Tunç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, seçimlerle ilgili başvuru mercinin YSK ve vereceği kararın kesin olduğunu söyledi.
"Seçimlerle ilgili kararı önce ilçe, ardından il seçim kurulu ve son olarak YSK verir" diyen Tunç, şunları anlattı:
"Dolaysıyla mevzuatımızda YSK'nın kararlarına itiraz yoktur, karar kesindir. Anayasa Mahkemesine ancak insan hakları sözleşmesinden doğan hakların ihlaliyle ilgili durumlarda başvurulabilir, bireysel başvuru hakkı kullanılabilir. Örneğin, bir kişinin adaylığı engellenmiştir, seçme ve seçilme hakkı elinden alınmıştır. Bu durumda bireysel başvuruda bulunabilir ama adaylık süreçleri kesinleşmiş, hiçbir itiraz olmamış. YSK kararları, seçime, seçimin yürütülmesine ilişkindir ve kesindir.
Dolayısıyla Anayasa Mahkemesine götürülemez. Seçimin yürütülmesi ve seçim sonuçlarına ilişkin itirazları, seçim kurulları denetler, son merci de YSK'dır."
- "YSK'nın kararları kesindir"
Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuruyu kuruluş, teşkilat kanunu ve Anayasa'daki uygunluğa göre değerlendireceğini aktaran Tunç, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın "Başvuru olursa değerlendiririz" şeklindeki açıklamasının başvurunun esasa gireceği anlamı taşımayacağını ve dilekçe için "kabul edilemezlik" kararı verileceğini savundu.
Tunç, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Dilekçe verilmesini engelleyemezsin. Sonuç olarak, YSK'nın kararları kesindir. Seçimlerin yürütülmesiyle ilgili hem idari konularda hem de yargısal anlamda karar verir ve son merci YSK'dır. YSK kararlarının Anayasa Mahkemesinde incelenmesi, temyiz edilmesi Anayasamızda, mevzuatımızda, Anayasa Mahkemesinin kuruluş kanununda olmayan bir şeydir. O nedenle bu, yersiz bir tartışmadır. YSK, kararları kesindir. O nedenle, seçimin sonucuyla alakalı husus, seçimlerin iptaliyle ilgili talep ya da YSK'nın kararlarının denetlenmesi, Anayasa Mahkemesine götürülemez."