Partisince Kepez Arena Spor Salonu yanındaki alanda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap eden Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında Türkiye'de ahlak kurallarının egemen olacağını, ahlakı toplumun temel direği haline getireceklerini, devletin vatandaşa hesap vereceğini söyledi.
CHP iktidarında medyanın halka haber verme kanallarının asla kapatılmayacağını, medyanın özgür ve güçlü olacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında medya havuzları, dolar havuzları oluşturulmayacağını, medya patronlarının iktidara yağ çekmeyeceğini, medya patronlarının devlet ihaleleriyle beslenmeyeceğini anlattı.
Kılıçdaroğlu, "CHP iktidarında siyasetçi zenginleşmeyecek, CHP iktidarında halk zenginleşecek, halkın cebi para görecek, halk huzur içinde, barış içinde yaşayacak" ifadesini kullandı.
İktidara geldiklerinde ilk yapacakları işin işsizlikle mücadele olacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, CHP iktidarı döneminde bakanların çocuklarına değil, yurttaşların çocuklarına iş bulacaklarını belirtti.
- "17 Aralık'ta hortumlanan paranın miktarı 85 milyar avro"
"Diyorlar ki 'mazotun fiyatını indirdin, aile sigortası getireceğim diyorsun, dar gelirli kadınların hesabına asgari ücret yatıracağım diyorsun, yoksulu afişe etmeyeceğini söylüyorsun, peki kardeşim bunun parasını nereden bulacaksın" diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bütün bunları yapacak kadar parası olduğunu söyledi.
17 Aralık 2013'te Türkiye'de hortumlanan paranın miktarının 85 milyar avro olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Türk Lirası ile 247 milyar lira, eski parayla 247 katrilyon lira hortumlandı. Bu parayla ne yapılabilir, açıklıyorum. Resmi rakamlarla Türkiye'de 2 milyon 830 bin işsiz var, bu işsizlerin tamamına 8 yıl süreyle asgari ücret üzerinden ücret ödeyebiliriz. Türkiye'de 300 bin atama bekleyen öğretmen var, bu öğretmenleri atayıp 30 yıl süreyle aylık ödeyebilirdik, her emekliye 25 bin lira ikramiye ödeyebilirdik. Bu parayla 6 Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) yapabilirdik, bu parayla 5 bin 363 F-16 uçağı alabilirdik. Bana 'mazotu nereden ödeyeceksin, aile sigortasına parayı nereden ödeyeceksin' diye soruyorsun. Antalya'nın vicdanına sesleniyorum. Bu ülkede para var, bu ülkede her şey var. Denizimiz, dağımız, ovamız, güneşimiz, sularımız, güzel insanlarımız var ama kanser gibi bir hücre daha var, kirli siyaset. Size söz veriyorum, CHP iktidarında o 247 katrilyon lirayı alıp halka vereceğim, o paralar sizin paranızdır. CHP iktidarında her kuruşun hesabını bu ülke insanına vereceğiz."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarına değinen Kılıçdaroğlu, "Başbakan (Oğlum paraları sıfırladınız mı?) diye soruyor. Bilal Erdoğan (babacığım bir miktar kaldı) diyor. Antalya'nın vicdanına sesleniyorum, özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren saygıdeğer yurttaşlarıma sesleniyorum. Dünyanın hangi ülkesinde bir başbakanın evinde, dağıtıldıktan sonra 30 milyon avro para kalır" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın internette yayımlanan ses kayıtlarına "montaj" dediğini belirten Kılıçdaroğlu, ortaya çıkan ses kayıtlarının montaj olmadığını iddia etti. Başbakan Erdoğan'a seslenen Kılıçdaroğlu,, "Eğer montaj olduğuna inanıyorsan Amerika'da uzman firmalara gönderirsin, 'Bunlar montaj, ben böyle bir töhmet altında kalamam, lütfen inceleyin ve bana rapor verin' dersin. Gönderdi mi, niye gönderemiyor, çünkü o da biliyor bunlar doğru" diye konuştu.
- MİT'in uyarısı
Kılıçdaroğlu, 18 Nisan 2013'te MİT'in İranlı işadamı Reza Zarrab ile ilgili Başbakanı uyardığını, Zarrab'ın devletin sırlarını satın aldığı şeklinde Başbakana rapor verildiğini ileri sürerek, Başbakan Erdoğan'ın ise söz konusu rapor karşısında bakanlara bir uyarı bile yapmadığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Demek ki bu konuşmalar doğru, neden bakanları uyarmıyor, çünkü o da çalıyor, diğerleri de. Balık baştan kokar, o çalarsa bakanlar, bakanlar çalarsa genel müdür" diye konuştu.
Dün bir bakan tarafından ses kayıtlarını sızdıranları tespit ettikleri yönünde açıklama yapıldığını bildiren Kılıçdaroğlu, "Demek ki doğru, tespit etmişsiniz" diye konuştu.
30 Mart'ta yerel seçimlerin yapılacağını hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, haramdan yana olmayan bir Türkiye için, huzurlu bir Türkiye için, kul hakkı yemeyen bir Türkiye için doğru adresin CHP olduğunu ifade etti.
- "Esma için ağladı, Burak Can için ağlamadı"
Başbakan Erdoğan'ın Mısır'da ölen Esma için ağladığını ve Rabia işareti yaptığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Biz de isteriz dünyanın hiçbir yerinde bir insanın bile burnu kanamasın. Biz isteriz yurtta da barış, dünyada da barış olsun. Esma için ağladı, Burak Can için ağladı mı? Berkin için ağladı mı?" dedi.
- Dört bakan hakkında hazırlanan fezlekeler
Dört bakan hakkında fezlekelere de değinen Kılıçdaroğlu, fezlekeye göre eski bakan Zafer Çağlayan'ın 28 seferde 52 milyon dolar rüşvet aldığını iddia etti. Kılıçdaroğlu, "Antalya'nın, Türkiye'nin vicdanına sesleniyorum, sen evini, dükkanını hırsıza teslim eder misin? Evini, dükkanını hırsıza teslim etmiyorsan ülkeyi nasıl teslim ediyorsun" diye konuştu.
Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler hakkında hazırlanan fezlekede ise Güler'in 10 defada 10 milyon dolar rüşvet aldığının yer aldığını öne süren Kılıçdaroğlu, yalanla imanın bir arada olamayacağını, yalancıdan, hırsızdan başbakan veya siyasetçi de olamayacağını kaydetti.
30 Mart'ta Türkiye'nin tarih yazacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, oy kullanan vatandaşların "kirli siyasetten" ülkeyi temizlemesi gerektiğine dikkati çekti.
- "Beni aday göstermedi, ben de küstüm, gidiyorum' olmaz"
Antalya'nın güzel bir kent olduğunu, bu kenti "Yaparsa hoca yapar" diyerek Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP adayı Mustafa Akaydın'a teslim ettiklerini bildiren Kılıçdaroğlu, CHP'nin yerel yönetimlerde hiçbir şey yapmadığı yönünde iddiaların ortaya atıldığını, oysa asıl hizmeti CHP'li belediyelerin ürettiğini belirtti.
Mustafa Akaydın'ın hiç kimsenin aşıyla, işiyle uğraşmadığını, herkesin alın teriyle kazanmasını istediğini, kendisine oy versin ya da vermesin kimseyi ayırmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, Antalyalılara hizmeti namus bildiğini, her kuruşun hesabını verdiğine işaret etti. Buna rağmen üzerinde baskı kurulduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Üzerine 7 düveli göndermezseniz namertsizin" dedi.
Büyükşehir Yasası ile Antalya'nın tümüne hizmet edileceğini anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Göreceksiniz bir turizm, tarım kenti nasıl olacak, Antalya gözde kent olacak. Burası kültür kenti, sinema kenti, değişik festivallerin olduğu kent. Dünyayı kucaklayan bir kent. Eğer birisi bir şey yapacaksa hocamız yapar. Biz hocamıza güveniyoruz, siz de güveniyor musunuz? Ona güveniyoruz, sizden yeniden yetki istiyoruz, yetki verecek misiniz?"
Koltuk düşkünü olan bir kişinin Cumhuriyet Halk Partili olamayacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Ben aday olursam olurum, ben olmazsam olmam, başka partiye geçerim', bunu kabul etmeyiz. 'Kazanırım, tekrar CHP'ye gelirim', olmaz, kapılar ona kapalıdır, yok öyle bir şey. İnsanlar halka hizmet etmek için gelir, kendileri için değil" görüşünü dile getirdi.
Koltukların halk için olduğunu, insanların halkın sorunlarını çözmesi için görevde bulunduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, hiç kimsenin vazgeçilmez olmadığını ifade etti. Cumhuriyet Halk Partisi'nde bugüne kadar genel başkanların, belediye başkanlarının gelip geçtiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, hepsine saygı duyduklarını söyledi. Murat Karayalçın'ın da bir dönem partiye hizmet ettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, Karayalçın'ın bugün milletvekili bile olmadığını ancak 18 yaşındaki bir genç gibi Anadolu'yu karış karış gezdiğini kaydetti. Particiliğin, yurtseverliğin, vatanseverliğin bu olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, "Beni aday göstermedi, ben de küstüm, gidiyorum', olmaz, bunu kabul etmiyorum" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında her bir yurttaşın tek birey olarak özgürce düşüncesini söyleyebileceğini, 76 milyon yurttaş olarak kardeşçe yaşayabileceğini, kimsenin ayrıştırılmayacağını kaydetti.
- Mitingden notlar
Miting öncesi alanda Onur Akın tarafından konser verildi. Aralarında Berkin Elvan'ın da bulunduğu Gezi odaklı olaylarda hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının yer aldığı pankartlar asıldı.
Mitingde, Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmeleri, sinevizyon gösterisiyle dinlettirildi.
(Son)