Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliğinin 34'üncü Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türklerinin ayrı bir çiftçi örgütü kurarak Türk bayrağına sahip çıktığını, birliğin topraklara sahip çıkmanın idraki içinde çiftçilere toprak almaları çağrısında bulunduğunu anlattı. Birliğin, 1943-45 yıllarında 115 spor kulübü kurulmasını sağladığını, o yıllarda gençlere sahip çıktığını, gençlere spor yapmanın bilincini taşıdığını anlatan Eroğlu, birliği'nin 1958'den sonra da ilk göçmen evi yapımına giden kuruluş olduğunu söyledi.
Eroğlu, halkın ekonomik olarak gelişmesi ve ayakta durması için çok ciddi katkı sağlayan kooperatifçiliğin temelinde de Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliğinin büyük katkısı bulunduğunu kaydetti.
-Türkiye'den KKTC'ye "Su Temini Projesi"
Konuşmasında Türkiye'den gelecek su konusuna da değinen Eroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetine Kıbrıs Türk halkı adına teşekkürlerini ifade ederek, "İnşallah temmuz veya ağustos gibi su adamıza ulaşır" diye konuştu.
Erdoğan'ın başbakan olduğu günden beri proje üzerinde önemle durduğunu dile getiren Eroğlu, konuyu parti ve hükümet programına aldıklarını, Türkiye hükümetleriyle görüşmeler yaptıklarını ve nihayet 7 Mart 2012'de atılan temelle projenin uygulamaya girdiğini anlattı.
-Anlaşma zamanı geldi, hatta geçti
Konuşmasında, Kıbrıs sorununa da değinen Eroğlu, Kıbrıs'ta var olan gerçekler temelinde bir anlaşma zamanının geldiğini, hatta geçtiğini belirterek, "Kimsenin, Türk tarafının defalarca bir antlaşmadan, uzlaşmadan yana tavır koymasına rağmen hala mağdur edilmesine, ambargo ve izolasyon altında yaşamasına göz yumma hakkı yoktur" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, adada Kıbrıs Türk halkına karşı büyük bir adaletsizlik yapıldığını savunarak, "uygar geçinen dünyanın, Rum tarafının uzlaşmaz tutumunu görmezden gelerek Kıbrıs Türklerini cezalandırmakla barışa değil Rum emellerine hizmet ettiğini" vurguladı.
Ada'da Kıbrıs Türk halkının hakkını, hukukunu koruyacak bir anlaşma için çalıştıklarını ifade eden Eroğlu, "Bir antlaşma yapılacaksa iki taraf da kazançlı çıkmalı. İyi bir antlaşma, benim kabul edebileceğim antlaşma böyle bir antlaşmadır. Kıbrıs Türk halkını daha iyiye götürmeyecek, tam tersine sıkıntılarımızı artıracak bir dayatmaya asla evet demeyeceğimi herkes bilmelidir" değerlendirmesinde bulundu.