Bakan Şimşek, TRT Haber yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Her seçimin önemli olduğunu vurgulayan Şimşek, mevcut konjonktürden dolayı bu yerel seçimlerde bir anlamda Türkiye'nin istikrarının oylanacağını ifade etti. Bu seçimde istikrarın devam etmeyeceğine dair sonuçların çıkması halinde ekonominin olumsuz etkilenebileceğini dile getiren Şimşek, istikrarın devamına yönelik göstergelere rağmen aralıktan bu yana faizlerin çok yükseldiğini hatırlattı. Faizlerin yükselmesinde Amerikan Merkez Bankası'nın kararının yanı sıra siyasi risk priminin de etkisi olduğunu anlatan Şimşek, "Türkiye aslında yerel hizmetleri ve belediye başkanlarını oylamayacak, Türkiye bir anlamda siyasi istikrara devam noktasında bir tercih kullanacak. Bu Türkiye için hayati önem taşıyor" dedi.
Türkiye'nin kürt meselesini ilk defa güvenlik meselesi olarak görmekten vazgeçtiğini ve ülkenin zenginliği olan bu konuyu, daha çok özgürlük ve kardeşlik hukuku çerçevesinde çözme kararı aldığını ifade eden Şimşek, çözüm süreci ile birlikte son 1,5 yıldır gençlerin ölmediğini, anaların ağlamadığını kaydetti. Şimşek, şöyle devam etti:
"Türkiye'de güçlü hükümetlerin olmadığı dönemlere bakın, sorun çözemiyorsunuz. Herkes bir tarafa çekiyor. Maalesef bir uzlaşma kültürü yok, keşke olsa. Koalisyon hükümetlerinde Türkiye içe kapanıyor, sorunlar büyüyor, kanayan yaraları da başkaları kaşıyor. 1990 yılında bu ülkenin toplam ekonomisinin büyüklüğü 213 milyar dolardı. 12 yıl sonra 2002 yılında 230 milyar dolar. 12 yıl boyunca yerimizde saymışız. Son 10 yılda istikrar sayesinde bu rakamı 820 milyar dolara çıkardık. Bu ülkenin her tarafına, herkese yansıyor. Türkiye sınıf atladı.
Bir yandan Türkiye'nin istikrarını oyluyoruz, bir yandan da çözüm sürecini oyluyoruz. Çözüm süreci Türkiye için inanılmaz önemli, millet, çözüm süreci sadece Kürtleri ilgilendiriyor sanıyor. Halbuki, Aydın'ı da, Tekirdağ'ı da, Gümüşhane'yi de ilgilendiriyor, tabi ki Hakkari'yi de ilgilendiriyor."
Türkiye'nin uzun yıllar boyunca terörle mücadeleye 350 milyar dolar harcadığını ifade eden Şimşek, bu kaynak eğitime , sağlığa, alt yapıya, Ar-Ge'ye verildiğinde Türkiye'yi kimsenin tutamayacağını dile getirdi.
- "Eski Türkiye'ye dönüş felaket olur"
Şimşek, eski Türkiye'ye dönülemeyeceğinin altını çizerek, "Eski Türkiye'ye dönüş Türkiye için felaket olur. Dünya hızla değişiyor. Siyasi istikrarsızlık onu tekrar gündeme getirebilir, kazanımlardan geriye dönüş olabilir. Kazanımlar doğru politika, reform ve siyasi istikrar gerekiyor. Türkiye ne zaman istikrarı yakalamış o zaman sıçrama yapmış" diye konuştu.
Popülizm tuzağına düşmemek gerektiğini vurgulayan Şimşek, bunun sonucunda krizlerin yaşandığını anımsattı. 17 Aralık operasyonun bir yolsuzluk operasyonu olmadığını vurgulayan Şimşek, "Bunca yıldır bunca bilgiyi, belgeyi takip etmişsin suçüstü niye yapmıyorsun, neyi beklediniz? Bakanların çocuklarının koruma zırhı yok ki" dedi. Şimşek, olayları komplo teorileriyle açıklayıp sorumluluğu atmak istemeyen siyasilerden biri olduğunu belirterek, Türkiye'nin enerji açığını telafi etmesi durumunda çok güçleneceğine işaret etti. Türkiye'nin aşırı güçlenmesinin bazı kesimleri rahatsız edebileceğini kaydeden Şimşek, vatandaşın bu konuda ferasetli bir tavır sergilediğini söyledi.
Muhalefetin bu konuyu ciddi bir istismar kaynağı olarak kullandığına değinen Şimşek, ülkenin sorunları varsa muhalefet ve iktidarın bunu birlikte çözmesi gerektiğine işaret etti. Şimşek, Türkiye'nin daha şeffaf, daha hesap verebilir olmasını sağlayacak ve bu anlamda dünyada itibarını yükseltecek reformları yapacaklarını sözlerine ekledi.
(Bitti)
