Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbakan Yardımcısı Babacan: (1)

Başbakan Yardımcısı Babacan: (1)

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-03-21 11:48:25

Başbakan Yardımcısı Babacan: (1)
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Twitter'a tedbir amaçlı erişim engeline ilişkin, "Bir süredir bir temas trafiği vardı ama bu sıhhatli işlemiyor. Burada kötüler arasından birini seçmek durumunda kalıyorsunuz. Doğru, Türkiye'nin algısı açısından çok iyi değil ama hiçbir şey yapmadığınızda da orada da kötü bir sonuç elde ediyorsunuz. Mecburiyetten oluyor, hak-hukuk ihlalini önlemek için oluyor" dedi.

Babacan, NTV ve CNBC-e canlı yayınında gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.

Twitter'a tedbir amaçlı erişimin engellenmesiyle ilgili sorular üzerine Babacan, bu konuların pek çok ülkede tartışıldığını ve arayış içinde olunduğunu söyledi.

Teknoloji çok hızlı ilerlerken, bu teknolojinin düzenlemesi ve denetlenmesiyle alakalı hukuki çerçevenin geriden geldiğini dile getiren Babacan, normalde bir gazetede yazılsa, bir insana yöneltilse suç teşkil edecek pek çok konunun, sosyal medyada gerçekleştiğinde bunun hukuki çerçevesi ve yaptırımı olmadığını ifade etti.

Pek çok ülkede devletlerin, sosyal medya programlarını yazan ve bu ortamları sağlayan kuruluşlarla birebir iletişim içerisinde bu tür sorunları daha sessiz biçimde çözebildiklerini belirten Babacan, bazı ülkelerde özel görüşmelerle bazı kavramların, nefret suçu, ırkçılık ya da ayrımcılık gibi konulara ilişkin hususların engellenebildiğini örnek gösterdi.

İnternete yönelik son düzenlemenin, komple kapatma yerine "nokta atışa" yönelik olduğuna işaret eden Babacan, şöyle konuştu:

"Bazı noktalarda 'nokta atış' durdurmayla ilgili teknolojik imkan yok. Öyle olmayınca da işte tamamen erişimi engellemek gibi seçenekle mecburen karşı karşıya kalınabiliyor. Mahkeme kararları var fakat mahkeme kararlarının 'nokta atış' uygulanmasıyla ilgili teknik çözümü ancak şirketlerle konuşa konuşa oluşturmak gerekiyor. Fakat o nokta da diyaloglar maalesef çok açık değil, yakın bir dil söz konusu değil. Dolayısıyla bu gerçekleşmeyince son bir seçenek ve aslında mecburiyetten bu kararlar alınıyor. Yoksa çok istenerek arzu edilerek alınmış, çok hoşa giden kararlar değil. Ama bir hukuk çiğneniyorsa, bir hakaret söz konusu ise özel yaşamın detaylarıyla ilgili bir hukuk ihlali doğarsa o noktada bir şey yapmak gerekir. Çok istenerek, arzu edilerek alınmış kararlar değil."

Babacan, sosyal medyada faaliyet gösteren kişilerin gerçek kimliği ile sanal ortamda bulunmasının sorumluluğu artıracağı yönünde ağırlıklı bir görüş bulunduğunu söyledi.

Siyasi tercihlerinin sosyal medyada konuşulmasının sorun olmadığını dile getiren Babacan, suç unsuru yaratacak hakaret, özel yaşama müdahale, özel yaşamın sırlarıyla ilgili konuların, açıkça suç sayılabilecek konuların, anonim bir şekilde, faili meçhul bir şekilde işlendiği zaman, bunlara karşı atılacak adımların kolay olmadığını vurguladı.

Sosyal medya ortamlarını sağlayan şirketlerle diyalog çabaları olduğunu ifade eden Babacan, şunları kaydetti:

"Çok diyalog çabası var. Pek çok ülke bunu yapıyor. 'Bu ulusal güvenlik, devlet meselesidir, şunu şunu şöyle yapmayın' deniliyor ve karşılıklı anlayışla, düzenleme yapmaya gerek kalmadan kendiliğinden yürüyebiliyor. Pek çok ülke bu şekilde götürebiliyor bu işi. Bu ülkeler aynı zamanda bu teknolojinin ev sahibi ülkeler. O ülkelerin kendi şirketleriyle, kendi ülkelerindeki şirketlerle ilgili kurulmuş bir diyalog kanalı var. Bizim öyle bir imkanımız yok.

Bir süredir bir temas trafiği vardı ama bu sıhhatli işlemiyor. Burada kötüler arasından birini seçmek durumunda kalıyorsunuz. Doğru, Türkiye'nin algısı açısından çok iyi değil ama hiçbir şey yapmadığınızda da orada da kötü bir sonuç elde ediyorsunuz. Mecburiyetten oluyor, hak-hukuk ihlalini önlemek için oluyor. Ümit ederim ki bu hızlı, makul ve kendi hukuk çerçevemiz içinde çözülür. Bu tartışma sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada sürüyor."

İfade ve düşünce özgürlüğünün, fikirlerin serbestçe tartışılmasının çok önemli olduğunu belirten Babacan, bunların başkalarının hakkına, hukukuna zarar vermeden, başkalarını aşağılamadan, nefret suçuna dönüşmeyecek şekilde kullanılması gerektiğini ifade etti.

Babacan, kendisinin adıyla açılmış sahte onlarca hesap olduğunu, ancak kendi adına açtığı tek hesap olduğunu ama bir tane bile tweet atmadığını kaydetti. Babacan, buna karşın sosyal medyada neler konuşulduğunu, tartışıldığını, gündemi takip ettiğini söyledi.

"Twitter yokken de Türkiye'de siyaset yapılıyordu" diyen Babacan, "Bu durumun çok uzun süreceğini tahmin etmiyorum. Karşılıklı bir çözüm yolu bulunması gerektiğini düşünüyorum. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımız başta olmak üzere ilgili kurumlarımız muhataplarıyla, 'Bizde böyle bir hukuk çerçevesi var, hukuk ihlali olduğunda siz Türkiye'de 15 milyon kullanıcısı olan bu sisteminizle ilgili ne yapacaksınız, bunu bize söyleyin' diye konuşması, görüşmesi gerekiyor. O kadar zor olacağını tahmin etmiyorum. Karşılıklı bir çözüm bulunması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Babacan, Avrupa'dan da tepki olduğunun anımsatılması üzerine, ideal bir ortamda böyle bir şeyin yaşanmaması gerektiğini belirtti.

(Sürecek)

SON VİDEO HABER

Suriye'deki dehşeti anlattı: İşkenceden derimiz yüzülüyordu

Haber Ara