Bahçeli, partisinin Odunpazarı Meydanı'ndaki mitinginde yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçmiş dönemdeki bir konuşmasında "Bize iktidarı verdiğinizde, size şeref sözü veriyoruz. Adaleti, eşitliği, Hakk'ın rızasını ve kul hakkını gözeteceğimize söz veriyoruz" dediğini öne sürdü.
"Şimdi bu sözü dinlediniz. İnandırıcılığı kaldı mı 17 Aralık'tan bu yana?" diyen Bahçeli, şöyle konuştu:
"Sayın Başbakan, bu sözünüze dikkat ediniz, bir hatırlayınız, 'her şey bana komplodur, her şey bana montajdır' demeyiniz. Geçmişten bu yana söylenenleri hatırlayınız. Birçok kişiye, bazı konularda 'bunlar faiz lobicisi, bunlar bilmem nedir' diye söylenip geziyorsunuz ama aradan geçen süre içerisinde 17 Aralık'tan sonra anlaşıldı ki AKP siz bir yalan lobicisiniz, AKP siz bir çalan lobicisiniz, AKP siz bir talan lobicisiniz. Şimdi milleti kandırmaya başlamayın. Recep Tayyip Erdoğan, bu partinin adının 'ak' olarak söylenmesini sen istedin ama 17 Aralık'tan sonra gelişmeleri dikkate alarak aklan ve paklan. Milletin huzuruna 30 Mart'ta bu yönüyle çık. Hala siz tam 91 gün olmuş, iftira ediyorsunuz. 91 günde herkesi hain ilan ediyorsunuz. 91 gün içerisinde herkese 'alçak' diyorsunuz. Herkese 'haşhaşi' diyorsunuz. 'Paralel devlet' diyorsunuz. Kendiniz masum ama herkes hain ve suçlu. Bu nasıl bir Türkiye? Bunun böyle olacağını biliyorsun da niye savcı kıyımı yapıyorsun? Bu böyle ise niye 8 bin polis kardeşimizi kış günü darmadağın ediyorsun? Bu böyleyse 28 valiyi yerinden niye oynatıyorsun? Bu böyleyse Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yasa değişikliğini acilen niye çıkartıp önünü ayıklamak ve kendini korumak için torba yasalar icat ediyorsun? Bu böyleyse o zaman kalk yüce milletime deki 'aziz milletim, icraatın içerisinde ben size hep yalan söyledim ama gördüm ki biz Türkiye'yi soymuş soğana çevirmişiz. Alternatif olarak bazı konularda sizi aldatmışız."
-"Uzmanları yok farzediyorsun"
"Siz, 91 günden bu yana 'bana komplo yapıldı' diyorsunuz. 'Bana montaj yapıldı' diyorsunuz" ifadelerini kullanan Bahçeli, şöyle devam etti:
"Değerli vatandaşlarım, montajı bu inkar politikasıyla düzenlenmiş olan, miting alanlarında taşıma insanlarla bunu sürdürdüğünü hala kavrayamıyor. Şimdi televizyonlarda bir bakın. Eğer güneş şu yükseklikteyse burayı aydınlattığı zaman, hepimiz o güneşin ışığından yararlanırız. Bunların televizyonlarında gösterilen açık hava toplantılarında bir bakıyorsunuz, bir kısım aydınlık, elinde herkesin bayrak var sallıyor. Bir taraf kapkara yüzleri dahi seçilmiyor. Demek ki bu gerçekten bir montaj. Bu montajı alışkanlık haline getirdiğinize göre, milleti de oğul-baba konuşmasında 'montaj' diye aldatacağınızı mı sanıyorsunuz? Burada iki büyük üniversite var. Değerli bilim insanları, oradan yetişen insanlar, bugün Türkiye'yi yönetiyorlar. Buralarda hangi sesin nasıl montaj olup, olmadığını bilecek kadar uzmanlar var. Bu uzmanları yok farzediyorsun."
-"Hep beraber sandığa koşa koşa gitmeliyiz"
Bahçeli, iktidarın artık, ülkeyi yönetemediğini iddia ederek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın inandırıcılığını kaybettiğini savundu.
"Recep Tayyip Erdoğan, artık güvenini de kaybetmiş" diyen Bahçeli, şunları söyledi:
"Dolayısıyla Başbakan olarak görevini sürdürmesi imkan dahilinde görünmüyor. Yolsuzluk ve rüşvetin, komplo veya montaj olmayıp, yargı süreciyle her şeyin ortaya çıkmasına fırsat vermez ise Çankaya yokuşunda zaten bu yükü taşıyamaz, Cumhurbaşkanı olmak rüyası, hayali de ortadan kalkar. Artık, Recep Tayyip Erdoğan Türk siyasetinde kara bir günün başlatıcısı olmuştur. AK Parti'yi kazan dibi gibi karartmış, şimdi sadece kendisini kurtarırken AK Parti'yi yakmaya çalışıyor. Buna dikkatli olmak lazım. Bunu yaparken Recep Tayyip Erdoğan'ın artık siyasi ömrü tükenmiştir ama bu tükenişi demokrasi içerisinde gerçekleştirmemiz lazım. Demokrasi içerisinde gerçekleştirmenin yolu seçimdir. Seçimde ise sandıktır. Öyleyse hep beraber sandığa koşa koşa gitmeliyiz, Recep Tayyip Erdoğan'ı en geç 2015 Haziran'ına kadar görevden alabilecek bir milli iradeyi şekillendirmemiz lazım. Öyleyse birinci görevimiz sandığa gitmek, ikinci görevimiz AKP'yi uyarmak, üçüncü görevimiz eğer kendisi bu uyarıdan ders alıp, istifa edip bir başka faaliyetin içerisine girmediği taktirde millet iradesi olarak, yüzde 51 ile geldiğini sakız gibi her yerde çiğneyerek söylüyor. Şimdi 12 Haziran'a kadar, o güne de kalmaz da o güne kadar kaldığını farz edelim, bu milli irade diyor ki özellikle de AKP'li kardeşlerim diyor ki artık yeter, yüzde 51 ile geldin 51 ile gideceksin. İşte o gün yaklaşıyor. Bunun başlangıcı 30 Mart'tır. 30 Mart'ta aziz vatandaşlarım bu görevi yerinde getirmeliyiz. Aksi taktirde Türkiye çok karışacak. Türkiye'de sosyal ve siyasi hareketlilik hepimizi ürkütebilecek bir boyuta gelebilir. Bunu yakın çevrelerimizde görüyoruz. İşaretlerini görüyoruz. Bunun provokatörlüğünü ajite edenin de Recep Tayyip Erdoğan olduğunun farkındayız. Yolsuzluk ve rüşveti gündemden düşürmek, kendisini tartışmadan uzaklaştırmak için kardeş kavgasının başlatılmasına kadar bir gayretin içerisinde olduğunu artık hissediyoruz. Bu oyuna düşmemeliyiz. O sebepten dolayı sokak değil sandık çıkış yolumuz olsun. Recep Tayyip Erdoğan'ın artık dizi filmlerinde bazen, hafif bir gerilim olduğu zaman kullanılan bir ifade var, 'artık, sen bittin'. Recep Tayyip Erdoğan artık, sen bittin."
Konuşmanın ardından Bahçeli'ye, Eskişehirspor forması ve karakalem çalışmasıyla çizilmiş portreleri hediye edildi.
(Bitti)