Babacan, yaptığı yazılı açıklamada, büyüme rakamlarını değerlendirdi.
Geçen yılın dördüncü çeyreğinde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) reel olarak bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,4, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış GSYH'nin de bir önceki döneme göre yüzde 0,5 arttığını ifade eden Babacan, Türkiye ekonomisinin, 2009'un son çeyreğinden itibaren sürdürdüğü kesintisiz büyüme sürecine 2013 yılı dördüncü çeyreğinde de devam ettiğini belirtti.
Babacan, 2013'ün tamamında GSYH büyüme hızının yüzde 4 olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"2013 yılındaki GSYH büyüme hızı, ekim ayında tahmin edilen oranın üzerinde gerçekleşti. 2013 yılında kaydedilen bu büyüme performansı sonucunda, Türkiye ekonomisinin toplam büyüklüğü cari fiyatlarla 1 trilyon 562 milyar liraya ulaşmıştır. Kişi başına milli gelir de 10 bin 782 dolar olarak gerçekleşti. Geçen yılın genelinde kamu toplam talebinin büyümeye katkısı 1,6 puan olurken, özel tüketim ve özel yatırım harcamalarının büyümeye katkısı sırasıyla 3,1 puan ve 0,1 puan olmuştur.
Diğer taraftan net dış talep, altın ticaretinin de etkisiyle, büyümeye 2,3 puan negatif katkı yapmıştır. Yılın ilk yarısında kamu talebinin ağırlıklı olduğu büyüme, yılın ikinci yarısında özel sektör talebinin öncülüğünde gerçekleşmiştir. Özellikle özel yatırım harcamalarının yılın ikinci yarısında büyümeye verdiği pozitif katkı önümüzdeki dönem üretim kapasitesi için önemli bir temel oluştururken, büyümenin kalitesini de iyileştirmiştir."
Başbakan Yardımcısı Babacan, 2009 sonundan itibaren Türkiye ekonomisinin gösterdiği büyüme performansının işgücü göstergelerine de olumlu yansıdığını belirterek, şöyle devam etti:
"2009 yılı Nisan ayından 2013 yılı Aralık ayına kadar olan dönemde 5 milyon 64 bin kişiye ilave istihdam sağlanmıştır. 2013 yılında sağlanan yeni istihdam artışı ise 703 bin kişi olmuştur. İstihdamdaki bu artışa rağmen, 2013 yılında işsizlik oranında bir önceki yıla göre sınırlı bir yükseliş görülmüştür. Bu gelişmede toplam işgücüne katılım oranındaki artış etkili olmuştur."
Orta Vadeli Program'da 2014 yılı büyüme hızının yüzde 4 seviyesinde öngörüldüğünü hatırlatan Babacan, şunları kaydetti:
"Ekonomik aktiviteye ilişkin son açıklanan aylık veriler, olumsuz dış ve iç gelişmelere rağmen, ekonomimizdeki büyüme eğiliminin sürdüğünü göstermektedir. 2014 yılında iç talep büyümesinin öngörülenden bir miktar daha yavaş olacağı, dış talepteki artışın ise yılbaşında beklenenden daha güçlü gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Bu çerçevede, 2014 yılında iç ve dış talep arasındaki dengelenmenin Orta Vadeli Programda öngörülenden daha güçlü olması beklenmektedir.
Küresel konjonktürün tüm gelişmekte olan ekonomiler için daha zorlayıcı olduğu bir dönemde Türkiye ekonomisi yüzde 4 ve üzerinde bir büyüme performansı sergilemektedir. Son 12 yılda makroekonomik ve finansal dengelerin sağlamlaştırılmasında elde edilen başarı ve ekonomimizin dayanıklılığını artıran yapısal reformlar, bu gelişmede en temel belirleyici faktör olmuştur."