Seibert, Federal Basın Merkezi'de, bugün toplanan Bakanlar Kurulu'nda alınan kararlara ilişkin basın mensuplarına bilgi verdi.
AB ile Ukrayna arasında yapılacak ortaklık anlaşmasının siyasi bölümlerinin imzalanmasını onayladığını söyleyen Seibert, "AB devlet ve hükümet başkanları ile Ukrayna Başbakanı ortaklık anlaşmasını 21 Mart'ta imzalayacak. Ekonomik konuları kapsayan, ortaklık anlaşmasının ikinci bölümü de başka bir tarihte imzalanacak" ifadesini kullandı
'Anlaşmayla Ukrayna'nın desteklenmesi konusunda önemli bir sinyal veriyoruz. Bu aynı zamanda Rusya'ya da açık bir sinyaldir" diyen Seibert, AB'nin, dışarıdan ekonomik, siyasi ve askeri baskıyla bir ülkenin dış politika kararlarının etkilenmesini kabul etmediğini bildirdi.
İmzalanacak anlaşmanın siyasi bölümünün, siyasi diyalog, siyasi ortaklık ile dış politika ve güvenlik konularında işbirliğini kapsadığına işaret eden Seibert, bu anlaşmanın imzalanmasının Ukrayna'nın komşu ülkeleriyle gelecekte yakın ve iyi ilişikliler sürdürmemesi anlamına gelmediğini ifade etti.
Alman hükümetinin Kırım'ın Rusya Federasyonu'na bağlanmasını ve Rusya'nın Kırım'a askeri müdahalesini kınadığını yineleyen Seibert, bunun uluslararası hukukun ihlali olduğunu kaydetti.
Tek taraflı sınırların çekilmesinin Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne müdahale olduğunu ve Almanya'nın bunu tanımayacağını ifade eden Seibert, 'Rusya uluslararası izole edilmiş bir yolu gidiyor ve bu yol Avrupa'daki ülkelerin bir arada yaşaması konusunda büyük tehdit içeriyor' ifadesini kullandı.
Rusya'yı ve Kırım'daki sorumluları itidale çağıran Seibert, Rusya'nın Ukrayna'daki krizi kullandığını kaydetti.
- Seibert'ten Putin'e cevap
Putin'in dün yaptığı konuşmada Rusya'nın Kırım'ı ilhakını iki Almanya'nın birleşmesiyle benzettiğini hatırlatan Seibert, bu benzetmenin çok yanlış olduğunu vurguladı.
Eski Sovyetler Birliği'nin iki Almanya'nın birleşmesinin önünde engel çıkarmadığından dolayı mutlu olduklarını belirten Seibert, iki Almanya'nın birleşmesiyle bir ulusun iki ayrı ülkesinin birleştiğini, Rusya'nın müdahalesinin ise Ukrayna'nın bölünmesine sebep olduğuna dikkati çekti.
Diğer taraftan iki Almanya'nın birleşmesine uluslararası toplumun da eşlik ettiğini ancak Rusya'nın bugün temas grubuna oluşmasını katkı sağlamadığını belirten Seibert, Almanya'nın birleşmesi ile Kırım'daki olaylarla bir paralellik görmediğini vurguladı.
- AB Konseyi yarın toplanıyor
Brüksel'de yarın toplanacak olan AB Konseyi'nin Rusya'ya nasıl bir cevap verileceği konusunda istişarede bulunacağını belirten Seibert, bu cevabın kararlı ve ihtiyatlı olacağını kaydetti.
Gerilim artmasının önlenmesi gerektiğini vurgulayan Seibert, gerilimin Ukrayna'nın doğusuna ve güneyini taşması durumunda bunun tahmin edilemez sonuçlara yol açacağını belirtti.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) Ukrayna'ya gözlemci göndermesinin önemli olduğunu ifade eden Seibert, Rusya'nın bu kararı ertelemesinin üzücü olduğunu kaydetti.
Lahey'de düzenlenecek Nükleer Güvenlik Zirvesi kapsamında G 7 ülkelerin katılacağı bir toplantının yapılmasının hazırlandığını ve burada Ukrayna'daki gelişmelerin değerlendirileceğini ifade eden Seibert, bunun bir zirve olmayacağını ve başka zirvelerinin yerini de almayacağını bildirdi.
Öte yandan, Seibert, Merkel'in nisan ayı başında Brüksel'de düzenlenecek AB-Afrika Zirvesi'ne katılmayı planladığını sözlerine ekledi.
