Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Ergenekon Davası'nın gerekçeli kararı (6)

Ergenekon Davası'nın gerekçeli kararı (6)

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-04-03 11:46:35

Ergenekon Davası'nın gerekçeli kararı (6)
Ergenekon Davası'nın gerekçeli kararında, mahkeme tarafından "Ergenekon terör örgütü" tarafından işlendiği kabul edilen eylemlerin, yine bu örgüte ait olduğu kabul edilen eylem planları ve faaliyetlerin, bunların amaç ve vasıflarının "Ergenekon terör örgütü"nün varlığını gösterir delil mahiyetinde kabul edilmesi gerektiği kanaatine varıldığı belirtildi.

Gerekçeli kararın, "Susurluk Çetesi ve Ergenekon terör örgütü arasındaki irtibat" başlık bölümünde, "Susurluk kazası" sonrası yapılan yargılamada "derin devlet" yapılanmasının küçük bir hücresinin yargılanabildiği, bu süreçte derin devlet yapılanmasına karşı toplumsal bir tepki ortaya konulmuşsa da o zamanki şartlar ve delil durumu nedeniyle sınırlı sayıda kişinin, çete yöneticisi ve üyesi olmaktan cezalandırıldığı ifade edildi.

-"Ergenekon isimli bir terör örgütünün varlığının sabit oldu"

"Ergenekon terör örgütü"nün o tarih itibarıyla ortaya çıkan bu hücresiyle davanın sanıkları arasında güçlü örgütsel bağların olduğunun görüldüğü belirtilen kararda, "Örgüt eylemleri, eylem planları ve faaliyetleri" başlıklı kısımda şunlar kaydedildi:

"Mahkememizce Ergenekon terör örgütü tarafından işlendiği kabul edilen eylemlerin, yine Ergenekon terör örgütüne ait olduğu kabul edilen eylem planları ve faaliyetlerin, bunların amaç ve vasıflarının Ergenekon terör örgütünün varlığını gösterir delil mahiyetinde kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Savunmalarda dikkate alınarak tartışılan, farklı zaman ve yerlerden ele geçen, dosya kapsamında bulunan, birbirlerini büyük oranda teyit eden kanuni delillere göre, 'Ergenekon isimli bir terör örgütünün varlığının sabit olduğu' kanaatine varılmıştır. Bununla birlikte, NATO'ya bağlı 'Avrupa Devletleri'nde Kontgerilla' denilen gizli örgütlenmelerin varlığı, bu gizli örgütlenmelere her devletin tarih ve kültürüne göre değişik adlar verildiği, bunlardan en çok bilinenlerinin İtalya'daki 'Gladio', Fransa'daki 'Rüzgargülü', Yunanistan'daki 'Koyun Postu' ve Belçika'daki 'Kılıç' isimli örgütler olduğu, Avrupa devletlerinin on yıllar öncesinde hukuk dışı bu gizli örgütleri ortaya çıkartıp tasfiye ettiği, sorumlularını yargıladığı, bugün için genel geçer, aynı zamanda doğru olan bir bilgidir. Ülkemizde adına 'derin devlet' de denilen 'kontrgerilla' örgütünün varlığı, Başbakan Bülent Ecevit dahil birçok kişi tarafından kamuoyuna duyurulmuştur. Bu konuda sayısız yayın yapılmıştır. Bunun dışında, 'Derin devlet', 'Gladyo' veya 'Kontrgerilla' şeklinde adlandırılan kanun dışı yapılanmanın varlığı ve terör örgütü niteliğinde olduğu, kamuoyunda belli ve açık bir husus olarak görülmüş, özellikle bu yapılanmanın varlığı konusundaki tespite nerede ise kimse tarafından itiraz edilmemiştir."

- "Örgütün, profesyonel bir örgütlenme olduğu değerlendirilmektedir"

Soruşturmalarda ele geçen ve "Ergenekon terör örgütü"ne ait olduğu konusunda kuşku bulunmayan örgüt belgeleri başta olmak üzere dosya kapsamındaki diğer delillere göre, Ergenekon'un, Avrupa'da adına "kontgerilla" denilen gizli örgütün, Türkiye'deki adı olduğu belirtilen kararda, "Susurluk kazası" sonrasında ortaya çıkan yapının da aslında "Ergenekon örgütü"nün küçük bir hücresi olduğu ifade edildi. Kararda, bu örgütlü yapıya Türkiye'de, Avrupa'daki örneklerine uygun şekilde Türk kültürüne ait bir terim olan "Ergenekon" isminin verildiğinin anlaşıldığı vurgulandı.

Kararda, "Ergenekon" yapılanmasının temel hedefinin yasal olmayan faaliyetleriyle "Devlet otoritesini kendi amaçları doğrultusunda baskı altına almak, O'nu yönlendirmek" şeklinde tezahür eden siyasal bir hedef olduğunun söylenebileceği ifade edilerek, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Ergenekon' isimli yapılanmanın, belirlenen amaçlar etrafında insan sayısı olarak üçten fazla kişinin bir araya geldiği, hiyerarşik, görev dağılımının yapıldığı, gizliliğin esas alındığı, iş bölümünün, faaliyet alanlarının sorumlulukların önceden tespit edildiği, eleman ve finansal kaynak temini, üyelerinin eğitimi gibi hususların açıkça ortaya konulduğu, yapılan iş bölümü çerçevesinde görevli grupların faaliyet alanlarına ilişkin raporlar sunarak yapının hayata geçirildiği, profesyonel bir örgütlenme olduğu değerlendirilmektedir. Bu doğrultuda örgütlü yapının tam olarak oluşturulduğu ve hayata geçirildiğinden bahsetmek mümkün görülmektedir. 'Ergenekon' isimli yapılanmanın 'Ülke çıkarları ve mevcut rejim ilkelerine aykırı ideolojilere sahip siyasilerin engellenebilmesi için suikastin de kullanılabileceğine ilişkin bilgi, 'kişisel çıkarlar adına siyasete yönelmiş ve hedefe ulaşabilmek adına her şeyi mubah sayabilen siyasilerin engellenebilmesi için geriye kalan tek yolun suikast' olduğuna ilişkin bilgi, 'karşı istihbarat örgütlerine geçen, yakalanan veya operasyon amacına aykırı hareket eden herhangi bir ajanı öldürmeyi' kabul eden anlayışı, 'Ergenekon' soruşturması kapsamında ele geçirilen silah, mühimmat ve bomba yapımında kullanılan malzemeler, soruşturma kapsamında ele geçirilen ve polisiye deneyimlere göre eylem öncesi istihbarat faaliyeti kapsamında olduğu değerlendirilen Yargıtay binasına ilişkin detaylı yerleşim krokisi, soruşturma kapsamında gözaltına alınan bazı kişilerin ifadelerinde ve bu kişilere ait iletişim tespit bilgilerinde yer alan kamuoyunda bilinen bir takım kişilere yönelik suikast düzenlemesi planlarına ilişkin bilgiler, soruşturma kapsamında İstanbul ili Ümraniye ilçesinde ele geçirilen (27) adet MKE ve yabancı menşeili savunma tipi el bombalarıyla yine soruşturma kapsamında gözaltına alınan bir kişinin annesinin evinde yapılan aramada ele geçirilen (12) adet taaruz ve savunma tipi el bombalarının incelenmesinde aynı/yakın kafile ve stok numaralı bombaların kullanıldığı olayın tespit edildiği, bunlardan 7'sinin şiddet içerikli eylemlerde kullanıldığına dair Kriminal Polis Laboratuarları Dairesi Başkanlığı'nın raporu dikkate alındığında, soruşturma kapsamında 12.03.2008 tarihinde Ankara'da tanık sıfatıyla dinlenen bir kişinin beyanlarında, bu soruşturma kapsamında gözaltına alınan bir takım kişilerle İstanbul'da bir villada buluştuklarını, bu şahısların kendilerine 3 adet el bombası verdiklerini, bu bombaları bir gazeteye atmaları karşılığında kendilerine para vermeyi vaat ettiklerini, bombalardan ikisini kendisinin, birini ise arkadaşının aldığını, daha sonra bu bombaların belirtilen gazeteye yönelik saldırı amaçlı atıldığını beyan ettiği görüldüğünden, 'Ergenekon' isimli yapılanmanın, '3713 sayılı Terörle Mücadele Konunu 1. ve 7. Maddeleri'nde ifade edilen örgütlü yapıya sahip bir örgütlenme olduğu kanaati oluşmuştur."

- "Ergenekon, diğer terör örgütlerinin kalıplarına benzemiyor"

Kararda, "silahlı bir örgüt olduğundan kuşku bulunmayan Ergenekon örgütünün" çok sayıda vahim nitelikte, illegal yollardan örgüte sağlanmış bulunan, tabancadan uzun namlulu tüfeğe, C3, C4 tipi patlayıcılardan lav silahları ve el bombasına kadar her türlü silah ve mühimmatı örgütün amaçları doğrultusunda kullanmakta ve gelecekteki eylemlerinde kullanılmak üzere saklamakta olduğunun anlaşıldığı bildirildi. Kararda, bu silahların çeşitliliği, miktarları ve arz ettiği vahameti, örgütün yürütme organını çalışamaz duruma getirerek, Terörle Mücadele Kanunu'nun 1. maddesinde belirtilen "Devlet otoritesini zaafa uğratma" hedefini gerçekleştirmeye yeterli olduğu ifade edildi.

"Ergenekon terör örgütü"nün, oluşturulan hiyerarşik yapı, iş bölümüne ve uzmanlığa dayalı olarak süreklilik gösteren bir sisteme kavuşturulduğu, soruşturmalar ve kovuşturma safahatında ortaya çıkartılabildiği şekliyle de bu yapının uygulamaya konulduğunun anlaşıldığı aktarılan kararda, şu ifadelere yer verildi:

"Ergenekon terör örgütü'nün, ülkemizde bilinen diğer terör örgütlerinin belirginleşmiş kalıplarında olmadığı, amaçları doğrultusunda doğrudan ya da paravan ve taşeron yapılarla faaliyetlerine devam ettiği, varlığının fark edildiği durumlarda da her türlü dezenformasyon yöntemlerini kullanarak gizlendiği anlaşılmaktadır. Ergenekon terör örgütünün, ülkemizdeki diğer bölücü ve yıkıcı diye adlandırılan terör örgütlerinden, dini motifli veya Marksist, Leninist metotları benimsemiş terör örgütlerinden ideolojik olarak farklı bir yapıda olduğu anlaşılmaktadır. Ergenekon örgütünün yapısı temelde, Cumhuriyetimizin temel niteliklerinin örgütün amaçları doğrultusunda istismarına, örgütün amaçları doğrultusunda netice vermeyen demokratik tercihlerin gayri meşru sayılmasına ve sonuçlarına karşı açık veya örtülü cebri mücadele verilmesine dayalıdır. Ergenekon örgütünün üye profilinin, örgütün amaçları dikkate alınarak oluşturulduğu gerek ele geçen örgüt belgelerinden, gerekse dosya kapsamındaki diğer delillerden anlaşılmaktadır. Örgütün yürütme organlarının cebren ortadan kaldırılması veya çalışamaz duruma getirilmesi amacının, itiyadi suçluların, esrar kullanıcılarının, diğer terör örgütleri ve mafya mensuplarının, gazetecilerin, devletin emekli ya da halen görevde olan memurlarının, normal koşullarda bir araya gelmez kimlikteki başka kişilerin, özel ya da kamu kurumu niteliğindeki kuruluşların veya legal ya da illegal siyasi oluşumların örgütün amaçları doğrultusunda iş bölümü ve hiyerarşi içerisinde bir örgüt yapısı etrafında bir arada tutulmalarını gerektirdiği anlaşılmaktadır. Bunun yanı sıra, Ergenekon örgütünün ele geçen temel belgelerinde belirtilen gizlilik prensibine ve örgütün farklı birimlerinde hücre şeklinde düzenlenen yapılanmalarına göre, bütün mensuplarının birbirlerini bilemeyecekleri de anlaşılmaktadır. Cumhuriyet gazetesine bomba atılması ya da Danıştay'a yapılan menfur saldırı örnekleri ele alındığında, soruşturma ve kovuşturma kapsamında ortaya çıkan delillerden hareketle, bu eylemlerin yapılması, kamuoyunun örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirilmesi, eylemden hemen sonra yapılan ve yaptırılan acil ve olgusal gerçekliğe uygun olmayan açıklamalar ve benzeri tüm faaliyetler örgütün amacına ulaşabilmek için sahip olması gereken üye profilinin bilinen terör örgütlerinin üye profilinden farklı olması gerektiğini ortaya koymaktadır."

- Örgütün bazı mensuplarının diğer terör ve suç örgütleriyle irtibatları

Emniyet raporlarına, soruşturmalarda ele geçen ve kovuşturma safahatında dosyaya dahil olan delillere, duruşmalarda dinlenilen bazı tanık ve gizli tanık ifadelerine göre, "Ergenekon terör örgütü"nün bazı mensuplarının PKK, DHKP/C, Hizbullah gibi terör örgütleri ve çıkar amaçlı suç örgütleriyle de irtibatlarının bulunduğu belirtildi. Kararda, bu irtibatın örgütün ele geçen temel belgelerinde açıkça anlatıldığı gibi diğer örgütleri, "Ergenekon terör örgütü" amaçlarına göre yönlendirme amacını taşıdığının anlaşıldığı ifade edildi.

Kararda, şunlar kaydedildi:

"Bir kısım örgüt mensuplarının kılık ve kıyafetlerini değiştirerek İstanbul'daki bazı dini gruplara örgütün amaçları doğrultusunda sızmaları, bir kısım örgüt mensuplarının da Ankara'da Hizb-ut Tahrir örgütüne sızmaları, örgüt mensupları arasındaki bazı Türk Silahlı Kuvvetleri görevlilerinin görevleri başında oldukları dönemde dahi çıkar amaçlı suç örgütü lider ve mensuplarıyla irtibatları, bilinen terör yöntemleriyle açıklanamaz. Bu nedenlerle sadece, ülkemizde bu güne kadar ortaya çıkarılmış terör örgütlerine bakarak Ergenekon örgütünün nitelendirilmesi mümkün değildir. Soruşturmalar ve kovuşturma sonucunda bir kısmı ortaya çıkarılan Ergenekon örgütünün, gerçekleştirdiği bir eylemden sonra ankesörlü telefondan gazeteleri arayıp eylemi üstlenmesini beklemek devletimizin karşı karşıya olduğu tehlikeyi algılayamamış olmakla eş değerdedir."

(Sürecek)

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara