AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Berlin'de taksicilik yapan Osman Ulutürk, kendisine çeşitli zamanlarda kesilen 55 avroluk iki farklı trafik cezası hakkında, avukatı Muharrrem Aras aracılığıyla Berlin Sulh Mahkemesine itirazda bulundu.
Davanın 25 Mart'ta görülen duruşmasında, Alman hakim Helmut Becker'in durulmada tanık olarak dinelenecek olan Ulutürk'ün eşi Zehra Ulutürk'ten başını açmasını istediği iddia edildi.
Avukat Aras ile Osman Ulutürk'ün itirazı üzerine Alman hakimin, Türk avukatı, Berlin Barosu'na şikayet etmekle tehdit ettiği belirtildi.
Yaklaşık 15 dakika devam eden tartışmanın ardından Becker'in, Zehra Ulutürk'ün kulaklarının gözükecek şekilde başını açması durumunda da tanıklık yapabileceğini söylediği, Zehra Ulutürk'ün ise kesinlikle başını açmayacağını belirtmesi üzerine başörtülü ifadenin alındığı öğrenildi.
- "Bize yapılanın peşini bırakmayacağız."
Ulutürk ailesinin avukat Muharrem Aras, AA muhabirine yaptığı açıklamada, duruşmada Alman hakimin Zehra Ulutürk'ten başını açmasını istediğini duyunca, bunun şaka olduğunu düşündüğünü söyledi.
Daha sonra hakimin şaka yapmadığını anlayınca duruma itiraz ettiklerini ifade eden Aras, şöyle devam etti:
"Böyle bir şey olmayacağından hakimle tartışmaya başladık. Zehra Hanım, 'Bu skandal, kimse benim başımı açamaz' dedi. Ben de mahkemeye reddi hakim talebinde bulundum ancak gerekçemi bile dinlenmeden talebi yine aynı hakim reddetti. Reddi hakim talebine hakimin kendisinin karar vermesi de sakat. Duruşmadan sonra tutanağı okumak istediğimi belirttim. Hakim bu sefer beni baroya şikayet etmekle tehdit etti. Hakim biraz sakinleşince 'başörtüsünü tamamen değil kulakları gözükecek şekilde açsın' dedi. Nedenini sorduğumda 'ifade verirken yalan söyleyip söylemediğini anlamam lazım' şeklinde mantıksız bir gerekçe öne sürdü. Trafik cezalarına ilişkin itirazımız kabul edildi, cezalar iptal edildi ancak bize yapılanın peşini bırakmayacağız."
- " Böyle bir insanın hakimlik yapması sakıncalıdır"
Geri adım atlamamaları üzerine Zehra Ulutürk'ün mahkemede başörtülü dinlendiğini anlatan Aras, şöyle konuştu:
"Hakimin bu tavrının tanımı ırkçılıktır. 12 yıldır avukatım bunu birkaç kez gördüm. Bu hakim gibi Müslümanlara karşı, yabancılara karşı böyle bir tavır takınan hakimi ilk kez gördüm. Böyle bir insanın hakimlik yapması sakıncalıdır. Hakimle ilgili hukuki girişim başlatacağız, görevi kötüye kullanma suçundan şikayette bulunacağız. Alman hukuk sistemine göre çok fazla bir şey olacağını düşünmüyorum."
Alman vatandaşı Zehra Ulutürk ise "Alman hakimin, başımı açmamı istemesi üzerine böyle bir şeyin mümkün olmadığını, inancım gereği başımı kapattığımı söyledim. Avukatımız bu duruma itiraz etti. Ben 40 yıldır burada yaşıyorum. Ben hakimin bu tutumunu ırçılık olarak kabul ediyorum" ifadesini kullandı.
- "Ülkede yaklaşık 5 milyon Müslüman var"
İslam ve yabancı karşıtlığının ortadan kalkması gerektiğini ifade eden Ulutürk, "Bizden hep uyum sağlamamız isteniyor nereye kadar uyum... Biraz da uyumu onlar sağlasınlar ve bir adım da onlar gelsin. 40 yıldan beri Müslümanlık bu ülkede var bunu kabul etmeleri gerekir. Müslümanlığı din olarak kabul etsinler sadece Hristiyan ya da Yahudi yok burada. Ülkede yaklaşık 5 milyon Müslüman var. Bunu kabullenmek için bir yerden başlamaları lazım. Geçmişte böyle bir şeyle karşılaşmadım" şeklinde konuştu.
- "Bu tavır takınılması ırkçılıktır"
Zehra Ulutürk'ün eşi Osman Ulutürk, Alman hakimin eşinden şahitlkik yapabilmesi için başörtüsünü çıkarmasını istemesini aşağılayıcı bir durum olarak niteleyerek, "Bu olay beni derinden üzdü. Başı kapalı olduğu için Müslüman bir bayana şahitlik yaptırılmamak istenmesi bizi rencide etti. Bu çok üzücü, onur kırıcı bir şey. Hakimin kulaklarını gösterecek şekilde başını açacak ya da başörtüsünü tamamen çıkaracak denmesi apaçık İslam karşıtlığıdır, ayrımcılıktır. İnancından dolayı taşınan bir başörtülü birine bu tavır takınılması ırkçılıktır" dedi.