Partisinin Mamak ilçe başkanlığı seçim koordinasyon toplantısına katılan İşler, 30 Mart yerel seçimlerine 15 gün kaldığını belirterek, bu seçimin son aylarda Türkiye'de yaşanan olaylardan dolayı yerel seçim olmaktan çıktığını, genel seçim havasında icra edildiğini söyledi.
Partisinin oylarını yüzde 50'ye çıkarmasından birilerinin çok ciddi rahatsız olduğunu bildiren İşler, "İşte ondan sonra düğmeye bastılar. Ne yaptılar? 2011'den bu yana bir karalama kampanyası başlattılar. Sayın Başbakanımıza olmadık ithamlarda, karalamalarda bulundular ve 'diktatör, tek adam, padişah, baskı yapıyor' dediler. Ama bunların hepsi yalan ve iftiraydı. Ondan sonra zemini hazırladılar ve 2013 yılı mayıs ayında düğmeye bastılar ve tekrar sokakları harekete geçirdiler" değerlendirmesinde bulundu.
İşler, yaşı müsait olanların ve Mamak'ta oturanların 12 Eylül öncesi yaşanan sokak kavgalarını çok iyi bildiklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Orada gençlerimiz öldü, analarımız ağladı, gençlerimizin bir kısmı yaralı kaldı, bir kısmı mezara gitti. Şimdi yine sandıkta umduklarını bulamayanlar ve bulamayacak olanların yegane emeli sokakları harekete geçirerek, 'Acaba bir kriz çıkarabilir miyiz, AK Parti'ye olan desteği azaltabilir miyiz gayreti içerisine girdiler. Ama bunu yaparken uluslararası güçlerle iş tutuyorlar. Yani ihanet içerisindeler bu ülkeye. 76 milyona ihanet içerisinde bu operasyonları yapıyorlar ve sokakları harekete geçiriyorlar. İşte gezi olayları 'Türkiye adeta yanıyor, yıkılıyor, bitti, tükendi dünyaya verme gayreti içerisinde oldular. Orada başarılı olamadılar avuçlarının içini yaladılar ama pes etmediler. Şimdi de 17 Aralık ve 25 Aralık yargı darbesini tezgahlattılar, orada da tutturamadılar, bundan sonra da tutturamayacaklar."
Eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında fark olduğuna değinen İşler, "Eski Türkiye'de bir yerlerden başbakanlar uyarıldığı zaman şapkasını alıp gidiyordu. Şimdi Sayın Başbakanımızın şapkası var mı? Yok. O zaman gideceği yer de yok. Milletimizden aldığı yetkiyle makamında oturuyor ve aslanlar gibi Türkiye üzerinde operasyon yapmak isteyenlerle mücadelesini dimdik ayakta durarak cesaretle yapıyor" şeklinde konuştu.
-"Savcı getiriyor hakimin önüne, hakim imzalıyor"
Kendilerine yargı darbesi yapıldığını belirten İşler, bu darbeyi yapanların devletin içine sinsi sinsi yerleşip, organize hale geldiklerini kaydetti.
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının (TİB) bir açıklama yaptığını anımsatan İşler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlar sadece 2002-2013 yıllarında 509 bin insanımızı dinlemişler. Bunların içinde siyasetçiler, devlet adamları, bürokratlar, yargıçlar, savcılar var. Ne kadar kalburüstü insan varsa, Türkiye'ye emeği geçen insan varsa herkesi dinlemişler. Başka 217 bin tane mahkeme kararı çıkarmışlar. Yani hakimin, savcının işi yok oturmuş otomatiğe bağlamış, savcı getiriyor hakimin önüne, hakim imzalıyor. Bu çeteleşme değil de nedir? İşte bizim mücadele ettiğimiz, 'paralel yapı' dediğimiz yapı, bu yapı. Bununla mücadelemizi başlattık.
Son yıllarda ne kadar kirli iş varsa, ne kadar şantaj, tehdit varsa hepsinin arkasında bu çetenin olduğu ortaya çıktı değil mi? Bu çete, 2011 yılında Cumhuriyet Halk Partisine karşı bir şantaj yaptı mı? Deniz Baykal'ı koltuğundan etti mi? Onun yerine şimdi kaset mamülü, çakma bir genel başkan gelip Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanlık koltuğunda oturuyor mu? Bu genel başkan, kendisini tehdit eden, genel başkanına şantaj eden bu çeteyle mücadeleye niye girmiyor? Giremez, çünkü diyet borcu var. Kendisine o koltuğu verenlere, şimdi diyet borcunu ödüyor."
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin milli konularda dik duruş sergileyen bir lider olduğuna işaret eden İşler, "Ne gariptir ki Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı da bu çeteyle mücadelede bizi, yalnız bıraktı" ifadesini kullandı.
Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül de kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın iftiraların, karalamaların ve montajların kendilerini halka hizmet yolundan hiçbir zaman ayıramayacağını ifade etti.