Van'daki temaslarının ardından Siirt'e gitmek üzere özel uçakla Batman'a gelen Bakan Davutoğlu, kendisini karşılamaya gelen partililere yönelik yaptığı konuşmada, Van ve Batman'da gördüklerinin son dönemlerde takip ettiği iç ve dış siyasetin, halk tarafından ne kadar benimsendiğini ortaya koyduğunu söyledi.
Davutoğlu, iç siyasette "çözüm süreci" dış siyasette ise "mazlumlara sahip çıkma" siyasetinin halk tarafından takdir gördüğünü belirterek, şöyle konuştu:
"Hiç şüpheniz olmasın. Hiçbir zaman başımız eğilmez. Ancak başımız rükuda eğilir, başka bir yerde eğilmez. Dün olduğu gibi bugün de seçim öncesinde fırtına çıkaranlar oldu. Bu kişiler Türkiye'nin kardeşçe yürümesine engel olmak istedi. 50 sene sonra 2013 yılı kardeş kanının dökülmediği, çözüm sürecinin başladığı, 2014 yılının ise IMF borcumuzun tamamıyla kapandığı, bir daha hiç kimsenin önünde, hiç bir ülkenin uluslararası hukukunun önünde başımızın borç istemek üzere eğilmeyeceği bir dönemin başladığı bir yıl olarak anılacaktır."
Zalimin karşısında, mazlumun yanında olduklarını kaydeden Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biraz önce Suriye-Kamışlıdan gelen bir kardeşimizle konuştum. Bize teşekkür etti. Aslında teşekkürü kim hak ediyor biliyor musunuz? Teşekkürü en fazla hak eden sınır vilayetlerimizde ve hemen arkasındaki vilayetlerde Suriyeli kardeşlerini bağrına basan vatandaşlarımız, kardeşlerimiz hak ediyor. Hatay, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Mardin, Batman ve Van'da her yerde Suriyeli kardeşlerimizi bağrına basan halkımız teşekkürü hak ediyor. Allah sizden razı olsun. Nasıl ki Halepçe katliamında Saddam'ın karşısında olmuşsak, bir sünni olmasına rağmen, bir mezhep ayrımı gözetmeden bugün de Suriye'deki rejimin karşısındayız. Çünkü Suriye'de de halkına karşı kimyasal silah kullanıldı. Biz kimsenin mezhebine bakmayız. Mazlumun her zaman yanında olacağız."
Süleymaniye'de Kürtçe konuşunca bütün salonun ayağa kalktığını belirten Davutoğlu, Çanakkale'de bu toprakların, Balkanların, Ortadoğu'nun, Kafkasya'nın halkları, bu topraklarda ezan sesinin dinmemesi ve bu toprakların işgale uğramaması için omuz omuza mücadele edildiğini kaydetti.
Orada şehadete birlikte yürüyen insanların torunlarının birbirine düşman olamayacağını anlatan Davutoğlu, "İşte çözüm sürecinin arkasında ki tarihi felsefe budur. Çanakkale'de hangi idealler için bizim dedelerimiz yan yana şehit düşmüşlerse, aynı idealler için bugün 75 milyon omuz omuza duracak. Onun içindir biz Türk, Kürt, Arap diye ayrımlara bakmaksızın bu kardeşliğimizi pekiştireceğiz" diye konuştu.
Türkçe, Kürtçe ve Arapçanın kullanılan en güzel diller olduğunu vurgulayan Davutoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Önemli olan hangi dili kullandığınız değil, o dille ne söylediğinizdir. Muhabbet konuşuyorsanız azizdir, eğer konuştuğunuz dille nefret, şiddet ifade ediyorsa o dil bize yabancıdır. Ha Yunus Emre'nin Türkçesi ha İdris Bitlisi'nin Kürtçesi. Hiç bir farkı yok, muhabbet varsa bizim dilimizdir."