Arat, Antalya'nın Belek beldesinde 6-11 Nisan tarihlerinde yapılan 12. SportAccord Kongresi'nin ardından AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, organizasyonun başarısına vurgu yaparak, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin hem turizm hem de hizmet sektöründe tüm dünyayı kendine hayran bırakan bir kimliği vardı. Bu kongrede bir kez daha gördük ki Türkiye, gelişen müthiş bir ülke, yepyeni tesisleri ve mükemmel bir altyapısı var. Bundan böyle turizm ve sporu bir arada yapılandıracak, yeni vizyonlar açacak hedefler koymak gerekiyor. Kongre, bunun için çok iyi bir başlangıç oldu."
- "Bizimki, belki de bütçesi en yüksek bakanlıklardan birisi"
Dünya sporunu yöneten üst düzey isimlerin, bu gelişmeleri seminerde yakından görmesinin Türkiye için çok önemli bir yol açtığını kaydeden Arat, şöyle devam etti:
"Zira kongreye Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nden yaz ve kış olimpiyatlarına dahil olan, olimpik ve olimpik olmayan tüm branşların üst düzey yöneticileri katıldı. Türkiye bir dönem yaşıyor, bugüne kadar yönetimsel yapılanmayı oturtmaya çalıştı. Gençlik ve Spor Bakanlığı yeni ve müthiş bir tesis yatırımı var. Bizimki, belki de bütçesi en yüksek bakanlıklardan birisi. Artık bu yatırımların meyvesini alma vakti geldi."
Türkiye'deki tüm spor yöneticilerinin, "Başarıyı nasıl yakalarız, nasıl sağlıklı bir nesil yetiştiririz, gençleri spora nasıl daha çok çekeriz, halkı sporla nasıl buluştururuz, çocukların spor yapmasını engelleyecek dersleri, imtihanları, sporla birbirine nasıl entegre ederiz" gibi konular üzerinde çalıştıklarını anlatan Arat, "Türk sporunda altyapı tamamlandı. Bundan sonra artık çocuklarımızın geleceğine yönelik bir spor politikası oluşturulacak" değerlendirmesinde bulundu.
- "Büyük bir talihsizlik, İstanbul'un bu yarışı kazanması gerekiyordu"
Kongre boyunca yaptıkları temaslarda zaman zaman İstanbul'un olimpiyat adaylığının da gündeme geldiğini kaydeden Hasan Arat, "Büyük bir talihsizlik, İstanbul'un bu yarışı kazanması gerekiyordu. Başından beni en büyük favori İstanbul'du" diye konuştu.
Hem devlet hem de özel sektör olarak çok iyi bir çalışma gerçekleştirdiklerini anlatan Arat, şunları söyledi:
"Aslında biz kaybetmedik, Türkiye bu yarışta çok şey kazandı. Kongrede, İstanbul'a, Türkiye'ye duyulan saygının, adaylık süresince kurulan ilişkilerin ağırlığını bir kez daha gördük. Bu bir oylama sonuçta. Olimpiyat adaylığındaki soru, İstanbul'un bunu yapıp yapamayacağı değildi. Bu tamamen o gün, o hafta gelişen siyasi olayların yarattığı konjonktürden kaynaklandı. O dönemin siyasi gündemi bizim aleyhimize işledi. Öte yandan 2016 Rio de Janeiro Olimpiyatları hazırlıklarının kötü gitmesi, Brezilya'nın sorunlar yaşaması, 'Brezilya yapamıyor, Türkiye nasıl yapacak?' sorusunu getirdi akıllara ve bu algıyı da tamamen rakiplerimiz yarattı."
- "Yine çok ciddi rakipler olacaktır"
"Dönüp baktığımızda ülke için çok faydalı şeyler yaptığımızı görüyorum" diyen Arat, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye'de yepyeni bir spor algısı oluştu. Adaylıktan geriye bize güzel bir miras kaldı. Bundan sonda aday olunup olunmayacağı ile ilgili kararın siyasi otoriteler tarafından verilmesi gerekiyor. TMOK olarak bizim verdiğimiz raporların masaya yatırılması lazım. Yine çok ciddi rakipler olacaktır. Bu, iyi düşünülmesi, acele edilmemesi gereken bir karar."