Dolar

34,8657

Euro

36,6223

Altın

3.047,57

Bist

10.058,47

Arabalı vapurdan otomobilin denize düşmesine ilişkin iddianame (2)

Arabalı vapurdan otomobilin denize düşmesine ilişkin iddianame (2)

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-04-11 10:46:01

Arabalı vapurdan otomobilin denize düşmesine ilişkin iddianame (2)
Eminönü'de, bir otomobilin arabalı vapura binerken denize düşmesi sonucu, biri çocuk iki kişinin öldüğü olayla ilgili yürütülen soruşturmaya ilişkin iddianamede, şüphelilerin Ece Su Yılmaz ile Şaziye Güleren'in taksirle ölümlerine, Ebru Güleren Yılmaz ve Mine Dalkılıç'ın da dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu boğulma tehlikesi geçirerek yaralanmalarına sebebiyet verdikleri kaydedidi.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı İbrahim Çiçek'in hazırladığı 5 sayfalık iddianamede, 15 Mart 2014 günü, saat 15.30 sıralarında İDO'ya ait Sadabad isimli araba vapurunun Sirkeci İskelesina yanaştığı, vapura araba ve yolcu alındığı sırada 34 HS 6488 plakalı aracın vapura binmek üzere iken, vapurun hareket etmesi sonucu denize düştüğü ve araçta bulunan Ece Su Yılmaz'ın boğulmasının bildirilmesi üzerine soruşturma başlatıldığı ifade edildi.

- Soruşturmada olay yeri görüntüleri incelendi

Yapılan soruşturmada otomobilin Ebru Güleren Yılmaz tarafından kullanıldığı, otomobilin ön sağ tarafında Şaziye Güleren'in, arka tarafında Ece Su Yılmaz ile Mine Dalkılıç'ın oturduğunun belirlendiği aktarılan iddianamede, arabalı vapurda Erkan Atalay İm'in süvari kaptan, Özay Yaşar'ın usta gemici ve Levent Dönmez'in de sahilde çımacı olarak görev yaptıklarının anlaşıldığı kaydedildi.

Soruşturma kapsamında, öncelikle olay yerinde arabalı vapura ait kamera görüntüleri ile Mobese görüntülerinin elde edilmesi talimatı verildiği belirtilen iddianamede, İstanbul Üniversitesi Cerrappaşa Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırılan Ece Su Yılmaz'ın cesedi üzerinde, 15 Mart 2014 tarihinde ölü muayenesinde yapıldığı, şüpheliler İm, Yaşar ve Dönmez'in tutuklanması taleplerinin reddedildiği, İm hakkında ise yurt dışına çıkma yasağı konulmak suretiyle, adli kontrol tedbiri uygulandığı ve verilen karara yapılan itirazın da bir üst mahkemece reddedildiği bilgisi verildi.

Olay sırasında otomobilde bulunan Şaziye Güleren'in kaldırıldığı hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavi görürken 21 Mart 2014'te öldüğü, Mine Dalkılıç ve Ebru Güleren Yılmaz'ın da denize düşerek boğulma tehlikesi geçirdikleri için mağdur oldukları belirtilen iddianamede, olay yerinde olay yeri inceleme raporunun tutulduğu ve bu olayla ilgili Mobese ve vapurda bulunan kaza görüntülerini içeren CD'lerin dosyaya konulduğu hatırlatıldı.

- "Görevlinin el işareti ile vapura bindim"

İddianamede, olaya ilişkin mağdur ve şüphelilerin ifadelerinin alındığı da hatırlatılarak, olay sırasında aracı kullanan Ebru Güleren Yılmaz'ın verdiği ifade şu şekilde yer aldı:

"Müşteki Yılmaz, 'olay günü annesi adına kayıtlı otomobil ile kızı Ece Su Yılmaz, teyzesi Mine Dalkılıç ve annesi Şaziye Güleren olduğu sırada, Sirkeci araba vapuruna binmek üzere geldiklerini, orada bulunan görevliler tarafından beklemelerinin istendiğini, görevlinin, 'bu vapura olmazsa diğer vapura bindirileceklerini' söylediğini, kendisinin de 'acelesi olmadığını' söylediğini, telsiz konuşmalarından sonra görevli şahsın kendisini vapura yönlendirdiğini, vapura doğru ilerlerken, başka bir görevlinin vapurun kapısında beklediğini, vapurda bir araçlık yer olduğunu ve bu nedenle şahsın el işareti ile vapura binmesini istediği, kendisinin hareket ettiği anda vapurun arka kapağı üzerinde iken, vapurun hareket etmesi üzerine otomobilinin kaydığını, otomobilin tekerlekleri kapı ile iskele arasında kaldığı için vapura binemediği ve otomobilin kaymak suretiyle denize düştüğünü, arka kapağın kapanmadan vapurun hareket ettiğini' belirtmiştir."

Olayın mağdurlarından olan Mine Dalkılıç'ın ifadesine de yer verilen iddianamede, Dalkılıç'ın ifadesinde, "Ebru Güleren Yılmaz'ın yönetimindeki otomobille, yanında Şaziye Güleren ve Ece Su Yılmaz olduğu halde arabalı vapura binmek üzere geldikleri, görevlinin telsiz konuşmalarından sonra vapura binmelerini söylediği ve vapura doğru yöneldiklerinde, kapıda bulunan görevlinin kendilerine el işareti ile yer gösterdiği, Yılmaz'ın otomobili görevlinin işaret ettiği yere hareket ettirdiği, vapurun kapağı üzerine geldiklerinde vapurun hareket etmesi üzerine otomobilin arka tekerleklerinin kapakla iskele arasında kalması nedeniyle kayarak denize düştükleri" yönünde beyanda bulunduğu dile getirildi.

- "Bayan sürücü heyecanlanıp ellerini direksiyondan çekti"

İddianamede, şüphelilerden Erkan Atalay İm'in ifadesinde, "İki yıldan beri Sadabad isimli vapurda süvari olarak görev yapıyorum. Harem'den Sirkeciye gelerek yolcu ve araçları indirdim. Müteakiben yolcu ve araç almaya başladım. Gemi dolmak üzereyken yan tarafa Sultanahmet isimli araba vapurunun yanaşması sırasında çıkardığı siren sesi üzerine, neta aldığını zannederek (araçların alınmasının tamamlanması ve kapağın kapatılmasına dair onay) refleks olarak gemiyi hareket ettirdim. Tam bu sırada panelden aracın kapakta olduğunu görünce manevra yapıp aracı kurtarmak istedim. Ancak otomobil kayarak denize düştü" şeklinde konuştuğu aktarıldı.

Şüphelilerden Özay Yaşar'ın ifadesi de iddianamede yer aldı. İddianamede Yaşar'ın, "Vapurda usta gemici olarak görev yaptığı, olay sırasında vapura 70 kadar araç aldığı, üç araçlık alabilecek yeri olduğu için söz konusu araç sürücüsünü vapura yönlendirdiği, araç kapak üzerine geldiğinde geminin hareket ettiği, kapağın aşağı doğru kayması üzerine bayan sürücünün heyecanlanıp ellerini aracın direksiyonundan çektiği ve aracın kayıp denize düştüğü" şeklinde ifade verdiği belirtilerek, Yaşar'ın bu sırada, "Süvari Erkan Atalay İm'i telsizle, 'otomobil denize düşüyor' diye uyardığı, bu sırada düğmeye bastığı, ancak otomobilin kayarak denize düştüğü" yönünde beyanının da olduğu ifade edilldi.

- Bilirkişi raporu

Diğer şüpheli Levent Dönmez'in de ifadesinde, "Vapur iskelesinde, sahilde çımacı olarak görev yaptığı, olay sınrasında usta gemici ile telsizle irtibat kurduğu, usta gemicinin üç araç daha gönderilmesini istemesi üzerine üç araç gönderdiği, daha sonra bir araç daha istemesi üzerine sürücüsü bayan olan söz konusu aracı vapura yönlendirdiği, bu sırada arkasını döndüğünde kazanın meydana gelmiş olduğunu fark ettiği" yönünde ifade verdiği aktarılan iddianamede, olaya ilişkin kusur tespiti için bilirkişi olarak atanan Prof. Dr. Murat Vural ve Doç. Dr. Selman Bayoğlu ile polis memuru Cengiz Altın'ın hazırladıkları 1 Nisan 2014 tarihli rapora da yer verildi.

Söz konusu rapora göre, "normal olarak arabalı vapura araçların sıra ile alındığı, iskelede bulunan çımacının araçları yönlendirdiği, gemi dolmak üzere iken gemide bulunan usta gemici ile iskelede bulunan çımacı arasında telsizde irtibat kurularak en son alınacak araç sayısının belirlendiği, gemi tam dolunca usta gemicinin kapağı kapatıp süvariye neta verdiği, süvarinin de kaptan köşkünde bulunan panele bakarak direkt gözetleyip, kapağının kapandığı, panelde yeşil ışığın yandığını görünce gemiye yol verip hareket ettiğinin anlaşıldığı" kaydedildi.

Bilirkişi raporunda, "Güleren Yılmaz'ın gemiye binmek için hareket ettiği, kapağın üzerine giriş yaptığında gemi kaptanı şüpheli Erkan İm'in, Özay Yaşar'dan neta almadan, ekrana bakmadan, gemiyi hareket ettirdiği" yönünde bir saptama yer alırken, 'İskele ile vapur arasında geçişi sağlayan kapağın ucu serbest kalınca geriye hafif eğimli hale geldiği, dörtte üçünün kapak üzerinde henüz vapura tam girmemiş olan aracın gemiye doğru eğim yaptığı, arka tekerleklerin kapağın arkasından sarktığı, sürücünün müdahalesinin aracı gemiye sokmaya yetmediği ve otomobilin geriye kayarak denize düştüğünün anlaşıldığı" da ifade edildi.

-"Gemi kaptanı tam kusurlu, çımacı ve usta gemicinin kusuru yok"

Şüphelilerden çımacı Levent Dönmez ve usta gemici Özay Yaşar'ın kendilerine verilen görevleri usule uygun olarak yaptıkları için kusur atfedilemeyeceğine dikkat çekilen raporda, şüpheli gemi kaptanı Erkan Atalay İm'in tecrübeli bir kaptan olduğu, gemiyi hareket ettirmeden önce aşağıda bulunan usta gemiciden neta almadığı ve kaptan köşkünde bulunan ekranı kontrol etmeden gemiyi hareket ettirmesi sonucu kazaya sebebiyet verdiğinin tespit edildiği belirtildi.

Gemi kaptanı İm'in asli-tam kusurlu olduğu vurgulanan raporda, 'Gemi kaptanının savcılık ifadesinde kaza sırasında geminin yanında bulunan 'Sultanahmet' ismli geminin çıkardığı siren sesini, kendi gemisinden gelen ses zannetmesi kabul edilebilir bir davranış değildir' denildi.

- "Sürücü Güleren kusursuz"

Raporda, mağdur sürücü Ebru Güleren Yılmaz'ın ise aracı gemiye sokmasının mümkün olmadığı, kazanın kendisinin insiyatifi dışında meydana geldiği ve bu nedenle kusursuz olduğu kanaatine varıldığı da ifade edildi.

Bu rapora dikkat çekilen iddianamede, 'Sadabad isimli araba vapurunda görevli bulunan kaptan Erkan Atalay İm'in olay nedeniyle asli-tam kusrulu bulunduğu bilirkişi raporuyla da tespit edildiğinden tensip ile birlikte hakkında yakalama kararı çıkarılması talep edildi" ifadesi yer aldı.

Olay sırasında aracın denize düşmesi sonucu Ece Su Yılmaz ile Şaziye Güleren'in taksirle ölümlerine, Ebru Güleren Yılmaz ve Mine Dalkılıç'ın dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu boğulma tehlikesi geçirerek yaralanmalarına sebebiyet veren şüpheli kaptan Erkan Atalay İm hakkında 'taksirle ölüme ve yaralama' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istenen iddianamede, bilirkişi raporunda kusurları olmadığı belirtilen şüpheliler Özay Yaşar ve Levent Dönmez'in de olaydan müşterek sorumlu oldukları ve kusurlarının bulunduğunun anlaşılması nedeniyle, takdiri mahkemeye ait olmak üzere aynı suçtan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

Hazırlanan iddianame, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. İddianameyi inceleyecek olan mahkeme, 15 gün içerisinde iddianamenin kabulu ya da reddi yönünde karar verecek.

(son)

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara