Hollanda kanunlarına göre devlet sırrı çerçevesindeki bilgi ve belgelerin sızdırılmasıyla bu yöndeki bilgilerin herhangi bir mecrada açıklanması yasak. Bu suçu işleyenler değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılabiliyor.
Bu kapsamda geçmiş yıllarda yaşanan bazı olaylar duruma örnek teşkil ediyor.
Ülkenin en yüksek tirajlı gazetesi De Telegraaf'a 2009 yılında iki istihbarat görevlisi tarafından verildiği anlaşılan Tibet'in ruhani lideri Dalai Lama ve Irak Savaşı'yla ilgili gizli bilgiler, o dönem ülke gündeminde ön sıralara çıkmıştı.
Haberden hemen sonra harekete geçen güvenlik birimleri savcılığın izniyle söz konusu bilgileri yayınlayan gazetecilerin evlerinde arama yapıp bilgisayarlar dahil bazı eşyalara el koydu.
Gazetecilerin telefonlarını da dinleyen güvenlik birimleri, bu yolla söz konusu istihbari bilgilerin Hollanda Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı (AIVD) çalışanı iki kişi tarafından verildiğini tespit etti.
Olayın ortaya çıkmasından sonra gözaltına alınarak yargılanan iki AIVD çalışanı, devlet sırlarını ifşa ettikleri gerekçesiyle hapis cezasına çarptırıldı.
Rus istihbaratına gizli belgeleri satmakla suçlanan Hollanda Dışişleri Bakanlığında görevli eski bir memur, geçen yıl Lahey Mahkemesinde 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, para karşılığında Rus istihbaratına gizli bilgiler satan söz konusu kişinin Hollanda'nın yanı sıra müttefiklerinin çıkarlarına da zarar verdiğine hükmederek cezalandırılmasına karar vermişti.
Şahsın Rus yetkililere verdiği dosyalar arasında NATO ve Avrupa Birliği'ne (AB) ait devlet sırrı niteliğindeki siyasi ve askeri bilgilerin bulunduğu ortaya çıkmıştı.
Bir başka benzer hadise de 2006 yılında meydana gelmişti.
İstihbarat birimlerinin bazı raporlarını yayınlayan iki gazeteci, haber kaynaklarını açıklamadıkları gerekçesiyle tutuklanmışlardı. Ancak gazeteciler yoğun kamuoyu baskısı sonucu daha sonra serbest bırakılmıştı.
