Dolar

34,9542

Euro

36,6146

Altın

3.021,23

Bist

10.058,63

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş Bayburt'ta

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş Bayburt'ta

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-03-18 14:45:26

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş Bayburt'ta
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Recep Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti'nin 11 yıllık iktidarında en başarılı projesi nedir derseniz, bir numaraya çözüm sürecini koyarız" dedi.

Kurtulmuş, partisince düzenlenen mitinge katılmak üzere geldiği Bayburt'ta, Belediye Başkanı Hacı Ali Polat'ı, ardından da Bayburt Valisi Mükerrem Ünlüer'i makamlarında ziyaret etti.

Daha sonra Cumhuriyet Caddesi'nde düzenlenen mitingde halka hitap eden Kurtulmuş, bugün Çanakkale Zaferi'nin 99. yıl dönümü olduğunu anımsatarak, "Çanakkale sadece bir askeri desten değildir. Sadece harp meydanında kazanılmış bir meydan savaşı ya da bir savunma zaferi değildir. Çanakkale aslında meydanlarda, siperlerde kazanılmış bir insanlık, onur, vicdan, savaş ahlakı zaferidir" diye konuştu.

Yerel seçimlerin, belediye seçimi olmaktan öteye geçtiğini belirten Kurtulmuş, "30 Mart seçimleri bir yerel seçim olmanın ötesinde Türkiye'nin kader seçimi haline gelmiştir. Bu millet eski Türkiye'nin kirli, pasaklı, hileleri ve tuzaklarına teslim mi olacak, yoksa bu millet yeni Türkiye istikametinde yoluna devam mı edecek? Yoluna devam edecek. Hem de büyük bir hızla devam edecek. Hem de bütün Türkiye düşmanlarını çatlatarak devam edecek. İşte 30 Mart seçimleri böyle bir anlam taşıyor. Onun için bu meydanlar doluyor, bu millet Recep Tayyip Erdoğan'ın etrafında, AK Parti etrafında kenetleniyor. Kendisine ve geleceğine sahip çıkıyor" ifadelerini kullandı.

Hiçbir tuzağın karşısında eğilmeyeceklerini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Dik duracağız. Asla eğilmeyeceğiz. Hiç kimsenin, hiçbir tuzağın karşısında eğilmeyeceğiz. Ne istiyorlar? Hepiniz biliyorsunuz. Türkiye'de ekonomik kriz çıksın, Türkiye'de milletin gücü azalsın, devletin gücü azalsın istiyorlar. Türkiye mayıs ayından bu yana yapılan bu operasyonlar sonucu 138 milyar lirasını kaybetti. Yani 70 milyar dolar eder. Bu Allah'tan reva mıdır? Bu hak mıdır? Bu hakikat midir? Bu insaf mıdır? Bu vicdan mıdır? Kabul etmek mümkün değil. Ne istiyorlar başka? Türkiye'de siyasi kriz çıksın, Türkiye'de devlet yönetilmez hale gelsin istiyorlar. Polis başka telden çalsın. Savcılar, yargıçlar başka telden çalsın, devletin başka kurumları başka telden çalsın, hükümet Türkiye'yi yönetemesin istiyorlar. Ellerinden gelse, Türkiye'yi Ukrayna'dan bin beter yapacaklar ama ellerinden gelmeyecek. Çünkü millet iradesinin sahibidir. Çünkü millet AK Parti'nin etrafında kenetlenmiş, kendi geleceğinde kenetlenmiştir."

-"Türkiye'de çözüm süreci başarısız olsun istiyorlar"

Kurtulmuş, Türkiye'de 12 Eylül 1980 öncesinde devletin yönetilemez hale geldiğini, polislerin, hastanelerin, şehirlerin, fakülteler, liseler, sokaklar, caddelerin sağcı ve solcu olarak ikiye bölündüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:

"Arkasından 12 Eylül ihtilali geldi. Şimdi istiyorlar ki sandıkta yenemediklerini, kirli oyunlarla yensinler, devirsinler. Başka ne istiyorlar? Türkiye'de çözüm süreci başarısız olsun istiyorlar. Recep Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti'nin 11 yıllık iktidarında en başarılı projesi nedir derseniz, bir numaraya çözüm sürecini koyarız. Gencecik evlatlar maalesef hayattan koparıldı. Neredeyse her ay şehit cenazeleri ile şehirlerimiz çalkalandı. Bir yıldır şehit cenazesi geliyor mu? 28 yılda Türkiye'de 1,2 trilyon dolar terör dolayısıyla kaybetmişiz. Bu parayı teröre değil de ülkenin kalkınmasına harcasaydık ne olurdu biliyor musunuz? Bu ülkede bir tane yoksul, işsiz kardeşimiz kalmazdı. Buna müsaade etmediler ancak tarih yazacaktır. Recep Tayyip Erdoğan diye bir başbakan geldi ve büyük bir cesaretle dedi ki 'bedeli ne olursa olsun, biz bu meseleyi çözeceğiz.' Sizler bağırıyorsunuz, seviniyorsunuz, alkışlıyorsunuz, Allah razı olsun diyorsunuz ama birileri de karalar bağlıyor; 'eyvah diyorlar. Bu Türkiye'nin ayaklarına tam prangaları taktık. 30 yıldır terör belası ile uğraştırdık. Şimdi bunlar bu prangadan kurtuluyor. Eyvah başımıza gelenler' diye karalar bağlıyorlar."

-"Hükümeti değiştirmenin yolu sokaklar değildir"

Hükümeti değiştirmenin yolunun sokaklar olmadığını kaydeden Kurtulmuş, "Eğer hükümeti değiştirecekseniz bunun yolu sokaklar değildir. Bunun yolu devleti işlemez hale getirmek, ekonomik kriz çıkarmaya, milletin cebindeki paraya tasallut etmek, Türkiye'de milletin başına çoraplar örmeye kalkmak değildir. Bunun yolu sandıktır. Gelirsiniz, millete kendinizi beğendirirsiniz, projelerinizi anlatırsınız. Millet güvenir size oy verirse başımız üstüne ama bu zihniyet var ya kardeşlerim. Yıllardır bu memlekette hiç millete güvenmedi. Çünkü hiç sandıktan çıkamadılar da onun için" dedi.

Kurtulmuş, Türkiye'de iki siyasi çizgi olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Bir tarafta dalgacı, dümenciler. Milletin oyuna güvenemeyen, bir takım olağanüstü hallerle darbelerle milletin iradesini gasp etmek isteyenler. Bugün de var. Bir tarafta da millete hizmeti en büyük şeref olarak kabul eden, milletin duasını kazanmanın Allah'ın rızasını kazanmak olarak görenler. Bir tarafta ihtilalci, darbecilerin çizgisi, diğer tarafta Menderes'in, Özal'ın, Erbakan'ın ve Erdoğan'ın çizgisi. Asla ve asla maşeri vicdan şaşmaz. Bu kadar operasyon başka bir ülkede olsa milletin zihni karışırdı ama tam tersine milletin hem zihni, hem inancı, hem iradesi toparlandı. Millet diyor ki kim yolsuzluk yapıyorsa milletin bir kuruş haram parasını yediyse iki elimiz yakasındadır. Hesap soralım. Evet, hesap sorarız, kim yolsuzluk yaptıysa. Sonra millet aynı zamanda diyor ki bu iş yolsuzluk kılıfı altında hükümete karşı, Türkiye'ye karşı bir darbe teşebbüsüdür. Bununla da kalmıyor. Halkın yüzde 70'i de diyor ki bu teşebbüsün kökleri dışardadır. Onun için biz millete güveniyoruz. Kim ne oyun yaparsa yapsın, milletin oyunun ve Allah'ın çizdiği kaderin üstünde hiçbir şey yoktur, hiçbir şey olamaz."

-"Birleşmiş Milletler artık dünyada barışı sağlayamıyor"

Kurtulmuş, Birleşmiş Milletler'in artık dünyada barışı sağlayamadığını savunarak, şöyle devam etti:

"Ruanda'da 1990'ların başında 1 milyon insan öldürüldü. Bosna Hersek'te 300 bin insan öldürüldü. Suriye'de 150 bin insan öldürüldü. Somali'de, Sudan'da milyonlarca insan öldü. Arkasında dayısı olan maalesef istediği zulmü, katliamı yapıyor. Suriye'de işte Esed'i görüyorsunuz. Arkasına Rusya'yı almış, her türlü zulmü yapıyor. İsrail, arkasına Amerika'yı almış her türlü zulmü yapıyor. Filistin'i bombalıyor, dünyanın gıkı çıkmıyor. 150 bin insan Suriye'de ölüyor, dünyanın gıkı çıkmıyor. Dünyanın gözü önünde Kırım ilhak ediliyor, kimsenin sesi çıkmıyor. Çünkü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde dayısı olan, arkası olan istediği zulmü, istediği haksızlığı yapıyor. İşte biz de Türkiye olarak diyoruz ki böyle bir dünya düzeni, haksızlık, zulüm olmaz. Dünya 5 ülkeden büyüktür diyoruz. Beş ülke istediğini yapacak, 195 ülke bakacak. Böyle bir dünya olmaz. Sen misin bunu söyleyen? Sen misin çözüm sürecini yapan? Bu ülkenin bir tek evladının dahi ölmemesinin yolunu açan, ölmemesini sağlayan? Sen misin dünyadaki mazlumların yanında olan? Sen misin bütün dünya Filistin'e arkasını dönse biz Filistin davasına sırt çevirmeyeceğiz diyen?"

"Mısır'da darbe oluyor, bütün dünya seyrediyor. Utanmasalar darbecileri alkışlayacaklar. Bir kısmı da alkışlıyor" diyen Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı:

"İslam dünyasında da, batı dünyasında da, doğu dünyasında da karşı çıkanlar var ama bir tek Türkiye gür sesiyle karşı çıkıyor ve diyor ki 'Biz Mısır halkının yanındayız, Mısır demokrasisinin yanındayız.' Sen misin bunu yapan? Sen misin zırhlı tankları, insansız uzay araçlarını yapan? Türkiye'yi büyük, güçlü bir ülke yapmaya çalışan? Bu ülkeyi kendi kökleriyle, değerleriyle, inançlarıyla, medeniyetiyle buluşturan? Meselenin aslı bu. Onun için şimdi paçaları tutuşuyor. Onun için akıl almaz ittifaklar kuruyorlar. Onun için devletin içerisinde olağanüstü tezgahlar kurmaya çalışıyorlar. Onun için yüz binlerce insanı dinlemişler, yüz binlerce insanı fişlemişler. Böyle bir ülke olabilir mi? En son bugün de bir haber çıkmış. Polisin, emniyetin, yargının içerisindeki insanları da dinlemişler. Kime ulaştılarsa onu dinlemişler."

SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara