Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Çiçek, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Soruşturmayı yürüten savcıdan soruşturma dosyasını saklayamazsınız" sözüne Çiçek, "Saklanır. Soruşturmayı yürüten savcının dışındaki savcılardan saklanabilir" dedi.
Ayın gazetecinin, "Milletvekillerinin dosyayı inceleyememesi bir garabet değil mi?" sorusu üzerine Çiçek, şunları söyledi:
"Bu, benim fikrim değil. Bugüne kadar ki uygulama böyle, kitap böyle. Siz yine siyaseten soruyorsunuz. Hukuk diyor ki, bu kuralı yanlış buluyor olabilirsiniz, o zaman 'herkes incelesin' şeklinde değiştirirsiniz. Meclis soruşturması sadece soruşturma komisyonu tarafından yürütülür ve onun dışındaki milletvekillerine gizlidir. Binden fazla fezleke geldi dokunulmazlıklarla ilgili. Dokunulmazlık dosyasını herhangi bir milletvekili inceleyebilir mi? Diyebilirsiniz ki 'yarın dokunulmazlığın kaldırılmasıyla ilgili oy kullanacak, niye inceleyemiyor?' Uygulama böyle. Bugüne kadar ki tatbikat böyle. Bu kuralları mantık olarak doğru bulmuyor olabilirsiniz ama bu kurallar devam ettiği sürece hem buna uyarsınız hem de değiştirilmesi için gayret sarf edersiniz. Ben konuyu hukuk zemininde size anlatmaya çalışıyorum siz yine siyaseten soru soruyorsunuz."
Dosyaların soruşturma komisyonu kurulana kadar savcılığa iade edilip edilmeyeceği sorusu üzerine Çiçek, "Hayır. Bu dosyalar burada duruyor, savcılığa iade etmek gibi düşüncemiz şu safhada yok çünkü bir işlem yapılmıyor. Dosyaların burada bulunması İstanbul'daki soruşturmanın sürdürülmesine de engel teşkil etmiyor. Orası üçüncü şahıslarla ilgili" dedi.
Hukukçuların çok önemli bir kısmına göre, dosyaların bu safhada değil iddianame tanzim edilip ilgili mahkemece üçüncü kişilerle ilgili dava kabul edildikten sonra Meclis'e gönderilmesi gerektiğini ifade eden Çiçek, "Sıkıntı biraz buradan kaynaklanıyor" ifadesini kullandı.
"Gelen dosyaların içinde üçüncü şahısların olduğu bilgisini nasıl elde edebildiniz?" sorusuna Çiçek, "Üçüncü şahıslarla ilgili olduğu zaten belli. Bir sürü insan gözaltına alındı. Sizin elinizde de dolaşıyor zaten. Biz içeriğini bilmeyiz" diye konuştu.
Meclis bürokratlarının dosyaların içeriğine bakıp bakmadıkları sorusu üzerine Çiçek "Hayır. Mesela deniliyor ki 10 klasör. On mu, dokuz mu, sekiz mi, bir de iddialar başladı 'bunların içeriği değiş, dosyalar kaybolacak, kaybolmayacak' falan. On dosyadır, dokuz çıkar, sonra 'Meclis'te kayboldu' olur. Biz on mu, dokuz klasör mü ona bakarız ama içeriği bizi ilgilendirmez. Bürokratlar bu 10 klasörü okuyor değil ki. Biz hakim, savcı değiliz" dedi.
Çiçek, bir gazetecinin, "Savcılık bu yazıyı göndererek siyasi bir tartışma haline mi getirdi yoksa bir tecrübesizlik mi?" şeklindeki soırusuna şu yanıtı verdi:
"Ben niyet okuyamam. Hukuk niyete göre işlem yapmaz. Bu kadar hukuktan laf ettikten sonra 'bu yazıyı gönderen savcıların niyeti şuydu' tarzındaki bir tartışmayı doğru bulmam. İster hukuku böyle yorumladılar ister ilk defa başlarına geliyor, onlar bu yolu tercih etmiş olabilirler.
2011'e kadar bu dosyalar bakanlıklar üzerinden geliyordu. Devletin Meclis'le ilgili tüm yazışmaları Başbakanlık üzerinden geliyordu. 2011 genelgesiyle doğrudan Meclis Başkanlığı'na gönderilmeye başlandı. Bu taraftan doğru yanı var diğer taraftan eksik yanı var. Doğru yanı şudur: Bu işler sürüncemede kalmasın, gideceği yere gitsin yetkili makam ne işlem yapacaksa yapsın ama öbür taraftan da bakarsanız devletin üç erki var. Her önüne gelen buraya değil, bunu bir devlet usulü ve geleneği içerisinde götürmesi lazım. Bu devlet geleneğinden sapma söz konusu oldu, bu da bu döneme denk gelmiş oldu. Nitekim başka dosyalarda da bu oldu biz gönderdik, gelirse gereğini yapacağız."
(Sürecek)