Zeybekci, yaptığı yazılı açıklamada, TÜİK tarafından açıklanan verilere göre 2013 yılının dördüncü çeyreğinde Türkiye'nin Gayrisafi Yurtiçi Hasılasının (GSYH) bir önceki yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 4,4 artış göstererek beklentileri aştığını ifade etti. Türkiye ekonomisinin olumsuz küresel ekonomik koşullara rağmen 17 çeyrektir kesintisiz büyümeye devam ettiğine dikkati çeken Zeybekci, Türkiye'nin, verisi açıklanan AB üyeleri içinde 4. çeyrekte en hızlı büyüyen ekonomi olduğunu bildirdi. Zeybekci, şunları kaydetti:
"2013 yılının tamamında Türkiye'nin GSYH büyüme oranı yüzde 4 seviyesinde gerçekleşerek, 2012 için yüzde 2,1 olarak revize edilen büyüme oranına göre önemli ölçüde artış göstermiştir. Böylece büyüme oranı Orta Vadeli Program'da 2013 için öngörülen yüzde 3,6 düzeyini de aştı. 2013'te yüzde 4 büyüyen Türkiye, verisi açıklanan AB üyeleri içinde 2013'te Letonya'nın (yüzde 4,1) ardından en hızlı büyüyen ikinci ekonomi oldu."
Türkiye ekonomisinin cari fiyatlarla 1 trilyon 561 milyar 510 milyon lira büyüklüğe ulaşırken, ABD doları cinsinden 820 milyar dolarlık bir ekonomi olduğunu ifade eden Zeybekci, 2012'de 10 bin 459 dolar olan kişi başına GSYH'nin geçen yıl 10 bin 782 dolara yükseldiğini bildirdi.
Zeybekci, 2013'te ekonomik büyümede iç talebin belirleyici olduğunun görüldüğünü belirterek, iç talep açısından en önemli katkının özel tüketim harcamalarından geldiğini, bununla beraber kamu yatırım harcamaları ve özellikle yılın ikinci yarısından itibaren özel sektör yatırım harcamalarının da büyümeyi desteklediğini vurguladı. 2014'te iç talep artışını kontrol altına almaya yönelik tedbirlerin etkisinin de görülmeye başlamasıyla, büyümenin kompozisyonunda iç talep kaynaklı büyümeden dış talep kaynaklı büyümeye doğru bir değişim görüleceğini ifade eden Zeybekci, şunları kaydetti:
"Son dönemde döviz kurunun daha yüksek bir seviyede istikrar kazanmış olmasının da katkısıyla, en önemli ihracat pazarımız olan AB ekonomisinde toparlanmanın başlaması, dış talebin büyümeye katkısı artacak. Yerel seçim sonuçları da Türkiye ekonomisinde istikrarın kalıcılığını teyit ederek siyasi risk algılamasını azaltan bir diğer olumlu gelişme oldu."
- Tüm zamanların en yüksek şubat ihracatı
Zeybekci, 2014'ün ilk çeyreğinden itibaren net ihracatın büyümeye katkısının pozitif olmasını beklediklerini belirterek, dış ticaret verilerine göre yılın ilk iki ayında ihracatın bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,2 artarken, ithalatın yüzde 1,7 azaldığını, dış ticaret açığının yüzde 16,7 gerilediğini ifade etti.
Tüm zamanların en yüksek şubat ayı ihracat değerinin, 2014'ün ilk iki ayında da ihracatta şimdiye kadar ilgili dönemlerde görülen en yüksek değerinin kaydedildiğine işaret eden Zeybekci, ihracattaki yükselişin tetiklediği üretim artışının, 2014'te tüm ekonomiye olumlu katkıda bulunacağını, iç talebin yavaşlama ihtimalini ortadan kaldırarak ekonomide canlanmayı sağlayacağını ve bunun sonucunda istihdam artışının kesintisiz olarak sürmesini destekleyeceğini bildirdi. Zeybekci, şunları kaydetti:
"2014 yılında artan ihracat-üretim-istihdam kurgusu yanında, ihracat artışına bağlı gelir artışı, iç tüketimi de artırarak büyümeyi tetikleyecek. Bu sürece hizmet eden, ihracatçı için rekabetçi, ithalatı ise cazip olmaktan çıkaran bir döviz kuru seviyesini destekliyoruz.
Önümüzdeki dönemde en önemli önceliğimiz ihracata yönelik üretimde yerli girdi oranını artıracak politikalar olacak. İhracatımızı nicelik olarak artırmak yeterli değildir. Katma değeri yüksek ihracat yapmak zorundayız. Bu çerçevede yönlendirici ve destekleyici politikalarımızı sürdüreceğiz. Özellikle Ar-Ge'nin ve yerli girdi üretiminin desteklenmesine yönelik çalışmalara hız veriyoruz.
2014'ün dış talep kaynaklı büyümeye geçişle kamu maliyesi ve finans sektörü çok güçlü olan Türkiye ekonomisi, kendi kendisini besleyen yeni bir olumlu döngüye girecek. Bu süreçle reform kararlılığımızı ortaya koyacak politikalarla ekonomide de 'Yeni Türkiye' diyoruz."