Diyanet İşleri Başkanlığıden yapılan yazılı açıklamada, Görmez'in idamlar konusuna ilişkin Al-Tayyip'e mektup yazdığı kaydedildi.
Görmez, şahsı ve Avrasya ülkelerinde yaşayan Müslümanları temsil eden 50 dini kurum başkanı adına mektubu yazdığını belirterek, "Bizler İslam ümmetinin önemli bir parçasıyız. Müslümanların sevinçlerine seviniriz. Üzüntülerine hep birlikte üzülürüz. Dost ve kardeş Mısır Arap Cumhuriyeti'nde bulunan yerel bir mahkemenin 528 vatandaşı hakkında 24 Mart'ta idam cezası vermesi, bizleri ve halklarımızı derinden üzmüştür" değerlendirmesinde bulundu.
Al-Tayyip ve El-Ezher Üniversitesi alimlerinin, Mısır'da birliğin, beraberliğin ve kardeşliğin yeniden tesis edilmesinde, adalet ve şefkat duygusuyla her türlü vazifeyi ifa edeceğinden umutlu olduğuna işaret eden Görmez, İslam aleminin maruz kaldığı musibetlerin yaşandığı ve dış güçlerin var gücüyle müdahalelerini arttırdığı, ümmetin fertlerinin görüş ayrılıklarına düşerek dağıldığı bir dönemde, Ezher alimlerinin üstlenecekleri bu vazifenin izahtan vareste olduğuna dikkati çekti.
Görmez, Müslümanların ve Mısırlıların kanlarının daha fazla akmasına engel olmanın bugün en büyük görev olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti:
"Müslümanlar olarak bizler, diğer insanlardan öncelikli olarak kendi aramızda birbirimize merhametle davranmak ve birbirimize karşı daha fazla müsamaha göstermek ile emrolunmaktayız. Mısır'da Müslümanlara, birbirlerine karşı merhamet ve müsamaha ile muamele etmeleri için çağrıda bulunması gerekenlerin en başında zat-ı âlileriniz ve çok değerli alimleri ile Ezher Kurumu gelmektedir. Adalet, insaf ve müsamahayı en güzel şekilde göstererek ve uygulayarak İslam'ın, Müslümanların ve Mısırlıların saygınlığını ve itibarını korumada ve sahip olduğunuz ahlaki ve ilmi konumunuzla bu zalimce hükmün uygulanmasını engellemede tüm ümitler sizlere bağlanmış bulunmaktadır. Ümit etmekteyiz ki, hiçbir Müslüman kendi dininin saygınlığını ve itibarını kendi elleriyle ayaklar altına alacak bir hataya düşmesin ve o yüce dinin ahkâmının aleme sunduğu adaletten insanları nefret ettirecek bir neticeye sebebiyet vermesin. Bu nedenle Müslümanların ve Mısırlı kardeşlerimizin şan ve şerefini kurtarmak, acımasızca alınan bu kararın geçersiz kılınmasını sağlamak sizlerle birlikte El-Ezher alimlerine düşmektedir."
Avrasya ülkelerinde bulunan tüm dini kurumların, güçsüzlerin ve günahsızların uğradığı bu zulmün sonlandırılması, varsa hata yapanların affedilmesi ve Mısırlıların karşılıklı anlaşarak birlik ve beraberliklerinin sağlanması konularının yanı sıra Mısır halkının benimsediği anayasanın, Mısır'da hakim kılınması hususunda da desteklediklerini bildiren Görmez mektubunda, "Yüce Allah'ın, büyük dedeniz Hz. Ali b. Ebi Talib'in oğlu Hz. Hasan'ın (r.a.) eliyle, geçmişte yaşanmış olan o elim savaşın ardından Müslümanlar arasındaki sulhu ve birliği nasıl sağladığını sizlere tekrar hatırlatmak isteriz. Avrasya coğrafyasındaki Müslümanlar olarak bizler, Aziz ve Hakim olan Yüce Allah'ın, bugün de Mısırlıların birliğinin zat-ı aliniz ve Ezher alimlerinin eliyle sağlamasını niyaz ediyoruz. Bu hayırlı hizmetiniz ile Ezher Şeyhliğini yaptığınız şu dönem bütün Mısırlıların, Arapların ve Müslümanların ileride sizlerin adaleti sağladığınız, zulme ve düşmanlığa mani olduğunuz, İslam'ın en güzel suretini dünyaya gösterdiğiniz ve en karanlık günlerde Mısırlı gruplar arasında barışı sağladığınız bir dönem olarak hatırlanmasını tüm samimiyetimizle arzu etmekteyiz" ifadesine yer verdi.
Görmez, Al-Tayyip'e toplu idam kararlarına ilişkin dünya çapında gösterilen tepkileri ve Birleşmiş Milletler kaynakları tarafından "Mısır Mahkemesinin 528 zanlı ile ilgili verdiği idam kararlarının uluslararası insan hakları ihlali" değerlendirmesinde bulunduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
"Ayrıca 'idam kararlarının verilebilmesinin ancak en üst düzey adil yargılama gereksinimleri uygulandıktan ve en doğru kriterler göz önünde bulundurulduktan sonra mümkün olabileceği; ayrıca 528 kişinin yargılanmasının iki gün içerisinde tamamlanmasının, en basit adil yargılama yollarının dahi tamamlanmadığını ve süreçte olması gereken adil yargılama kriterlerinin tam olarak uygulanmadığını göstermekte olduğu' ifade edilmiştir. Özellikle uluslararası af örgütleri de bu kararın kardeş Mısır'da tecelli eden adaletsizliğin en vahim boyutlarını yansıttığını belirtmiştir. Bu açıklamaların yanı sıra dünyadaki siyasi liderler de bu kararlara şiddetli eleştiriler yönelterek Mısır gibi bir ülkeden böyle kararların çıkmasının konunun ne kadar tehlikeli ve ciddi boyutlara vardığının bir göstergesi olduğunu ifade etmişlerdir."
Yaşananların dünya çapında Mısırlıların, Arapların ve Müslümanların saygınlığına büyük zararlar vereceğine dikkati çeken Görmez, mektubunun sonunda "Zat-ı alilerinizin önünde bir fırsat ve Yüce Mevla önünde de bir sorumluluk bulunmaktadır. Ülkenizin ve kardeş Mısır halkının maruz kaldığı bu zulüm daha büyük boyutlara varmadan gereken çabayı göstererek adalet ve insaf sınırlarını aşmış olan her karara dur demek için, tüm dünya ülkeleri arasında ülkenizin ve necip halkınızın başının her daim dik kalması için, ilmin ve Ezher'in üzerinize yüklediği kutsal vazifeyi tereddütsüz ifa edeceğinize olan inancımızı ifade eder, Cenab-ı Haktan bu sorumluluğunuzu hakkıyla yerine getirmenizde sizi muvaffak kılmasını niyaz ederiz" değerlendirmesini yaptı.