Dışişleri Bakanı Davutoğlu, temaslarda bulunmak üzere Van'a gelen Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Neçirvan Barzani ve beraberindeki heyetle kahvaltıda bir araya geldi.
Davutoğlu, konuşmasına misafirleri Kürtçe selamlayarak başladı. Son günlerde Türkiye'de ve bölgede önemli gelişmeler yaşadığına dikkati çeken Davutoğlu, "On yıl öncesine göre karşılaştırıldığında büyük bir psikolojik devrim yaşanıyor. Psikolojik eşikler aşılıyor. Psikolojik duvarlar yıkılıyor. On yıllarca Türkiye ve Irak arasında, Türkler, Kürtler, Araplar arasında psikolojik duvarlar örülmeye çalışıldı" diye konuştu.
Uluslararası hukuk bağlamında sınırlara saygı duyulması gerektiğini hatırlatan Davutoğlu, ancak bu sınırların bir duvara döndürülmeye ve düşmanlık tohumları ekilmeye çalışıldığını dile getirdi. Davutoğlu, "Türkler, Araplar, Kürtler bütün bu bölgenin halkları ve onların liderleri olarak bu psikolojik duvarları yıkmaya kararlıyız" diye konuştu.
Davutoğlu, geçen hafta düzenlenen Süleymaniye Forumu'nda Kürçe konuşmasının katılımcılar tarafından büyük bir memnuniyetle karşılanmasının kendisini duygulandırdığını belirterek, şunları söyledi:
"Bu diller kardeş dillerdir. Bu diller bu topraklarda hep aynı sokakta, aynı köyde, aynı şehirlerde kullanılmış, konuşulmuş, insanların birbirini selamladığı, birine muhabbetle bağlandıkları dillerdir. Onun için her yerde söylüyorum: Güzel Türkçemiz, güzel Kürtçemiz, güzel Arapçamız. Hangi dil olursa olsun beşeriyetin bu dilleri güzel şeyler söylendikçe hep saygıdeğer dillerdir ama bu dillerden nefret çıkarsa, bu dillerden şiddet söylemi çıkarsa, bu dillerden önyargı ve psikolojik duvarlar örmek üzere sözler çıkarsa hangi dilde söylenirse söylensin o yanlıştır. Ondan uzak durulmalıdır. Ama güzel şeyler söylendiğinde, ister Yunus Emre'nin Türkçesiyle, ister İdris-i Bitlisi'nin Kürtçesiyle muhabbet söylendiğinde hep güzel şeyler düşünülür, güzel şeyler konuşulur."
Davutoğlu, Neçirvan Barzani'nin dedesi Şeyh Ahmet Barzani'nin, 21 Haziran 1932'de İngilizlerin işgali altındaki Irak'tan Türkiye'ye sığınmak zorunda kaldığında, bütün Türkiye'nin, özellikle de Van ahalisinin onu bağrına bastığında kendisinin ne hissettiğini, daha sonra (Neçirvan Barzani'nin babası) Molla Mustafa Barzani'ye şu cümlelerle ifade ettiğini aktardı: "Biz Irak'tan çıktığımızda, Türkiye'de o dönem İngilizlerin baskısıyla göz altına alınacağımızı, kötü muamele göreceğimizi düşünmüştük ama bizi muhabbet bağırlarına bastı Türk kardeşlerimiz."
"Irak'ta hangi ırktan ve mezhepten olursa olsun kardeşlerimiz baskı altında kaldıklarında sığınacakları bir kardeş, bir dost evi aradıklarında bu ülkeye gelmişlerdi ve hep bağrımıza basmışızdır" diyen Davutoğlu, Şeyh Ahmet Barzani'yi rahmetle andıklarını dile getirdi. Davutoğlu, konuşmasının bu kısmında önce Kürtçe daha sonra da Türkçe olarak "Dedeniz Şeyh Ahmet Barzani'yi misafir eden Van'a hoş geldiniz. Hoş geldiniz. Hayırlar getirdiniz. Safa getirdiniz" dedi.
Türkiye ve Irak arasındaki ticari ilişkilere de değinen Davutoğlu, Irak'la ikili ticaretin 12 milyar dolar olduğunun, bunun da yüzde 70'inin Irak Kürt Bölgesel Yönetimiyle olduğunu kaydetti. Almanya'dan sonra Türkiye'nin en büyük ticaret ortağının Irak olduğunu belirten Davutoğlu, Erbil'de bin 300 Türk şirketinin faaliyet gösterdiğini söyledi. Erbil'in diğer Irak bölgelerine göre daha gelişmiş, müreffeh ve barış içinde olmasının önemli sebeplerinden birinin Türkiye'ye komşuluğu olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Türkiye'ye komşu olmak bir şanstır, bu anlamda bir nimettir. Aynı şekilde bizim Erbil'le, Kerkük'le, Musul'la dostluk ilişkilerimizi, kardeşlik ilişkilerimiz geliştirmemiz, özellikle Irak bağlantımız itibariyle de bizim için büyük bir nimettir. Bundan sonra bu ilişkilerimizi geliştireceğiz" ifadesini kullandı.
Irak merkezi yönetimi ve Barzani ile defalarca görüştüklerini belirten Davutoğlu, Habur'a üçüncü köprünün inşaası ve kapalı olan sınır kapılarının açılması konusunda kararlı adımlar atılması için mutabakata vardıklarını açıkladı.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Artık o kadar büyük bir ekonomik ilişki var ki Habur'da şu andaki köprüler yeterli olmuyor. Binlerce tır bazen kapıda bekliyor. Günde Habur'dan geçen araç sayısı 3 bin. Dünyada bu kadar yoğun olan ikinci bir kapı var mı bilmiyorum, onun için bugün de görüşeceğiz. İnşallah bu köprünün yapılması, özellikle Üzümlü, Derecik, Ovaköy, Aktepe, Gülyazı geçiş kapılarının da açılması için temaslarımızı sürdüreceğiz. Biz bu geçişlerde en serbest rejimin uygulanmasını istiyoruz, ta ki kaçakçılık gibi olgulara ihtiyaç kalmasın. Ticaret tam bir serbestiyet içinde sürdürülebilsin."
IKBY Başbakanı Barzani ise Davutoğlu'nun davetiyle gerçekleşen toplantının, Kürtlerin tarihinde önemli bir yere sahip olan Van'da yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Van'ın demokratik açılımın yürütülmesinde de yine Kürtlerin tarihi açısından önemli bir yere sahip olacağını düşündüğünü ifade eden Barzani, "1930 yılında Şeyh Ahmet Barzani Van'a geldi ve Van'dan Ankara ve İstanbul'a gitti. Bu nedenle her zaman biz Van'ı ziyaret etmek istedik ve bu gün burada olduğumuz için çok mutluyuz" diye konuştu.
Türkiye'de çok önemli değişiklikler yaşandığını görmenin kendilerini memnun ettiğini kaydeden Barzani, "(Davutoğlu) Bir süre önce Süleymaniye'yi ziyaret ettiler ve konuşmalarına Kürtçe başladılar, onu dinleyen katılımcılar bundan çok memnun oldu. Türkiye'de son zamanlarda yapılan değişikliklere sahip çıkmalı ve bu değişiklikler Türkiye'de yaşayan halk için ve Irak için, Kürdistan için kalıcı bir barış sağlasın" ifadesini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la yapacağı görüşmeye de değinen Barzani, "Umuyorum ki bu ziyaretimiz ve Ankara'da Başbakanla yapacağımız görüşmeler ikili ilişkilerin ileriye gitmesini sağlar" diye konuştu.
Kahvaltının ardından ikili ve heyetler arası görüşmelere geçildi.