Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbakan Yardımcısı Atalay: (2)

Başbakan Yardımcısı Atalay: (2)

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-03-15 00:30:17

Başbakan Yardımcısı Atalay: (2)
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, partisince yaptırılan son kamuoyu araştırmasının sonuçlarıyla ilgili, "Genel seçim trendimiz bizim hep yüzde 50 bandı olmuştur ama yerelde 44-45 gibiydi. Şimdi ikisi eşitlendi. Son araştırmamızda ikisi de yüzde 49 küsur olarak geldi" dedi.

Atalay, Kanal 7 televizyonunda katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

AK Parti'nin seçim sonuçlarına ilişkin araştırmalar hakkında bilgi veren Atalay, ayda bir yaptırdıkları kamuoyu yoklamalarının seçim dönemlerinde haftada bir yapıldığını belirterek, "Perşembe akşamı bir kamuoyu yoklamamız çıktı, bu sabah da Başbakanımıza sunduk. ANAR yaptı, Türkiye genelinde 5 bin 200 kişi üzerinde. Seçimle ilgili iki konuyu, bir, 'bugün genel seçim olsa tercihiniz ne olur' bir de 'yerel seçimde tercihiniz ne olur'. Bizim ilk başlarda yerel seçim ile genel seçim sonuçlarımızda farklar oluyordu. Genel seçim trendimiz bizim hep yüzde 50 bandı olmuştur ama yerelde 44-45 gibiydi. Şimdi ikisi eşitlendi. Son araştırmamızda ikisi de yüzde 49 küsur olarak yani yüzde 50 bandında geldi. Mitinglerde ve genel kamuoyu tutumunda da biz bu yükselişi görüyoruz" diye konuştu.

Son uygulama tarihi 18 Şubat olan, 81 ilde, 121 bin kişi üzerinde yapılan araştırmada, yerel seçimlerde yüzde 45 genel seçimde yüzde 48,5 oranının görüldüğünü ifade eden Atalay, seçime bir hafta kala sonuçları ülke genelinde ve il bazında öngörebileceklerini söyledi.

"Senaryolar var, 15 Mart, 25 Mart, ses kayıtları düşecek, şu olacak, bu olacak. Bunlar değiştirmez mi sonucu" sorusu üzerine Atalay, herkesin senaryosu olabileceğini dile getirdi. Ses kayıtlarının hiçbir kıymetinin kalmadığına dikkati çeken Atalay, "Onları yapacaklar varsa görecekleri de vardır. Başbakanımızın dediği gibi, ne ortaya çıkarmak istiyorsa herkes çıkarsın, hiçbir şeyden endişemiz de korkumuz da yok" ifadesini kullandı.

-"İstanbul'da çok rahatız, Ankara iyi gidiyor"

İllerle ilgili ayrıntılı verilere sahip olduklarına işaret eden Atalay, "İstanbul'da çok rahatız, Ankara iyi gidiyor, İzmir'de yoğun çalışıyoruz. İzmirlilerin aklı varsa Binali Yıldırım'ı seçerler, hep öyle diyorum ben. İzmir, son 15-20 yılın maalesef belediyecilik açısından en mahrum ilidir. Binali'nin eli değsin oraya, İzmirlinin aklı varsa bunu yapar. Her araştırmamızda İzmir biraz daha yükseliyor. Türkiye genelinde hem büyükşehir hem il olarak mevcut bulunduğumuzdan daha fazla sayıdakini alacağız" değerlendirmesini yaptı.

Atalay, "Yüzde 49 rakamına şaşırdım. Bu süreçte bu sonuç 'Ben bu iddialara itibar etmiyorum, varsa da önemsemiyorum' mu demek oluyor" sorusunu yanıtlarken de milletin ortada bir risk gördüğünü söyledi. "Hükümete, partimize karşı tam da seçimler yaklaşırken bazı komplolar, darbe girişimine benzer şeyler gördü ve hükümetimizi, partimizi sahipleniyor" dedi.

Yolsuzluk ya da yanlış yapan varsa bunun cezasını çekeceğini dile getiren Atalay, sözlerine şöyle devam etti:

"Biz bunu affetmeyiz. Görülecektir, o davalar yürüyecektir. 11-12 yıllık süreçte bizim en önemli hassasiyetlerimizden, yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar vardır. Millet bize bunlar için daha fazla destek verdi. Bizim o konuda acımasız olduğumuzu, ne kadar ciddi baktığımızı herkes bilir. Millet, bu tür komploların arkasında esas sebep, her şeyin yıllarca biriktirilip, dosyalanıp, stoklanıp, bir koalisyon kurgusu içinde, tam seçime doğru bu hükümeti vurma, Türkiye'yi vurma yolunda bir kurgu gördü ve millet sahipleniyor. Bütün o planları geri tepiyor şu anda. 30 Mart akşamı da bunu göreceğiz."

AK Parti'nin seçim kampanyasının çok verimli ilerlediğini söyleyen Atalay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da miting alanlarını ve vatandaşın ilgisini gördükçe coşkusunun arttığını belirtti.

-"Hiçbir dosya kapanmaz"

Atalay, seçimlerden net bir zaferle çıkmaları halinde yolsuzluk iddialarına ilişkin dosyaların kapanmış olup olmayacağı sorusuna cevap verirken de şu ifadeleri kullandı:

"Hiçbir dosya kapanmaz. En önemli ilkelerden birisi adaletin ve hukukun içinde olmak. Adaletsizlik yapan iflah olmaz, bunu biliriz. Adalet mülkün temelidir ve o dosyaların hiçbirisi kapanmaz ama adaletli yargı sürecinde eğer yanlış yapan varsa cezasını görür, eğer bunlar komploysa onlar da ortaya çıkmış olur. Herkes o dosyaları görecek. Bunlar sonunda iddiasıyla, gerekçesiyle şeffaf da olur. Bu 17 Aralık yıllarca biriktirilmiş, bir sürü kurgu, nice usulsüzlüklerle bütün bir araya gelmezler getirildi. Bütün bunlar yargının elinde inceden inceye dokunacak, eğer hata yapan varsa cezasını da görecek. Bundan hiç kimsenin tereddütü olmasın. Kim olursa olsun, hele haram lokma konusunda, biz, 'bir yanlış yapan, haram lokma yiyen olur da biz de onu sahiplenirsek ona ortak oluruz'. Biz bu inançtayız. Bundan herkes emin olsun. İnşallah bu görülecektir."

-"19 Mart'ta Meclis'e gideceğiz"

TBMM'nin 19 Mart Çarşamba günü olağanüstü toplanacağının anımsatılması üzerine Atalay, "Bütün milletvekillerimiz, bakanlarımız seçim bölgelerinde. Bugün grubumuz da bize çağrı yaptı, '19'unda saat 15.00'te TBMM Genel Kurulunda olun' diye. Biz Meclis'e gideceğiz o gün" dedi. Hukuki süreç ve TBMM prosedürü neyi gerektiriyorsa yapacaklarını dile getiren Atalay, yanlışın, haramın, adaletsizliğin arkasında asla durmayacaklarına dikkati çekti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kabinede yaptığı değişiklikleri anımsatan Atalay, davaların şeffaf olduğunu belirtti. Atalay, "Davalar oluşturulurken açılmamış belgeler var, acele edilmiş, bir araya gelmezler birleştirilmiş, pek çok usul hatası yapılmış, bazı montaj görüntüler... Bunların hepsi söylendi. Mahkeme adaletli şekilde bunları değerlendirecek, biz de göreceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

-Cumhurbaşkanlığı seçimi

Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile süreci konuşup konuşmadıkları ile sürece yönelik sorular üzerine Atalay, "Konuşuluyor, konuşulmuyor değil ama karar haline getirilmedi pek çok şey" yanıtını verdi.

Gelecek bir iki senede hükümet ve parti olarak "çetin geçişlerden" geçeceklerini ifade eden Atalay, şunları söyledi:

"Her şeyden önce Türkiye ilk defa sandıktan cumhurbaşkanını seçecek. Yani milletimiz gidip sandıkta oy kullanacak. Fazla uzak değil, ilk turu 10 Ağustos, Yüksek Seçim Kurulu tarihi de ilan etti. 30 Mart akşamı seçimin sonucunu alacağız, ertesi gün değerlendirmeler, 1 Nisan'dan itibaren cumhurbaşkanlığı seçimi konuşulmaya başlanacak bu ülkede. Biz de tabii kendi değerlendirmelerimizi yapacağız. Biz bu konularda iyi istişare yaparız ve Allah'ın izniyle iyi, isabetli kararlar veririz. Cumhurbaşkanımızı seçeceğiz, sonra genel seçim geliyor. Tabii cumhurbaşkanı seçimi sürecinde belki parti yönetiminde değişiklikler olacak. Yani genel başkanımız, cumhurbaşkanı adayı olursa tabii yeni hükümet kurulacak pek çok orada olması gerekenler var. Ama biz çok tecrübelerden geliyoruz, Allah'ın izniyle hepimiz çok iyi görüşmelerle iyi analizlerle onları da kılı kırk yararak hem partimiz, hükümetimiz açısından hem milletimizin, Türkiye'nin geleceği açısından en isabetli kararları vereceğiz ve o dar geçitleri geçeceğiz."

-"Asıl hedef Türkiye"

"Bütün bu olup bitenlerde asıl hedef Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü'ne çıkmasın, böyle bir yorum da var. Eğer aday olmazsa bu hedefi güdenlerin, hedefine ulaşması diye bir tablo söz konusu olmayacak mı" denilmesi üzerine Atalay, "Burada asıl hedef Türkiye. 'Türkiye fazla oldu' diyorlar. Koalisyona içeriden katılanlar da 'Bu AK Parti ve Tayyip Erdoğan fazla oldu' diyorlar. 'Hem Türkiye'yi hem Tayyip Erdoğan'ı hem AK Parti'yi durduralım' diyorlar. Ama bunun hiçbirisini durduramayacaklar. Bu yürüyor, Allah'ın izniyle bu millet 'durma' diyor, 'yürü'. Biz bu geçitlerin hepsinden çok iyi geçeceğiz" karşılığını verdi.

Bundan sonraki döneme yönelik de bilgi veren Atalay, Avrupa Birliği sürecine bu sene özel önem vereceklerini, demokratikleşme adımlarını hızla sürdüreceklerini kaydetti.

Önemli bir proje olarak nitelendirdiği çözüm süreciyle Türkiye'nin bir nefes aldığını, baharı yaşadığını belirten Atalay, "Ülkemiz, özellikle Doğu, Güneydoğu, bölgedeki vatandaşlarımız yeni bir hayat, yeni bir doğrusu baharı teneffüs ediyor, güzel bir hayatı. O çözüm süreci elimizde bizim çok önemli bir projemizdir. Bütün bu kararlılığımızla, samimiyetimizle onu yürüteceğiz. Türkiye'yi temelli bu terörden inşallah kurtarmış olacağız ve Türkiye daha da büyüyecek" diye konuştu.

Atalay, 2023 hedeflerine yönelik çalışmaları da sürdüreceklerini ifade etti.

-"Açık bir siyasi hareketiz, bir cemaat değiliz"

Yasa dışı dinleme iddiaları hatırlatılarak, "Şöyle bir proje mi var, cemaat medyasına baktığımız zaman, AK Parti siyasal İslamı temsil ediyor. Artık işte Gülen grubunun zihin dünyasındaki İslami anlayışın dışındaki İslami yorumları bertaraf eden bir proje mi acaba olduğu diye aklıma geldi. Siz buna ne diyorsunuz?" ifadeleri üzerine Atalay, bunu dünyanın her tarafındaki Müslümanların çok iyi irdelemesi, düşünmesi, konuşması gereken bir konu olarak değerlendirdi.

"Bu yapının medyasında bizim partiyi radikalleşen ve kendilerini daha diyalogcu gören o tür yaklaşımlar da var" diyen Atalay, bunları da gözden geçirdiklerini belirtti.

AK Parti'nin Türkiye'de 'ben muhafazakar, demokrat bir partiyim' diyerek yola çıktığını ve ayrım yapmadan her kesimi kucakladığını vurgulayan Atalay, açık bir siyaset yürüttüklerini söyledi. Atalay, şunları kaydetti:

"Biz Türkiye'de çok açık, berrak bir İslamı yaşıyoruz. Türkiye'deki İslam çok berrak. İslam dünyasına baktığınızda bir sürü yerde kapalı görüntüler, karanlık örgütler vardır. Farklı İslami yaşayışlar vardır. Türkiye'de giderek hem resmi eğitim içinde dinin öğretildiği, herkesin dini bildiği, yaşayanların özgürce yaşadığı bir hayat gelişti. Kıyafetiyle, düşüncesiyle hanımların, kızlarımızın özellikle üniversite, meslek hayatıyla artık açık bir İslami hayat. Gruplar ise kapalı kalır, işte bu paralel yapıdaki kapalılık o. Kapalılık korku getirir, kapalılıkta bilinmezler, daima riskler vardır. Herkes diyor ki 'burayı bilinmiyor' diyor. Dünyada analiz edenler, 'burada bilinmez bir yapı var' diyorlar. Finans yönüyle, düşüncesiyle bilinmiyor. Bir yandan takiyenin çok olduğu falan. Berrak, açık, net, hamd olsun giderek de gelişen Türkiye'de bir İslami hayat var ve AK Parti, herkes şunu bilir, bir İslam düşüncesini samimi inceleyenler radikalleşmeyi önleyen bir hareket olmuştur. Çünkü açık bir siyasi hareketiz biz, biz bir cemaat değiliz, biz kapalı bir grup değiliz, biz bir siyasi partiyiz, açık ve netiz. Türkiye'de radikalleşmeyi, İslami anlamda radikalleşmeyi, önleyen bizim tutumumuzdur. Çünkü açık yaşam, biz açıkça savunuyoruz imam hatip liseleri, ortaokullar açılsın, liselere dini öğreten seçmeli dersler konulsun, insanımız dini öğrensin. Gidip de kapalı, karanlık, bilinmez yerlerde öğrenmesin. Bunun için çalışıyoruz. Onun için aklı yeten herkes bilir ki esas sağlıklı bir İslami hayat inşallah buradan gelişecek."

(Bitti)

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara