Güllüce, Tekirdağ'ın Kapaklı ilçesinde, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 99. yıl dönümü dolayısıyla Karaağaç Mahallesi Fatih Mezarlığı'ndaki Şehit Er Kadir Dadaş'ın kabrini ziyaret etti.
Bakan Güllüce, burada yaptığı konuşmada, Çanakkale Savaşı'nda tek vücut olan kahraman Mehmetçiğin, dünyada eşi benzeri görülmemiş saldırı karşısında vatanı korumayı başardığını vurguladı.
Atatürk'ün dehasının bu savaşta ortaya çıktığına işaret eden Güllüce, "Genç kardeşlerimden, her vatan evladından, İstiklal Marşı'nı ve Çanakkale Savaşı'nı çok iyi anlamalarını istiyorum. Çanakkale Savaşı'ndaki o destansı hikayeleri okuyu" diye konuştu.
Konuşması sırasında duygulandığı görülen Güllüce, şöyle devam etti:
"Çanakkale'ye mutlaka gidilip, oradaki şehitlerimize Fatiha okumak, 'Dede, biz geldik' demek gerekiyor. Yokluk içinde, sürünerek bize nasıl bir vatan bırakmışlar, onu öğrenmek lazım. O dedelere, gazilere, şehitlere layık bir evlat olmak için birlik ve beraberlik içinde, 76 milyonu korumak için o ruhu taşımak lazım. Çanakkale bir ruh, bir kimya. Bu nasıl bir ruhtur, bu nasıl bir kimyadır? Bizim onlara dünya kadar borcumuz var. Edirne ve Ardahan arasında, Edirne ile Akyaka arasında bu vatan toprakları içinde olan herkes, o gün nasıl omuz omuzaysak, o gün nasıl kucak kucağaysak bu gün de aynısı olmak için 'dede' diyeceğiz. 'Biz biriz, bu ülkeyi bıraktığın şekilde koruyacağız, 76 milyon kardeşiz, senin ruhunla donanmışız, güçlü silahlı kuvvetlerimizi, genç kardeşlerimizi, yiğit askerlerimizi ve bütün şehitlerimizi anıyoruz, sizi unutmadık' deyip, başlarında Fatiha okuyoruz."
Avrupa ülkelerinin, Çanakkale Savaşı'nı askeri tarih derslerinde okuttuğunu vurgulayan Güllüce, şunları kaydetti:
"Biz, her 44 insanımızdan birini orada kaybettik. Sadece orada mı şehitler oldu? Sakarya'da, Allahuekber Dağları'nda şehitler oldu. Ben az önce Kadir şehidimizin annesine sordum 'Nereli siniz?' diye. Kars'ın Arpaçay ilçesinden olduğunu söyledi. Ben Erzurumluyum. Asırlardır Kars şehrimiz bu vatanı toplamak için serhad şehri olarak şehitler verdi. Ne acılar çektiler, ne soykırımlar gördüler. Muhakkak Kadir Dadaş kardeşimizin ya amcası ya dedesi ya babası ya halası mutlaka şehittir. Kendisi ya gazi torunudur ya da şehit. Ve biz diyoruz ki, 'Ey Kadir Dadaş kardeşim. Ey büyük evlat. Sen Arpaçay'dan geldin. Bak yine bu vatan toprağında kıyamete kadar kalacaksın. Ardahan'ı, Kars'ı Edirne'si ile herkes sana Fatiha okuyacak. Ne mutlu sana ki şehit olmuşsun. Ve ne mutlu ki şehitlerimize binlerce Fatiha okunuyor'. Bu toprakların bize bedava verilmediği, bu topraklarda kalmanın maneviyatının çok yüksek olduğunu ve bu topakları bize vatan parçası yapan insanları her dakika hayırla anıp, Fatiha ile anıp, bu bayrağa ve bu vatana layık olmak, o şehitlerin anısına layık olmak gibi ideallerle donanmamız lazım."