Büyükçekmece'de engelli, yaşlı ve kadınlarla biraraya gelen İslam, AK Parti sandık müşahitleri toplantısına katıldı.
İslam, burada yaptığı konuşmasında, seçim günü sandıklarda görevli olacak partililerin, oy kullanmaya gelenlerin ellerinin boyalı olup olmadığına dikkat etmelerini isteyerek, 1-2 gün önce telefon açarak onlara sandık yerlerinin değiştiğini söyleyenlere itibar etmemeleri konusunda uyardı.
Bu tür beyanlara inanmamaları konusunda görevlileri uyaran İslam, şöyle konuştu:
"Yani hilenin sonu yok. Hiç kimse kendi üstüne haber vermeden hiçbir şeye karar vermesin. Birbirimiz arasında bir zincir olması gerekiyor. Çünkü 'Mesele ağaç değil arkadaş, sen anlamadın mı?' diyorlardı ya. Mesele şu, iktidarı geri almak istiyorlar. Hani 12 yıl evvel kaybettikleri iktidarı. Türkiye'yi eski haline döndürebilmek için istiyorlar. Karanlık günlere döndürebilmek için istiyorlar. Yani ekonomi tepetaklak gitsin, piyasada alışverişimizi dolarla yapalım, Türk lirası enflasyona yenik düşsün. Ağızlarıyla söylediler. Hani Gezi olaylarında Başbakan dedi ki, 'Toplanın aranızda, ne istiyorsunuz karar verin ve söyleyin' Herkes çevreyle ilgili bir şey söyleyeceklerini tahmin ediyordu. Çıktılar çadırdan ne dediler. Bir, üçüncü havalimanını yapmayacaksın. İki, tüneli yapmayacaksın. Üç, 3. köprüyü yapmayacaksın. Ne yapmak istedikleri buradan belli. Duracaksın, ilerlemeyeceksin diyorlar. Türkiye lehine bir şey yapmayacaksın. Ülkeyi kalkındırmayacaksın. Ahalinin yüzünü güldürmeyeceksin."
Bu çevrelerin Türkiye'de her şeyin eskisi gibi olmasını istediğini vurgulayan İslam, çünkü patronlarının öyle emrettiğini dile getirdi.
"Çünkü öyle bir Türkiye'yi yönetmek kolay" diyen İslam, şunları söyledi:
"Öyle bir Türkiye'nin Başbakanı çıkıp Davos'ta 'bir dakika arkadaşım sen ne konuşuyorsun?' diyemeyecek. Ukrayna'da yapmak istediklerini bize yapmak istiyorlar. Ukrayna'da ne oldu hatırlayın. Masum bir halk eylemi olarak başladı. Avrupa Birliği'ne girelim mi girmeyelim mi? Onun münakaşasını yapıyorlardı. Gezi olayları gibi tertip yaptılar, sokakları ateşe verdiler, 20 gün sonra bir de baktılar ki Kırım Yarımadası gitmiş. ne yaptıklarının şimdi farkına vardılar ama konuşamıyorlar kederden. Ben ne yaptım diye kafayı duvara vuruyorlar. Ancak iş işten geçti. Memleketi parçaladılar. Türkiye'yi de parçalanabilir bir ülke haline getirmeye çalışıyorlar. Geçtiğimiz Haziran'dan beri Türk ekonomisini çökertmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ekonomiye bir şey oluyor mu? Hayır. Sapasağlam. Çünkü o dar boğazı geçtik. Artık normal şartlarla bize zarar veremezler. Ancak anormal şartlarla zarar verebilirler. Yani ya darbeyle ya da hileyle."
Türkiye'nin darbe tehlikesini savuşturduğunu anlatan İslam, darbe günlerinin geride kaldığını söyledi.
Daha sonra Türkiye'de bürokrasi darbesinin denendiğini dile getiren İslam, şöyle devam etti:
"O da tutmadı. Şimdi kaset darbeleri var. Ona da artık millet gülüyor. Maskaralık haline geldi. Şimdi bir koz kaldı ellerinde, o da hile. Onu da sandık başlarında yapacaklar. Onun için orada uyanık olmanız lazım. Demokrasiye inanmış bizim gibi insanların tek bir silahı var o da sandıktır. Şimdi sandığa sahip çıkmak gerekir. Evladınızın üzerine nasıl titriyorsanız, sandıklara da öyle davranmalısınız. Çünkü sandığın başından ayrılınca sandığın başına ne geleceğini bilemeyiz. Her sandıkta 10-15 oy aşırdıklarında sadece Büyükçekmece için düşünsek 2 bin-2 bin 500 oy yapar. Bu her şeyi değiştirebilir. Aklınıza yatmayan her şey için şikayet dilekçesi verin. Sandık başkanına verin, alındı kağıdı alın ondan. İnşallah seçimlerde başarılı olacağız. Meydanlar bunu gösteriyor."
