Kürkcü, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Bolu İzzet Baysal Üniversitesi'nde eğitim gören bir grup öğrencinin baskı gördükleri iddiasıyla açlık grevine başladıklarını söyledi.
Açlık grevindeki üç öğrencinin de kendisiyle birlikte basın toplantısı yapmak üzere TBMM'ye geldiklerini, ancak Meclis Başkanlığı'nın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırının ardından güvenlik kurallarında yaptığı düzenlemeler nedeniyle öğrencilerin basın toplantısı salonuna alındığını ancak açıklama yapamayacaklarını ifade etti.
Bu durumu eleştiren Kürkcü, "Sayın Kılıçdaroğlu'na karşı girişilmiş olan saldırı gerekçesiyle bu kararın alınması da tıpkı Başbakan'ın istemediği kimi Tweet'lerin atılması yüzünden Twitter'ın yasaklanması gibi. Giriş çıkışları kaynağında doğru dürüst denetleyerek, milletin Meclis'ine girmesine engel olmamak gerekirdi. Bu vehimlerle Meclis yönetilemez" diye konuştu.
Kürkcü, Bolu İzzet Baysal Üniversitesi'ndeki şikayetlerin pek çok üniversitede daha yaşandığını, Kürt kökenli öğrencilerin baskılarla ve haksız uygulamalarla karşı karşıya kaldıklarını belirterek, bu uygulamaya biran önce son verilmesini istedi. Kürkcü, konuyu İçişleri Bakanı Efkan Ala ve MHP Grubu ile de görüşmek istediğini söyledi.
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kürkcü, kurultay sürecinin ardından BDP'li milletvekillerinin HDP çatısı altında toplanacağına ilişkin soru üzerine, şunları söyledi:
"BDP, kendi hukuku ve kurulları olan bir partimiz. Aynı zamanda da HDP'nin bir kurucu bileşeni. Biz BDP'nin alacağı kararlarla yakından ilgiliyiz. Elbette bizim seçimlere iyi ayrı parti olarak girmiş olmamız dışında aramızda siyaseten bir tutum farklılığı yok. BDP, HDP içinde faaliyetlerini sürdürecek, ancak vekillerimizin grup olarak HDP grubu altında toplanıp toplanmayacağını birlikte müzakere edeceğiz. Kişisel düşüncem bunun olursa iyi olacağı, olmazsa da bir zararının olmayacağıdır."
-"MİT'in yetkilerinin artması değil, azalması gerekirken tam tersi ile karşılaşıyoruz"
Meclis Genel Kurulu'nda görüşülen MİT'in yapısında değişiklik öngören yasa teklifiyle ilgili soruları da yanıtlayan Kürkcü, "İmralı'daki müzakere sürecinin MİT Yasası ile güvence altına alınması söz konusu olamaz. Bu olsa olsa MİT'in işbirliği yaptığı kimseleri güvence altına alır. Bizim vekillerimiz halkla işbirliği içindedirler" dedi.
MİT yasasındaki değişikliklerin tamamının antidemokratik ve uluslararası normlar ile insan haklarına aykırı olduğunu savunan Kürkcü, "MİT'in yetkilerinin artması değil, azalması gerekirken tam tersi ile karşılaşıyoruz. Bu bir çeşit savaş hazırlığıdır, oysa biz barış hazırlığı içindeyiz" diye konuştu.