İşler, Anadolu Üniversitesi (AÜ) Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) Spor Salonu'nda Türk Dünyası Kültür Başkentliği Devir Teslim Töreni ve Nevruz Kutlamaları etkinliğinde yaptığı konuşmada, Türk dünyası olarak dünyanın en eski bayramlarından olan nevruzu yaşamanın mutluluğu içinde olduklarını söyledi.
Hoşgörü, sevgi ve kardeşliğin filizlendiği bu topraklarda, asırlar boyunca farklı inançlara, dillere, etnik köken ve kültürlere sahip insanların bir arada huzur içinde yaşadığını belirten İşler, Türkiye'in zengin kültürü bünyesinde barındıran eşsiz bir coğrafya olduğunu dile getirdi.
İşler, bugün nevruz ile birlikte Türk Dünyası Kültür Başkentliği Devir Teslim Törenini'n de gerçekleştiğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Türk dili konuşan halklar ve ülkeler arasında dostane ilişkiler kurarak, ortak Türk kültürünü, dilini, tarihini sanatını, gelenek ve göreneklerini araştırarak ortaya çıkarmak, geliştirmek, korumak, gelecek kuşaklara aktarmak ve kalıcı kılmak amacıyla 2010 yılında İstanbul'da düzenlenen Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları 10. Zirve Toplantısı'nda 'Türk Dünyası Kültür Başkenti' uygulaması başlatıldı. Bu kapsamda 2012 yılında Astana Türk Dünyası Kültür Başkentliği'ni yapmış ve çok güzel faaliyetlerde bulunulmuştu. 2013 yılında ise Türk dünyasının kültür başkenti Eskişehir olmuştur. 23 Mart 2013'te sayın Başbakanımızın katılımıyla muhteşem bir açılış programı ile faaliyetler başlamış, bu kapsamda çok güzel işler yapılmıştır. 1 yıllık kültür başkentliği bugün sona eriyor ancak faaliyetler sürecek, Eskişehir'imize kalıcı eserler kazandırılmaya devam edilecektir."
Bu güzellikleri yaşatan ve bu konuda emeği geçen herkese teşekkürlerini sunan İşler, şöyle devam etti:
"Türk dünyasına dönük çalışmalar, hükümetlerimiz döneminde büyük bir özenle, itinayla ve bütün boyutlarıyla artarak devam etmektedir. Hükümeti devraldığımız günden bugüne Türk dünyasına ilişkin tarihi nitelikte adımlar atılmış, değişimler yaşanmıştır. Eskişehir'in Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edilmesi bu çalışmalardan biridir. Bunlardan biri de Türk Dünyası Belediyeler Birliğini kurmak oldu. Türk Dünyası Belediyeler Birliği, Türk dünyasındaki belediyeler arasındaki kardeşlik ilişkilerini kurmak, belediye projeleri çalışmaları hakkında bilgi ve proje dayanışması yapmak, paylaşmak, karşılıklı kültürel etkinliklerde bulunmak ve Türk dünyasının şehirleri arasında, belediyeler üzerinde yeni köprüler kurmak maksadıyla kurulmuştur ve yaptığı çalışmalarla önemli mesafeler almıştır. Yine bu dönemde Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi Türk Konseyi Kurulmuştur, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan'ın katılımıyla kurulan Türk Konseyi, Türk dili konuşan ülkeler arasındaki iş birliğini ve dayanışmayı geliştirmek maksadıyla önemli ve tarihi bir adımdır."
-"Yunus Emre Vakfı'nı kurduk"
İşler, Türk Akademisi'nin kurulduğunu anımsatarak, şunları bildirdi:
"Akademi bünyesinde Türk tarihine, kültürüne, diline ilişkin ve Türk'e ait bütün değerlere ilişkin büyük çalışmalar yapılıyor, büyük projeler hayata geçiriliyor. Büyük bir kütüphane oluşturuluyor. Türk dünyasında bulunan akademisyenlerin birlikte çalışma yapmaları, birlikte projeler üretmeleri, birlikte bilimsel adımlar atmaları konusunda ortaklıkları çoğaltıcı adımlar atılmaktadır. Özellikle dil, tarih, mimari, musiki ve diğer pek çok konu üzerinde yapılan çalışmaların geçmişten günümüze Türk dünyasının ortaklıklarını ve bu ortaklıkların ortaya koyduğu başarıları bugüne ve geleceğe taşıması açısından son derece anlamlı ve önemli olduğunu düşünüyoruz."
Yine bu dönemde, Türk dili konuşan ülkeler arasındaki parlamentolar arası dayanışmayı hayata geçiren bir nevi Avrupa Konseyi parlamenter Asamblesi gibi Türk Konseyi Parlamenter Asamblesi'nin (TÜRKPA) kurulduğunu anlatan İşler, şöyle konuştu:
"Böylelikle yasama ve denetim faaliyetleri ve Türk dünyası arasında bu alanda da ortak çalışmanın ilk adımları atıldı. Bunun sekreteryası da Azerbaycan'dadır. Yine başka bir önemli adım atarak, Yunus Emre Vakfı'nı kurduk. Vakıf bünyesinde Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri oluşturuldu. Şu ana kadar 35 ayrı yerde bu merkezleri faaliyete geçirdik. Başka ülkelerde de faaliyete geçirmek üzere yoğun çalışmalarımız devam etmektedir. Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri, Türk kültürünü ve tarihini tanıtma noktasında, Türk dilini öğretme ve tanıtma noktasında önemli önemli fonksiyonlar icra etmektedir."
-"Türk kültürüne hizmetlerimiz sürecek"
İşler, 2010 yılında Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının kurulduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Türkiye Cumhuriyeti'nin her zaman gündeminde olmuş ama kurumsal boyutta sadece yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız, soydaşlarımız ve akrabalarımızla ilgilenen, vazifesi bu olan bir kurumsal yapı Türkiye'de maalesef kurulmamıştı. Bu Başkanlığın birinci hedefi, dünyanın neresinde bir vatandaşımız, soydaşımız ve akrabamız varsa Türkiye'nin tereddütsüz onun yanında olmasıdır, onların dertlerini kendilerine dert edinmesidir. Vatandaşlarımızın, soydaşlarımızın, akrabalarımızın nerede olurlarsa olsunlar arkasında 76 milyonluk nüfusuyla güçlü bir ekonomi ve devlet yapısıyla büyük Türkiye'nin olduğunu her zaman hissetmelerini ve her zaman o gücü arkalarında görmelerini, yanlarında bulmalarını sağlamaktır. Ayrıca TİKA aracılığıyla Türk cumhuriyetlerinde faaliyetlerimiz devam etmektedir. Bundan sonra da Türk kültürüne, diline ve sanatına hizmetlerimiz devam edecek. Türk cumhuriyetlerindeki soydaş ve akrabalarımıza yardım ve desteklerimiz artarak sürecektir."
Türk Dünyası Kültür Başkenti bayrağını Eskişehir'den devralacak Tataristan'ın Başkenti Kazan' başarılar dileyen İşler, "Ülke ve millet olarak onların yapacakları her türlü güzel faaliyette yanlarında olacağımızı bilmelerini özellikle istiyorum. Bu duygu ve düşüncelerle başta aziz milletimiz olmak üzere müşterek kültür coğrafyamızda yaşayan tüm halkların nevruz bayramlarını bir kez daha kutluyorum" ifadelerini kullandı.
(Sürecek)