Keskin, CHP Merkezefendi Belediye Başkan adayı Arif Balkanay'ın seçim bürosunda yaptığı basın toplantısında, yerel seçimler öncesi çok ilginç etkinliklere ve sahnelere tanık olduklarını belirtti.
Her gün ortaya çıkan olumsuzlukların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı kendi düşünce haritasının ilk yerleşik kavramlarına doğru yönelttiğini, demokrasiyi ve değerlerini allak bullak edecek uygulamalara sevk ettiğini savunan Keskin, şöyle konuştu:
"Toplumu bölmeyi, ötekileştirmeyi, bendendir, sendendir diyerek ayırıp koltuğunu korumaya çalışıyor. Kurumları, siyasi parti liderlerini, cemaat mensuplarını suçlayarak gerçekleri örtmeye çalışıyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın bu topluma yaptığı en büyük yanlışlıklardan, kötülüklerden birisi, insanları ölümlerde bile kutuplaştırmasıdır. Bir kişi vicdanında başkasının acısını hissederse insandır. Recep Tayyip Erdoğan, son günlerde yaşamını yitiren genç insanlarla ilgili yaptığı değerlendirmede, ölen çocuklarımızdan birisini terörist, diğerini kendi düşüncesine yakın görerek, kendi düşüncesine aykırı bulduğu kişiyi kamuoyunda adeta öldükten sonra linç edecek bir yaklaşımı ortaya koymuştur. Bu kadar olayın detayını bilen sayın Başbakanımız onu kimin öldürdüğünü de bilecek kadar bilgiye sahiptir."
Recep Tayyip Erdoğan'ın bu anlayışının bir başka örneğini sunmak istediğini dile getiren Keskin, şunları söyledi:
"AKP biliyorsunuz 76 milyon insanı değişik gerekçelerle fişleme uygulamasını Türkiye'nin gündemine taşımıştır. Bunun geçmişte birtakım örnekleri, kanıtları ortaya çıkmıştır. Son olarak da sağlık hizmeti alan vatandaşlarımızın fişlendiğini görüyoruz. Devlet hastanesinde kullanılan bir belgeden, sağlık hizmeti alan vatandaşlarımızın ırkının fişlendiğini ortaya çıkaran kayıtlar yer almaktadır. Bu uygulama, siyasi iktidarın insanları nasıl ayrıştırdığını, böldüğünü, açık bir şekilde göstermektedir. Bölücülük ve kışkırtıcılık konusunda siyasi sabıkası bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi, fişleme konusunda da Cumhuriyet tarihinin en rezalet uygulamalarından birine daha imza atmıştır. Fişleme Adalet ve Kalkınma iktidarının utancı ve alın kiri olarak tarihteki yerini alacaktır."
Denizli Devlet Hastanesinin, bir vatandaşa verdiği öne sürülen akciğer fonksiyon test sonuçlarını gösteren Keskin, adı soyadı, doğum tarihinin yanında ırkının yazdığını dile getirerek, elindeki belgede "Kafkas-beyaz" diye yazıldığını, hastanelere muayeneye giden vatandaşların tahlil neticelerini bildiren belgenin üzerinde hangi ırka mensup olduklarına ilişkin devlet arşivinde bilgiler toplandığını iddia etti. Keskin, bu hastanın yanında muayene olan Kürt kökenli bir vatandaşın ırkı kısmına da "Mezopotamya" yazıldığına işaret etti.
Bir gazetecinin "başörtülülerin CHP'ye oy istemesinin suç gibi yansıtılması" ile ilgili sorusunu yanıtlayan Keskin, "Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı ister başını örter ister başını açar. Yasalarımızda bazı insanların, CHP'lilerin başını açacak, Adalet ve Kalkınma Partisi mensubu insanların başını örtecek diye herhangi bir düzenleme söz konusu değil. Bu bile bölücülüğün, ayrımcılığın, topluma nifak sokmanın en somut kanıtıdır. Elbette isteyecek, onlar Türkiye yurttaşı değil mi? Başını örten insanlarla bizim hiçbir zaman sorunumuz olmamıştır. Elbette isteyeceğiz. Biz türbanlı türbansız bütün yurttaşlarımızın bu topraklar üzerinde birbirlerinin inançlarına saygı duyarak yaşamasını istiyoruz" dedi.
Keskin, CHP'nin seçimlerde cemaat veya siyasi partilerle işbirliğinin söz konusu olup olmadığı ile ilgili soru üzerine şunları kaydetti:
"Bizim hiçbir parti ile ittifakımız yok. Şunu da açıkça söylüyorum. Hiçbir cemaatle CHP olarak resmi bir görüşmemiz olmamıştır, bir dirsek temasına geçmemiz söz konusu değildir. Onlarla bir seçim ittifakını sağlayacak dolaylı bir girişimimiz söz konusu değildir. Ama vatandaşların inanç dünyası bize verecek oyun yönünü etkilemiyor. O da Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıdır. İnsan dinamik bir varlıktır. Her insan yanlışı gördüğü zaman, kendi kararını, kendi inancını denetlemek ihtiyacını hisseder, başarıyı gördüğü zaman da oy vermemiş olsa bile ona sahip çıkma ihtiyacını duyar. Böylesine dinamik bir varlığın değişmesi, CHP'ye oy verme çizgisine gelmesi, bizi rahatsız etmez, bizi mutlu eder. Cemaate mensup yurttaşlarımızın bize destek vermesi bizi ürpertmez, bizi rahatsız etmez tam tersine bundan mutluluk duyarız."