Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde yabancı bir televizyon kuruluşuna verdiği röportajın ardından, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
"Dün akşam saatlerinden itibaren Twitter'a yönelik bir engelleme var, ilk değerlendirmeniz nedir bununla ilgili olarak?" yönündeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Türkiye'yi bir üçüncü dünya ülkesi haline getirmeye hiç kimsenin hakkı yoktur" dedi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Toplum özgürlük istiyor, siz baskı uyguluyorsunuz. Toplum rahat konuşmak istiyor siz yasak getiriyorsunuz. Hani Türkiye özgür bir ülke olacaktı, yasaklardan arınacaktı. İnsanlar tweet atıyorlar, düşüncelerini açıklıyorlar. Bundan Erdoğan niye korkuyor, niye çekiniyor? Demek ki veremeyeceği hesabı var, onun için korkuyor. Korkmasın, cesur olsun. Cesur olduğunu söylüyor. Cesursa, bu yasakları kaldırsın, insanlar rahatlıkla konuşsunlar, rahatlıkla düşüncelerini açıklasınlar. Düşünceyi yasaklarsanız, ülkenin saygınlığını gerçekten yerle bir edersiniz. Biz uzun süre demokrasi ve özgürlük mücadelesi verdik, şimdi bir yasaklar ülkesi haline geldi. Emin olun askerler bile bunu düşünmemişlerdi. Askeri dönemlerde bile bunlar olmadı. İlk kez Türkiye'de halkın oyuyla seçilmiş bir siyasal parti, bu ülkeye demokrasi getireceğine yasak getiriyor. Özgürlük getireceğine yasak getiriyor, Türkiye bir yasaklar ülkesi olmamalı. Emin olun dünyaya rezil oluruz biz. Bakın göreceksiniz dünyanın her tarafından tepkiler yağacak."
Bir gazetecinin, "Şu anda zaten geliyor, ABD'den, AB'den gelen açıklamalar var. Dünyadan gelen bu tepkileri nasıl değerlendirmek gerekiyor?" sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, 21. yüzyılda insan hakkı ihlallerinin bir ülkenin iç sorunu olmadığını söyledi.
"Bir ülkede insan hakları ihlali varsa, o özgür dünyanın sorunudur" diyen Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de bugün bu nedenle bütün uygar dünyadan eleştiri alacaktır. O nedenle söylüyorum zaten; Türkiye'yi bir üçüncü dünya ülkesi konumuna getirmek, Türkiye'ye yapılmış en büyük haksızlıktır" görüşünü savundu.
-"Cumhurbaşkanı'nın tavrı"-
Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de geçtiğimiz dakikalarda yine Twitter üzerinden bir açıklama yaptı ve bunun tasvip edilemez olduğunu söyledi. Bu tavrı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu yanıtlarken de "Olağan buluyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül'ün yurt dışından yeni geldiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Dolayısıyla çağdaş dünyayı görüyor, yorumluyor, konuşuyor, ediyor...Kendisiyle aynı makamda olan kişilerle sohbet ediyor. O Türkiye'yi temsil ediyor. Türkiye'deki demokrasiyi, özgürlüğü gittiği ülkelerde anlatmaya çalışıyor. Şimdi bundan sonra Sayın Cumhurbaşkanı bir ülkeye gittiğinde o ülkede 'sizde Youtube, Twitter'a yasaklar getirildi' diye bir soruya muhatap olmak istemiyor. Böyle bir soruya bir ülkenin cumhurbaşkanının muhatap olması, başlı başına bir sorun zaten."
Partinin konuyla ilgili ne tür girişimlerde bulunacağının sorulması üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Her türlü girişimi elimizden geldiği kadar yapacağız ama tabii bu girişim sadece CHP'den gelmemeli. İlgili meslek kuruluşlarından, barolardan, sivil toplum kuruluşlarından da gelmeli. Aynı şekilde tepki medyadan gelmeli. Çünkü halkın haber alma kanallarını kısıtlarsanız, yasaklarsanız o ülkede demokrasiye en büyük kötülüğü yapmış olursunuz. 'Benim için Twitter, mivitır...' diye bir sözle başlayıp, yasak getirmek aklın alabileceği bir şey değil doğru bulmuyoruz" açıklamasını yaptı.