 'Hırsızlık ve yolsuzlukları kapatmak için 15 savcı az mı?' diyerek bize küfretmiştir, hakaret etmiştir. Yasal başvurumuzu yapacağız. Müracaat ettik, o sözler siteden silindi. Bizi üzen bir olay oldu. Haksızlıkların, o haksızlığı yapan insana geri döneceğine inanan birisiyim."

- "Kadın örgütleri şehit polise sahip çıkmadı"

İstanbul Adalet Sarayı girişinde 12 Mart 2014'te meydana gelen, bir kişinin annesini ve koruma polisini öldürdüğü olaya da değinen Salihoğlu, bu olaydan sonra medya ve kadın örgütlerinin şehit polise sahip çıkmamasını eleştirdi.

Salihoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çok üzücü ve olmaması gereken bir olay. Bir evlat, annesini vurdu. Orada ölen hanımefendiyi koruma görevi olan 1987 doğumlu, gencecik bir polis şehit oldu. Ama bu arkadaşımıza ne medya, ne televizyoncular, ne gazetecilerimiz, ne de Türkiye Cumhuriyeti'ndeki kadın dernekleri yeteri kadar sahip çıkmadı. Kadınları şiddetten korumak için görevliydi. Bu kadar kadın örgütü var, hangisi sahip çıktı, hangisi kınadı? Sonuna kadar sahip çıkmalarını isterdim. O olay bizi çok üzdü. Annesine kurşun sıkacak kadar gözü kararmış birisinin kurşununa hedef olan 27 yaşındaki delikanlı, kimsenin ilgisini çekmedi. Kadın teşkilatları görevi başında şehit olan polis arkadaşlarımıza sahip çıkacak ki, diğer görev yapan arkadaşlarımıza güç versin."

- "Teknik büro birimiyle ilgili eleştiriler haksız"

İstanbul Adalet Sarayı'nda yeni kurulan teknik büro birimiyle ilgili çok sert eleştirilere maruz kaldıklarını, bugüne kadar işlerin gayet düzgün yürüdüğünün ortada olduğunu söyleyen Salihoğlu, "Eleştiriler haksız. Dinlenilmek kolay bir olay değil. Hanımla konuşmanızın dinlenilmesi kadar abuk bir şey var mı? Belki burada da dinliyorlardır, böcek vardır. Herkes şüphe ediyor. İnsanların özeline giren konularda dikkat edilmesi gerektiğine inanıyorum. Savcı arkadaşlarımızdan özel hayata ve insan haklarına dikkat etmelerini özellikle istiyorum. Zaten hakim ve savcılarımız bu konuda çok hassas. Bu bir süreç meselesi" diye konuştu.

Bir gazetecinin, "Selam soruşturmasında 2 bin 300 kişinin dinlenildiğini belirtmiştiniz. Farkı haberler çıktı. Kaç kişi dinlenildi, haber yaparak soruşturmanın gizliliğini ihlal eden gazetelerle ilgili bir işlem yapacak mısınız?" sorusuna karşılık Salihoğlu, "Selam soruşturması devam ediyor. Kimsenin yaptığı haksızlık yanına kalmamalı. Kimseye de haksız yere isnatta bulunulmamalı. Genel fikrimiz masumiyet ilkesi. Dikkat etmezsek kötü noktalara gideriz. İnanıyorum ki arkadaşlarımız, vatandaşlarımızın onurunun korunmasına sonuna kadar gayret edecek" dedi.

Salihoğlu, teknik büronun çalışmasıyla ilgili bugüne dek herhangi bir şikayet duymadığını da ifade etti.

- 25 Aralık soruşturması

İstanbul merkezli 25 Aralık soruşturmasına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Salihoğlu, bu soruşturmanın bünyelerinde, 3 savcıyla yürütüldüğünü belirterek, "Arkadaşlarımız görevlerine devam ediyor. Bir işi ne uzatacak ne de aceleye getireceksin. Soruşturmaya gerekli özen gösterilerek gereği yapılacak. Buradaki arkadaşlarımın hepsi birinci sınıf, emsallerine göre temayüz etmiş arkadaşlar. Onlara inanıyorum, güveniyorum" ifadelerini kullandı.

Adliyede yasa dışı dinlemelere ilişkin bir soruşturma olup olmadığı sorulan Salihoğlu, "Bize yüzlerce dilekçe geliyor. Herkes bir şikayet yapıyor. Bunlar değerlendiriliyor. Alınıp numara veriliyor. Soruşturma numarası olan her evrak bir mucipnameye bağlanacak. Ben bu konularda yorum yapmayacağım. Her şey mecrasında gidecektir, hukuki bir sonuca bağlanacaktır" dedi.

- "Savcı değişikliğinde bütün sorumluluk bana ait"

Başsavcı Salihoğlu, "Adil olacağız demiştiniz. İstanbul merkezli 17 Aralık soruşturmasını yürüten savcılardan Celal Kara'nın dosyadan alınması sonrası HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur sizi eleştirdi. Buna ne diyorsunuz?" şeklindeki soruyu da "Geldiğimde dosyada Ekrem Aydıner, Celal Kara ve Mustafa Erol görevliydi. Bir müddet sonra bir değerlendirmemiz oldu. Onun bütün sorumluluğu bana aittir. Orada bir tek savcıyı bıraktık. Ekrem Aydıner, gerçekten daha önceden başsavcılık yapmış, feraset sahibi ve hukuk bilgisi üst düzeyde olan bir arkadaşımız. O tercih edilmiştir. Zaten yüksek kurul, Celal Kara'yı başka bir yere görevlendirdi" sözleriyle yanıtladı.

"Ekrem Aydıner, HSYK tarafından kınama cezası almıştı" hatırlatması yapılması üzerine de Salihoğlu, "Kesinleşen bir şey yok. İnsan meslek hayatında her türlü şikayet edilebilir, bu doğal. Ben de bazı avukatlar tarafından iş bölümü yaptım diye şikayet edildim. Soruşturma da geçirebiliriz. Sonuçta yüksek kurul ne derse saygı duyarız. Şikayet edildiler diye değerli hukukçularımızın görüşlerinden faydalanamayacağız diye bir şey yok. Ben çalışkanlığı ve bilgisine göre iş veririm" ifadelerini kullandı.

SON VİDEO HABER

Şam'daki saray yakıldı, eşyalar alındı

Haber Ara