Soylu, partisinin seçim çalışmaları kapsamında geldiği Lüleburgaz ilçesinde, Karadenizliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği'ni ziyaret etti. Soylu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de kırılacak üç temel sorun olduğunu belirterek, bunların yoksulluk, Kürt sorunu ve mezhep temelli ayrılıklar olduğunu söyledi.
Türkiye'nin yaklaşık 40 yıldır aynı şarjla doldurulduğunu belirten Soylu, şöyle devam etti:
"Yani bir Türk, Kürt, Sünni muhalefeti oluşturdular. Bunu çözebilmek, bunu kırabilmek herkesi yeniden milli birlik ve beraberlik altında toplama projesi tesadüfi bir proje değildir. Bunu yeniden bir araya getirebilmek, her şeyden önce hem insanlık meselesi hem de Türkiye'nin ekonomik gücüne ciddi anlamda bir katkı sağlayacağı görülecektir. Bu bir yıla aşkın sürede terör meselesinden dolayı Türkiye'ye şehit gelmiyor. Hükümet, Alevi meselesinde adım attı. Türkiye de Aleviler de Kürtler de ötekileştirilmişlerdi. Ama bunu kendi içlerinde dert ettiler. Ve toplumun ayrık bir tarafında tutuldular. Tabelalarını değiştirdiler. Başka türlü tabela astılar. Bir huzursuzluk hakim olması için uğraştılar. Buradan ekonomiyi büyütemezsiniz. Buradan bir huzur da oluşturamazsınız. Herkesin kendisini ifade etmesine eğer zemin açarsanız, orada üretiminizi de yükseltirsiniz. Oradan sizin içinize sokulabilecek nifaklara da bir vesile ile engel olmuş olursunuz."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin temel sorunlarının üzerine kararlılıkla gittiğini vurgulayan Soylu, "Başbakan dedi ki 'ben insan kaynakları problemini çözeceğim.' İkinci olarak memleketin ana fay hatlarını bir şekilde tamir edeceğim. Üçüncü olarak da yeni dünyanın önümüze sunduğu fırsat var. Oda şu; Doğu ile Batı arasında yepyeni bir denge oluşuyor. Bu dengeye biz Modern İpek Yolu diyoruz" şeklinde konuştu.
-"Türkiye en güvenli enerji geçiş güzergahı-"
Bugün, Türkiye'nin en güvenli enerji geçiş güzergahı konumunda olduğunu ifade eden Soylu, şunları söyledi:
"Bugün, 150 milyon kapasiteli havalimanı yapılıyor. Bunlar tesadüf değil. Bugün Türkiye de havalimanı sayısı 52'ye çıktı. Bunların hiçbiri tesadüf değil. Dün, altı il bölünmüş yolla birbirine bağlıydı, bugün 74 il bölünmüş yolla birbirine bağlandı. Türkiye, Avrupa'nın da gelişmiş ülkelerinde ihtiyaç duyduğu en güvenli geçiş güzergahı.Türkiye 21. asra iyi başladı. Alt yapısını iyi kuvvetlendiriyor. 81 vilayette 176 üniversite şu an mevcut. Bir kere insan kaynağına ağırlık verdi. Bir diğeri de bizim çocuklarımız yedi yaşında okula başlıyordu. Avrupa'da ki gelişmiş ülkelerde ise üç yaşında başlıyorlardı. Çok doğal olarak, onların eğitimi ile bizim eğitimimiz arasında ciddi bir fark vardı. İnsan kaynağımız ikinci hamlesini, çocuklarımızın okul yaşını üçe çekerek yaptı ve bugün Türkiye'nin yarısına yakını ana okuluna gidiyor."
Türkiye'de bugün herkesin kendisini ifade edebildiği bir dönemin yaşandığına değinen Soylu, " Bu, Türkiye'nin 21. asrın başından itibaren kaydettiği en önemli başarıdır. Aleviler, kendilerini iki defa ifade edebilmişlerdir. Biri 1960. Kimse bilmez. Bütün Aleviler, Demokrat Parti'yi destekler. Niçin? kendilerine insan muamelesi, birinci sınıf insan muamelesi yapıldığı için. İkinci dönem de AK Parti dönemidir. 2002- 2014 döneminde kendisini ifade edemeyen hiç kimse yoktur. Transeksüellerden tutun da Türkiye'de farklı olan butün gruplar kendilerini AK Parti döneminde ifade edebilmişlerdir. 'Ben mutluyum diyor' kardeşim. Bunu bir de Türkiye'nin ortak mutabakatı ile birleştirdiğinizde, Türkiye'nin her yeri üretim bandı, her yer birlik ve beraberlik bandı olacaktır" ifadesini kullandı.
Soylu, eskiden ülkede her 100 TL'nin, 86 TL'sinin faize gittiğini ve bu yüzden yatırım yapılamadığını, yeterli üniversite olmadığı için gençlerin okuyamadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çocuklarımız üniversiteye gidemiyordu. Çocuklarımız dünyanın gelişmiş ülkelerindeki çocuklarla rekabet edemiyorlardı. Bugün parayı faize değil eğitime yatırıyoruz, bugün 81 ilde 176 üniversite ile dünyanın gelişmiş ülkelerine Türkiye şunu söylüyor; 'işte benim evlatlarım, gençlerim de sizlerle eğitim ve öğretimi tamamlayarak rekabet etmeye geliyor' diyor. Avrupa'dan nicelik olarak, Doğu'dan da nitelik olarak üstünüz. Yani Avrupa'dan yaşımız genç, Doğu'dan da eğitimimiz daha yüksek. Bunun ortasında bir Türkiye var. Biz Avrupa'dan yaklaşık hep 10 yaş genç devam edeceğiz. Burada insan kaynağı açısından en önemli işlerimizden bir tanesi, bizim insan kaynağımızı en iyi şekilde eğitebilmek, onu gelişmiş ülkelerdeki gençlerle rekabet edebilir bir hale getirebilmektir."
Türkiye'nin sağlık alanında ciddi ilerleme sağladığını anlatan Soylu, Gürcü, Roman, Çerkez, Kürt, Türk demeden Türkiye Cumhuriyeti nufus kağıdına sahip olan herkesin hastaneye gittiğinde birinci sınıf vatandaş gibi karşılandığını ifade etti.
Soylu, "AK Parti döneminden önce ülkenin faize ve yolsuzluklara verdiği paraları bugün devlet milletine verdiği için yarım milyon insana bu devlet diyorki; 'Eğer sen hastaneye gidemiyorsan doktoru da senin ayağına gönderiyorum. Hemşireyi de senin ayağına gönderiyorum. Cihazı da senın ayağına gönderiyorum. Eski Türkiye, ilaç kuyruğunda kalp krizi geçirerek ölenlerin haberini okuduğumuz Türkiye'ydi. Bugün ise nufus kağıdımız ile gidiyoruz eczaneden ilacımızı alabiliyoruz. Bugün nufus kağıdımızla gidiyoruz vize almadan pasaportumuz ile birlikte dünyanın 69 ülkesine gidiyoruz" dedi.
-'Kendi tankımızı üretiyoruz-"
Türkiye'nin eskiden tank lazım olduğunda başka ülkelerden satın aldığını dile getiren Soylu, şunları kaydetti:
"Bugün, kendi mühendislerimiz, sizin evlatlarınız Altay tankını yaptılar. Bütün dünya diyorki, 'bize Altay tankını satın'. Kendi uydumuz Göktürk semalarımızda kendi istihbaratımızı sağlıyor bize. İşte bunlara tahammül edemiyorlar, bu yüzden her türlü iftirayı atmaya çalışıyorlar. Seçime giderken ülkeyi kaosa sokmaya çalışacaksınız ha, bu millet 80 öncesinde sağcı, solcu diye çocuklarımızın birbirine düşürüldüğünü hatırlamıyor mu? Bu memleket Kahramanmaraş olaylarında, Aleviler ile sunnilerin birbirine düşürüldüğünü hatırlamıyor mu? Malatya'da Hamido denen yiğit adama yapılan suikasti hatırlamıyormu? Hrant Dink'e sırf bu ülkeyi karıştırmak için suikast yapıldığını hatırlamıyor mu? Bu ülkenin huzurunu bozamayacaklar. 30 Mart akşamı her şey yerli yerine oturacak."
AK Partinin oylarını, karşısında hangi parti varsa ona devşirmeye çalışan bir yapı olduğunu belirten Soylu, şunları aktardı:
'Paralel yapı. Bunların bir bankası var ve bankanın genel müdürü talimat vermiş şube müdürlerine, AK Partiden 100 oy devşireceksin diye, her banka çalışanına da 10 oy kotası koyuyorlar. Ayıptır ya... Hepimizin milliyetçi duygularını yıllarca istismar ettiler. Türkçe Olimpiyatları dediler işimize geldi. Güzel bir şey, dünyanın her yerinde. Meğer Türkiye'yi kuşatacakmışlar. Tayyip Erdoğan demiş ki; 'eğer siz çalışırsanız sizinle her işe girerim' ama onlar en zehirli hançerle onu arkasından bıçakladılar. Kimse endişelenmesin nasıl kendi tankımızı yaptıysak, kişi başına düşen geliride 25 bin dolar yapacağız, kendi otomobilimizi de yapacağız, kendi uçağımızı da yapacağız. Bundan kimsenin endişesi olmasın."
