Arınç, partisince Sakarya Mahallesi'nde düzenlenen mitingde, bu alanın daha büyük olması durumunda çok daha fazla kalabalığın gelebileceğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Balıkesir mitingindeki kalabalığı hatırlatan Arınç, "Büyük meydan olsaydı, Tayyip beyin mitingi kadar olmasa bile onun en azından yarısından biraz fazlasını biz yapmış olacaktık. Balıkesir mitingine bütün Türkiye parmak ısırmıştı. 'Bu mitingden sonra çıta iyice yükseldi. Biz ne yapacağız. Bizim mitingimizde ne olacak' diye kara kara düşünmeye başladılar. Bir baktılar ki kendi mitingleri de Balıkesir'den farklı değil. 50 binler, 60 binler, 100 binler, İstanbul başladıysa 1 milyon kişi meydanda AK Parti'yi, Başbakanımızı kucaklıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Milletvekilliği seçimlerinde üç dönem iktidar olduklarını, oylarını her zaman artırdıklarını vurgulayan Arınç, AK Parti'nin Balıkesir'de büyük başarılar kazandığını anlattı. Bu yerel seçimlerde daha başarılı olacaklarına ve gelecek hafta bu saatlerde ilk müjdeyi Balıkesir'den alacaklarına inandığını dile getiren Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Allah diledi, milletimiz destek oldu, sırtımız hiç yere gelmedi. Aynı Kırkpınar gibi. Kırkpınar'da üç yıl üst üste başpehlivanlığı kazanana altın kemer takıyorlar. Biz üç milletvekilliği seçiminde de hep başpehlivan olduk, altın kemer bizde. Biz böyle bir siyasi parti olduk. Kenarda, köşede, irili, ufaklı, marjinal, tabelası olan, yüzde 1'ler, 5'ler 10'lar peşinde koşan parti değiliz. Başbakanımız ne diyor? 'Her seçimde birinci parti olamazsam giderim, bırakırım' diyor. Öbürlerine bir bakıyorsun, 'Aman bizi görmeyin, sormayın' diye yüzlerini kapatıyorlar. 'Sen bize karışma, sen kendine bak.' Benim iddiam var, onların iddiası yok.
Sayın Kılıçdaroğlu, ana muhalefet partisinin lideri, yarın, bugün güya iktidara gelecek parti, 64 yıldır gelemiyor da 'Belki bundan sonra gelebilirim' diyor. Madem ana muhalefet partisisin, bu seçim için sen hangi hedefi koydun? Ben sana hedef vereyim, çok da mütevazı hedef. Her gün hakaret edip ağzından tükürükler saça saça bu ülkenin tertemiz başbakanına hakaret ediyorsun ya, al sana misliyle iade ediyorum. Sana küçük bir hedef; 'Ben yüzde 30'dan aşağı alırsam genel başkanlığı bırakırım' de. Var mısın? Duydunuz mu böyle bir şey. 4 aydır konuşuyorum, duymazdan geldi. 'Beni ilgilendirmez' diyor. Nasıl iktidar olacaksın? Hani Atatürk'ün kurduğu partisiniz, hani Cumhuriyet sizin eserinizdi, hani milletimiz sizi çok seviyordu. 1950'de bir gittiniz, 64 yıl geçti halen iktidarda değilsiniz, yüzde 30 hedef bile bulamıyorsunuz. Balıkesir'de aday bile bulamadınız da DYP'nin eskisini aday yaptınız. Hiç yüzünüz kızarmıyor mu, hiç sıkılmıyor musunuz, sen nasıl ana muhalefet partisisin. Kendine göre bir CHP'li bulup da Atatürkçü, laik, şucu bucu, Kemalist, ulusalcı bir adam bulup da 'İşte benim partim böyledir, adayım da böyledir' diyemediniz. Aynısını Ankara'da yaptınız. O kadar çığırtkan adayınız vardı, Ankara'dan aday gösteremediniz. 10 tane oy alamayacağını biliyorsunuz sizin adaylarınızın, tuttunuz MHP'nin eskisini aday yaptınız başınıza, utanmıyor musunuz? Hatay, CHP için önemli bir yer. Nüfusun neredeyse yüzde 40'ı sizinle duygusal bağı olan insanlar. Niye içinizden birisini çıkarıp aday yapamadınız da AK Parti'den belediye başkanlığı yapan birini aday yaptınız, sıkılmıyor musunuz? CHP böyle parti, uzamaz, kısalmaz. 1950'den bu yana iktidarı unuttu. Bir kaset çıktı ortaya genel başkan oldu, başka kimse yoktu çünkü. Genel Başkan da Balıkesir'e geldiği zaman Balıkesir'den bahsediyor, Tunceli'ye gittiği zaman 'Ben Dersimliyim' diyor. Dersimli dediğin, ne olduğunu siz çok iyi biliyorsunuz. Dersimliymiş beyefendi. Dersim de Tunceli de memleketimizin bir parçası. Oranın da çok güzel, tertemiz, pırıl pırıl insanları var. Niye ikili oynuyorsun, buraya gelip de DYP'li adayı buluyor, Tunceli'ye gidince 1937 Dersim isyanındaki fecaatı görmeyip CHP'nin genel başkanlığını taşıyorsun?"
- "Bahçeli'nin hesapları meşhurdur"
Arınç, MHP'lilerin de "Biz her yerde kazanıyoruz, katladık gittik, AK Parti diye parti bile kalmadı" gibi sözler söylediğini dile getirerek, Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin bazı hesapları yanlış yaptığını savundu.
Bahçeli'nin matematiksel hesaplarına değinen Arınç, şunları kaydetti:
"Bahçeli'nin hesapları meşhurdur. '49'dan 9 çıkar, 11'e böl, 4'le çarp, 8'in karekökünü al, tanjant, kotanjant, ortaya bir sayı çıktı mı, Milliyetçi Hareket Partisi iktidar' diyor. 'Bakın AK Parti kaybedecek' diyor. Nasıl kaybedecek? 'Yüzde 51 oyu var, yüzde 50'ye düşerse AK Parti kaybedecek' demiş, Allah'a hamdolsun. Erbakan hocam, 'En güzel şahadet, hasmın şahadetidir. Bir insanın hasmı, bu adam iyi adamdır, bu işi yapmaz derse 50 şahide bedel' derdi. Yüzde 50'ye düşersek kaybedecekmişiz. Vallahi 50'ye de 49'a da razıyız efendim. Bahçeli, seni seviyorum ama sana bir tavsiyem var. Eskiden benim bunlara faydam dokunmuştu. 12 Eylül'den sonra ortalıkta kimse görünmezken ben bunların davalarını takip ettim. Tertemiz çocuklardı, milletini seviyorlardı. İşte o zaman savunduklarımdan biri de Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ'dı. O dönemde ülkücüler başkanı olan arkadaşımızı 5 yıl boyunca mahkemelerde bir kuruş ücret almadan savunmuştum. Bunların, eskilerin bana saygısı vardır."
Bahçeli'ye bir öneride bulunan Arınç, "Ey Bahçeli, Balıkesir'de iddialı olduğunu söylüyorsun. O kadar iddialısın ki 'Bütün Türkiye'de seçimleri kazanacağım' diyorsun. Sana daha küçük hedef vereceğim. Sen ikinci muhalefet partisisin. 'Ben yüzde 20'den aşağı alırsam, genel başkanlığı bırakırım' diyebilir misin? Bugüne kadar cevap vermedi. Yüzde 20'yi bile hedefine koyamayan bir parti genel başkanı, kendisinin hiçbir zaman kazanamayacağını düşünen bir insan, benim yüzde 20 teklifimi bile kabul etmedi. 'Gümbür gümbür geliyoruz' diyen insana yüzde 20 ne olacak, çekirdek, fıstık gibi. Bizim yüzde 50'ye düşmemiz halinde bizi başarısız ilan edecekmiş" ifadesini kullandı.
Bülent Arınç, 2009'daki yerel seçimlerde, AK Parti'ye çelme takmak için bir formül bulunduğunu anlattı.
AK Parti'ye seçimi kazandırmamak için "En güçlü parti kimse, seçim bölgesinde herkes ona oy versin" denildiğini aktaran Arınç, şöyle konuştu:
"Balıkesir ve Manisa'da MHP adayları, oradaki araştırmaya göre daha önde düşünüldü. CHP'si, eski Doğru Yol'u ile ANAP'ıyla bilmem nesiyle oylar onda toplandı. O oylar MHP'nin oyları değil, o zamanki siyasetin oyları. Bazı yerlerde başarılı oldular. Şimdi yine onu uygulayacaklar. Diyelim ki burada MHP'nin tekrar kazanmasını istiyorsak yukarıdan birileri cetvelle pergelle kalemle kağıtla siyaset mühendisliği yapmışlarsa ki yaptılar, burada AK Parti'yi kazandırmamak için oyların MHP'de toplanması için çaba göstereceklerdir. Edip Uğur gibi alnının akıyla çalışan, tertemiz, inançlı bir insan kazanmasın diye güçlerini birleştirecekler. Herkes buna uyacak değil."
Balıkesir'in büyükşehir olması için yasayı çıkardıklarında CHP ve MHP'nin karşı çıktığını ve CHP'nin bunu Anayasa Mahkemesine götürdüğünü ifade eden Arınç, "Anayasa Mahkemesi, CHP'nin bıraktığı mahkeme değil. Orada Allah'tan, hukuktan korkan insanlar var. Böyle bir ortamda büyükşehir kanununu çıkardık. Büyükşehirler, bütün şehir oldu, bütçesi iki misli oldu" görüşlerini iletti.
(Sürecek)
