Raporun BM İnsan Hakları Konseyi'ne sunulduğu oturumda söz alan Türkiye'nin BM Cenevre Ofisi nezdindeki Daimi Temsilciliği Müsteşarı Ayda Soylu, Kıbrıs'taki müzakere sürecinin yeniden başlamasından dolayı memnuniyet duyduklarını ifade etti.
Müzakerelerin, siyasi eşitliğe dayanan iki bölgeli ve iki toplumlu bir federasyonu içeren kapsamlı bir çözüm için de gerçek bir fırsat olduğuna işaret eden Soylu, Türkiye'nin BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği raporuna ilişkin görüşlerini aktardı.
Soylu, "Kıbrıs'taki insan hakları durumuna ilişkin sunulan rapor Kıbrıs Türkleri'ne yönelik izolasyon ve insan hakları ihlallerini ele almamaktadır. Kıbrıs Türkleri yarım yüzyıla yakın bir süredir, yaşamın bütün aşamalarında temel haklarından yoksundur" dedi.
Müsteşar Soylu raporda, Kıbrıs Türkleri'ne yönelik artan ayrımcılık ve şiddet olayları, Müslüman-Türk eserlerine yönelik düşmanca eylemler, Türk dili eğitimi veren okulların eksikliği ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde ibadet için camilerin bulunmamasına yer verilmediğine dikkati çekti.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Kıbrıs Türkleri'nin güneye geçişlerinde ayrımcı politika izlediğine işaret eden Soylu, bunun seyahat özgürlüğünün kısıtlanması anlamına geldiğini kaydetti.