Çavuşoğlu, Belçika Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Joelle Milquet, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneğinin (TÜMSİAD) Brüksel Temsilciliğinde düzenlenen "Avrupa'nın büyümesinde göçmen kökenli girişimcilerin katkısı" konulu konferansta konuştu.
"Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde bu coğrafyada maalesef ırkçılığın, yabancı düşmanlığının, islamofobinin, anti semitizmin ve her türlü fobiaların arttığını görüyoruz" diyen Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Bu topraklar ırkçılık zehrinden çok çekti. Bu topraklardaki ırkçılık akımlarının nasıl savaşlara ve felaketlere yol açtığını Avrupa hakları henüz unutmadı. Etrafında birleştiğimiz Avrupa değerlerinin, kurumlarının bir daha böyle savaşlar ve felaketler yaşanmasın diye, Avrupa'yı birleştirmek için ortaya çıktığını söylememiz gerekiyor."
Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi'nin bu hedef doğrultusunda kurulduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, "Ama bugün bu akımlar Avrupa'nın en temel değerlerini hatta demokratik kurumlarını sarstığını görüyoruz. Avrupa Parlamentosu'nda ırkçı partilerin sandalyesinin artması Avrupa Birliği'nin geleceğini tehdit eden unsurlardan biri olacağını söylemek durumundayım. Bugün ırkçı partiler bir taraftan göçmenlere ve Müslümanlara yönelik nefret söylem ve eylemlerinde, diğer taraftan AB'yi yıkmaya ve değerlerini yok etmeye yönelik söylem ve eylemlerde bulunuyorlar. Bu gidişatın mutlaka ve ivedilikle durdurulması lazım" ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, "Bu konuda özellikle sağduyulu siyasetçilerin ve ülkelerin katkı yapması gerekiyor ve Türkiye'nin AB üyeliği bu anlamda çok katkı sağlayacaktır" dedi.
Avrupalı siyasetçilere ve siyasi hareketlere popülist söylemlerden uzak durarak ekonomik krizin, nüfus yaşlanması probleminin, Avrupa'daki donmuş çatışmaların, Ukrayna krizinin ve entegrasyon sorunlarının nasıl çözülebileceği konusunda somut tekliflerini şeffaflıkla ve dürüstçe halka anlatmalarını isteyen Çavuşoğlu, Türkiye'deki son seçimlerin bu açıdan iyi bir örnek teşkil ettiğini söyledi.
Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye'de yerel seçimler öncesinde retorik içinde olan, nefret söylemi içinde olan, küfreden, bağırıp, çağırıp hakaret eden, iftira atan partilere toplum prim vermedi. Tam tersine proje üreten, şehirleri nasıl kalkındıracağını, Türkiye'nin gelecek perspektifini halka sunan AK Parti seçimi açık ara kazandı. Ana muhalefet, yavru muhalefet onların hepsinin toplamından daha fazla oyu AK Parti aldı. Bu da gösteriyor ki gerek Türk milleti, gerekse Avrupa halkları retorik yerine somut projeler istiyor ve bunların halkla paylaşılması gerekiyor. Siyaset etiği de bunu gerektiriyor. Yoksa nefret söylemi, Türkiye düşmanlığı, göçmen düşmanlığı, islamofobia bunlar çok ucuz yollarla siyaset yapmaktır."
Çavuşoğlu, 2014'ü AB yılı ilan ettiklerini ve seçim yılı olmasına rağmen reformları kararlılıkla sürdürdüklerini belirterek, Türkiye-AB ilişkilerinde son aylarda verilen olumlu sinyallerin yeni fasılların açılmasıyla takviye edilmesi gerektiğini vurguladı.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin AB'nin 7'nci büyük ticaret ortağı olduğunu, son 11 yılda Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının yüzde 85'ine AB ülkelerinin kaynaklık ettiğini fakat bu olumlu göstergelerin gerçek potansiyeli yansıtmadığını kaydetti.
Çavuşoğlu, Avrupa'da artık güçlü bir Türk diasporası bulunduğunu, bugün itibariyle Türklere ait 140 bin işletmenin 50 milyar avro ciro yaparak 640 bin kişiyi istihdam ettiklerini ve 2020 projeksiyonlarına göre bu rakamların 190 bin işletmeye ve 90 milyar avro ciroya ulaşacağını anlattı.
-TÜMSİAD'a övgü
Mevlüt Çavuşoğlu, AB ile müzakerelerde TÜMSİAD'ı "heyetin doğal bir üyesi" olarak gördüklerini belirterek demokratikleşme ve reform çabalarına verdiği güçlü destek nedeniyle TÜMSİAD yönetimine teşekkür etti.
Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"30 Mart'ta vatandaşlarımız sandığa gitti ve Türkiye'nin istikrarı, demokrasisi, ekonomik büyümesi için oylarını kullandılar. Türkiye'nin AB süreci açısından da önemli bir seçimi geride bıraktığımızı söylemek isterim. Bu seçim öncesinde çok felaket senaryoları yazıldı, çok komplolar kuruldu, buralarda da iyi anlatıldı, AK Parti'nin seçimi kaybedeceğine yönelik kanaatler oluşturulmaya çalışıldı. Ama her zaman olduğu gibi son sözü millet söyledi ve katılım oranı rekor düzeye ulaşan bir seçim oldu. Yaklaşık yüzde 90 katılım oranı çok ciddi bir rakamdır. Bu Türk milletinin demokrasiye ne kadar sahip çıktığının başka bir göstergesidir. Bu açıdan TÜMSİAD'ı bir kez daha kutlamak istiyorum. Çünkü TÜMSİAD Türkiye'de sadece ekonominin değil demokrasinin de en büyük destekçisi olmuştur ve adeta Türkiye'deki bu seçim başarısının sinyalini 21 Mart'ta TÜMSİAD Avrupa Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı toplantıda vermiştir. O gün verdiğiniz desteği hiçbir zaman unutmayız."
Türkiye ve Belçika arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine ve Belçika'daki Türk toplumunun entegrasyonuna yaptığı önemli katkılar nedeniyle Çavuşoğlu, Joelle Milquet'ye teşekkür etti.
-Başbakan Yardımcısı Milquet
Belçika Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Milquet ise Türkler başta olmak üzere Belçika'daki yabancıların yüksek girişimcilik oranıyla ülke ekonomisine önemli katkı yaptıklarını belirtti.
Belçika'da 14 bin Türk işletmesi bulunduğunu ve Türkler arasındaki girişimcilik oranının yüzde 28'i bulduğunu anlatan Milquet, "Bu gösteriyor ki Türkler toplumumuzun önemli bir parçası ve her gün zekalarını, yaratıcılıklarını, faaliyetlerini ve aynı zamanda değerlerini ve cesaretlerini bize veriyorlar" dedi.
Belçika ve Türkiye arasındaki derin ekonomik ve siyasi ilişkilerin güvenlik alanında da kendini gösterdiğini belirten Milquet, özellikle Suriye'de savaşa katılmak isteyen Belçikalılarla ilgili alınan önlemler ve yoğun işbirliği nedeniyle Türk hükümetine teşekkür etti.
Milquet, Suriye'deki yabancı savaşçılarla ilgili gelecek ay Avrupalı içişleri bakanlarının katılacağı toplantıya Türkiye'yi de davet edeceklerini bildirdi.
Konuşmaların ardından TÜMSİAD Genel Başkanı Hasan Sert, Çavuşoğlu ve Milquet'ye plaket verdi.