Atalay, bir televizyon kanalında katıldığı program öncesi, gazetecilerin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisi hakkındaki iddialarına ilişkin sorusu üzerine, şunları söyledi:
"Ana muhalefetin genel başkanı, biliyorsunuz ben hiç lider demiyorum. Çünkü o lider, mider olamadı. Yine yalanla, dolanla, işine geleni söylemekle kampanya yürütüyor. Dün bana da atfen bir şey söylemiş. Sanki başbakanın, işte birileri ile konuştuğu telefon konuşmaları varmış da onların tapelerini kastederek, onları kimin konuştuğunu biz tespit etmişiz gibi... Benim söylediğim sadece şudur, başbakanın konutuna böcek konulmuştu ve dinlenmişti, o biliyorsunuz kamuoyunun gündemindeydi. Onunla ilgili bütün tespitler yapıldı, bu böceği kimler koymuş. Bir kısmı yurt dışında ve yurt içinde 19 kişi tespit edildi. Burada olanların meslekle ilişkileri kesildi, yürütme soruşturmaları devam ediyor. Bunlar 10 ile de yayılmış, hepsi tespit edildi. Bunlarla ilgili yakında meslekten ihraçtan sonra da tabi diğer davalar başlayacak ama genel olarak da şunu söyledim; bunu herhangi bir özel konuşmaya değil, bir milyonun üzerinde vatandaşla ilgili telefon dinlemesi yapılmış, bu utanç verici bir şey."
"Vatandaşların neredeyse dinleme, dinlenme vesveselerine sevk edildiklerini" ifade eden Atalay, şöyle devam etti:
"Bu herkesin temel endişelerinden birisi oldu. Bir vahim haline geldi. Bunlarla ilgili de Milli İstihbarat Teşkilatı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ve Adalet Bakanlığı hepsi masaya yatırdılar, çok geniş, hangi kararlar verildi, niçin verildi, bu dinleme kararlarını... Bir hakim icabında 50 bin dinleme kararı veriyor. Bunlar nasıl verilmiş? Hiçbirinde delil yok, gerekçe yok, dolayısıyla bu işleri yürüten güvenlik görevlisiyle, yargı mensubuyla hepsiyle ilgili soruşturmalar yapılacak, bunların kimi casusluk suçuyla yargılanacaklar. O bakanlarımızın, başbakanımızın dinlenmesi ile ilgili benim söylediğim bu."
- "Kılıçdaroğlu'nun söylediği sözün özü 3 cümleyi geçmiyor"
"Ana muhalefetin genel başkanı dürüst, adaletli, namuslu konuşmak istiyorsa, memlekette ele alınacak o kadar şeyler var ki gidip paralel yapının gölgesine onun yardımına sığınarak siyaset yürüteceğine, memlekette ciddi bir devlet adamı olarak neler olup bitiyor onlara baksın. Memleketin ulusal güvenlik sorunlarıyla ilgilensin" diyen Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sırf seçim zamanı diye böyle bütün haksızlıklara gözünü, kulağını tıkamasın. Şu anda yaptıkları bu ve kimi yerde olmayacak şekilde MHP ile nasıl yardımlaşırız onun yollarını arıyorlar, ittifak vesaire... Kimi yerde paralel yapı malzeme üretiyor, bunlar da o malzemeler ile kampanya yürütüyor. Kılıçdaroğlu'nun kampanyasının hepsini dinlediğinizde söylediği sözün özü 3 cümleyi geçmiyor. Ona bir sığındılar, işte 'vay rüşvet, vay yolsuzluk, yok bilmem ne...' Bunların artık hiçbir yerde inandırıcılığı kalmadı. Eğer böyle birşey varsa, bunun hesabını biz sorarız ve soracağız da Allah'ın izniyle. Böyle bir ucuz siyaset. Memleketin geleceği için ne söylüyor diye baktığınızda hiçbir şey yok. Ben sadece milletimize şunu söylüyorum; dünkü İzmir mitingini iyi görsünler. Konak Meydanı'ndan Narlıdere'ye kadar insan doluydu. Bu seçim farklı bir seçim. Oraya herkes iyi baksın."