Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, alerjinin hapşırma, akıntı, kaşıntı ve tıkanıklık gibi buruna ait yakınmalarla ortaya çıktığını söyledi.
Polenlerin atmosferde yoğun bulundukları dönemlerin duyarlı bireylerde yakınmaların artmasına neden olduğunu anlatan Çelik, "Gözlerde kaşıntı, sulanma, burnun arÂkasından boğaza sızan irin akıntısı, öksürük gibi belirtiler de bu tabloya eşlik edebilir. Polen alerjik nezle aynı zamanda 'saman nezlesi' olarak da bilinir" diye konuştu.
Çelik, rahatsızlıkla ilgili yakınmaların bahar döneminde belirginleştiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Ülkemizde özellikle mayıs ve haziranda yakınmalar en fazla olur. Kış ya da yaz sonu etkili ve yakınmalara neden olan polen grupları da vardır. Hastalık, kalıtsal özellik taşır. Kalıtsal yatkınlığı olan kişilerde çevresel alerji maruzatıyla da belirtiler ortaya çıkar. Tüm dünyada ve ülkemizde özellikle genç erişkinlerde ortaya çıkar. Sıklığı ülkeden ülkeye değişir. Türkiye'de her 100 kişiden 20'sinde alerjik nezle bulunduğundan bahar döneminde rahatsızlığa çok sık rastlanıyor. "
Alerjik nezlenin önemli bir hastalık olduğuna işaret eden Çelik, bireylerin yaşam kalitesini, gece uykularını ve günlük aktivitelerini olumsuz etkilediğini dile getirdi.
- "Her alerjik nezlede aşı tedavisi gerekmez"
Çelik, saman nezlesinin tedavisinde etkili ilaçlar kullanıldığına dikkati çekerek, Türkiye'deki hastaların Amerika veya Avrupa'dakilerle aynı tedaviye ulaşma şansına sahip olduğunu vurguladı.
"Kortizonlu burun spreyleri, alerji hapları, burun tıkanıklığını açan ilaçlar alerjik nezlenin tedavisinde kullanılır" diyen Çelik, "İlaç tedavisine mutlaka doktor önerisiyle başlanmalıdır. Düzenli doktor gözetiminde çoğu hasta tedaviden fayda görür. Her alerjik nezlede aşı tedavisi gerekmez. Alerji aşıları, sadece nezle yakınmaları ilaç tedavisiyle geçmeyen, ilaç tedavisinden fayda görmeyen veya ilaçların yan etkileri gözlenen hastalarda düşünülmelidir" ifadesini kullandı.
Alerjiden korunmanın mümkün olduğunu anlatan Çelik, polen miktarının atmosferde en yoğun olduğu 10.00-16.00'da dışarı çıkılmamasını, eve gelindiğinde kıyafetlerin değiştirilmesini ve saçların yıkanmasını önerdi.