Kılıçdaroğlu, Bahçeşehir Gölet Mevkisi'nde düzenlenen "Halk Buluşması"nda yaptığı konuşmada, alandakilerin önceki seçimlerde CHP'ye oy vermemiş yurttaşları, "Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar, doğru değil. Türkiye'yi düzeltmemiz lazım. Bahar geldi, ağaçlar çiçek açtı, hanımlar ev temizliği yapıyorlar. O zaman Türkiye'yi de kirlenmiş siyasetten arındırmamız lazım. Bakanların çocuklarının yatak odalarında paraların istiflenmemesi lazım" sözleriyle ikna etmelerini istedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisi hakkında dava açtığına değinen Kılıçdaroğlu, "O sanıyor ki dava açınca ben korkacağım. Ayakkabı kutusundan korkan adamdan korkulur mu?" dedi.
Kılıçdaroğlu, İstanbul'un sorunlarını tümüyle çözecek, yürekli, çalışkan, kendilerini halka adayan bir ekipleri olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin başbakanını bütün dünyanın "bir hırsız" olarak tanıdığını söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Ben biliyorum, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında kaçmaya çalışacak. Ona adres de söyledim. 'Bak, senin yerin Sudan'da Ömer el-Beşir'in yanı. Onun yanına gideceksin' dedim. Ömer el-Beşir, uluslararası mahkemelerde yargılanıp mahkum olan bir kişi. Ömer el-Beşir'i, Türkiye'ye davet etti, altına kırmızı halı serdi, 'Gel Türkiye'ye' dedi. O da yolsuzluk yapıyor bu da yolsuzluk yapıyor. O da insanları öldürdü, bu da insanları öldürmekten sorumlu. Şimdi bunlar, bir araya gelince ne yapacaklar? Ömer el-Beşir diyecek ki 'Ben şu kadar adam öldürdüm.' O da diyecek ki; 'Seninki hikaye, biz de öldürdük Türkiye'de ama ben seramiklere üzüldüm', O, 'ben şu kadar yolsuzluk yaptım' dediğinde, 'Seninki hikaye. Ben 85 milyar avro götürdüm' diyecek.
Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren saygıdeğer yurttaşlarım sakın ola ki bu eleştirileri üstlerine almasınlar. Ben hükümeti eleştiriyorum. Çünkü onlar yurttaşlara doğruyu söylemediler, yalan söylediler. 'Oy verin yolsuzluğu, yoksulluğu engelleyeceğiz, yasakları kaldıracağız' dediler. Yeni yasaklar getiriyorlar. Yolsuzlukları önlediler mi? Kendileri malı götürdüler. 'Ben yürütme organının başıyım' diyordu. Ben, senin neler yürüttüğünü çok iyi biliyorum. Bu millet de öğrendi, 17 Aralık'ta öğrendi. Bir iktidar verdiği sözün arkasında durmadı söylediklerinin tam tersini yaptı."
- "Özgürlükten yana oy kullanacaksanız, adresiniz belli"
Kılıçdaroğlu gençlere, "Ya özgürlükten yana oy kullanacaksınız ya karanlıktan, baskıdan yana. Oyunuzu neyden yana kullanacaksınız?" diye sordu. Alandan "Özgürlükten yana" yanıtı gelince Kılıçdaroğlu, "Bizim gençlere yakışan da o. Özgürlükten yana oy kullanacaksanız, yeriniz, adresiniz belli; altı ok Cumhuriyet Halk Partisi, halkın partisi" dedi.
İstanbul'a, tanesine 1 milyon 200 bin avro vererek dünyada dağı olmayan tek ülke olan Hollanda'dan otobüsler alındığını, ancak otobüslerin yokuş çıkamadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dünyanın en pahalı hurdalığı şu anda bizde. Sizin paranızla yaptılar. Diyor ki 'İstanbul'un Kadir Abisi hazır'. Malı götürmeye hazır, onu biliyoruz. Yemeye hazır onu da biliyoruz. Şimdi ben kendisi İstanbul'a abi olarak tanıtan Kadir Topbaş'a soruyorum. Türkiye, Avrupa'nın en büyük otobüs üretim merkezidir. Yunanistan'daki otobüslerin yüzde 42'si Türkiye'de üretilmiştir. Biz neden tanesine 1 milyon 200 bin avro vererek, Hollanda'dan otobüs alıyoruz? Sandığa gidecek her İstanbullu'nun bunu düşünmesi lazım. Sarıgül nereden alacak? Türkiye'den. Biz kendi ürünümüzü alacağız, bizim sanayici kazanacak, Türkiye kazanacak, İstanbul kazanacak, bizim işçimiz kazanacak. Otobüsleri oradan aldılar, 75 bin sanayi işçisi açıkta kaldı."
Kılıçdaroğlu, kul hakkı yiyenden hesap soracaklarını vurgulayarak, demokrasiye, özgürlüklere inandıklarını belirtti.
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, CHP Başakşehir Belediye Başkan Adayı Özgür Karabat, CHP Avcılar Belediye Başkan Adayı Handan Toprak, Esenyurt Belediye Başkan Adayı Çetin Çapan da halk buluşmasına katıldı.