Erdoğan, partisince Gaziantep Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen mitingde, kendilerinden önce imam hatiplerin orta kısmını kapatıldığını ve kat sayı getirilerek, "başörtüsüyle imam hatipe giremezsin" dendiğini anımsattı.
"Bir imam hatiplinin okula başörtüyle girmesinden daha doğal ne olabilir?" diye soran Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ama bunu bile engellemeye kalktılar. Bu çileyi benim kızlarım da çekti. Kızlarımı da sokmuyorlardı, üniversiteye sokmadılar, mecburen yurt dışına gönderdik. Amerika'da, düşünebiliyor musunuz başörtüsü ile orada okuyabildi. Ama kendi ülkemde okuyamadı. Ben bunu yabancı ülkelerin devlet başkanlarına, başbakanlarına söylediğim zaman şaşırıyorlardı. 'Nasıl olur bu iş, siz halkı Müslüman bir ülke değil misiniz?' Maalesef öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya. Sabrettik, sabrettiniz, ama sabreden derviş muradına ermiş. Ne oldu? Şimdi orta kısımlar açıldı mı? Artık kat sayı kalktı mı? Başörtüsüyle okullarımıza gidiyor muyuz? Üniversiteye, parlamentoya, devlet dairelerine giriyor muyuz? Ne oldu? Türkiye bölündü mü? Tam aksine normalleşti. Bak şimdi benim başı açık, kapalı kızım hepsi el ele omuz omuza yürüyorlar."
-"Anayasa Mahkemesine götüren o"-
Geçen günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "başörtü meselesini ben çözdüm" şeklinde bir açıklama yaptığını hatırlatan Erdoğan, "Dürüst ol, dürüst. Bu Kılıçdaroğlu'nda takiye, yalan, iftira, fitne, fesat hepsi var. Öyle ki MHP ve biz, birlikte üniversitelere başörtülü girme noktasında adımı attığımızda bu konuyu Anayasa Mahkemesine götüren o. Daha sonra milletvekili Danıştay'a götürdü oradan da ret aldı" dedi.
Bu sorunun anayasa referandumunda çözüldüğünü bildiren Erdoğan, şunları söyledi:
"Referandumda CHP, MHP, BDP 'hayır' dedi. Yüzde 58'le millet referandumda 'evet' dedi. İş orada çözüldü, işte siz sahip çıktınız, 'böyle olacak' dediniz böyle oldu, çünkü AK Parti'nin rotasını millet çizdi, millet. Şimdi birisi bakıyorsun 'ben Kürtlerin', birisi çıkıyor 'ben Türklerin partisiyim.' Birisi çıkıyor CHP, 'ben de kumsalların partisiyim.' Biz ne diyoruz? Biz 77 milyonun, biz 780 bin kilometrekarenin partisiyiz. Onun için Türküyle, Kürdüyle, Zazasıyla, Arabıyla, Lazıyla, Çerkeziyle, Romanıyla velhasıl biz, hepinizi Yaradandan ötürü seviyoruz. 'Tek millet', 'tek bayrak', diyoruz. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bayrağımız rengi şehidimiz kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehitlerimizin simgesi. Bayrağımızdan başka bayrak asla tanımıyoruz."
Üçüncü olarak "tek vatan" dediklerini belirten Başbakan Erdoğan, "780 bin kilometrekarede tek vatan. Batıda ne varsa, Güneydoğu'da da Doğu'da da o olacak. Kuzeyde ne varsa, Güney'de de o olacak. 780 bin kilometrekarede hepsi olacak" ifadesini kullandı.
-"Hep birlikte Türkiye'yiz"-
Dördüncü olarak da "Tek devlet" dediklerini ifade eden Erdoğan, "Yolculuğumuz bu. Ve şimdi diyorum ki biriz, iriyiz, diriyiz, kardeşiz, hep birlikte Türkiye'yiz. Bunu böyle bileceğiz" değerlendirmesini yaptı.
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ne yaptılar, Gezi eylemleri yaptılar. 17 Aralık ve 25 Aralık darbe girişimi yaptılar. Sanmayın ki bunların derdi, ağaçtır, çevredir. Sanmayın ki bunların derdi yolsuzluktur, rüşvettir, bunların derdi sizsiniz, siz. Bunlar sizin iktidarınızdan, bunlar sizin iradenizden, demokrasiye sahip çıkmanızdan rahatsız oldular. Siz Başbakanınıza, hükümetinize, partinize sahip çıktığınız, siz çözüm sürecine, kardeşliğe sahip çıktığınız için rahatsız oldular. Rahatlarını kaybettikleri için, büyüyen ekonomiden rahatsız oldular. Çıkarları zedelendiği için bizim aktif dış politikamızdan rahatsız oldular. Sen, başörtünle üniversiteye gidiyorsun, kamuda çalışabiliyorsun ya bundan rahatsız oldular. Ama artık bu devir kapandı, şimdi yeni bir devir var. Artık bir normalleşme süreci yaşıyoruz. Bu normalleşme süreci biliyorum onları ciddi manada yine rahatsız edecek. Benim özellikle imam hatipli, meslek liseli kardeşlerimden yavrularımdan isteğim şudur, sen okuduğun için üniversiteye gidebildiğin için rahatsız olanlara karşı, sizin başarınız en büyük cevaptır."
Artık imam hatipler ve meslek liselerinin açıldığını ama düz liselere de Kur'an-ı Kerim'in seçmeli ders olarak konduğunu belirten Başbakan Erdoğan, "Bundan rahatsız oldular, Peygamber Efendimizin hayatı kondu, bundan rahatsız oldular. Din kültürü ve ahlak dersi zaten vardı, bundan rahatsız oldular. Herkesin kendi ana dilini öğrenmesinin, öğretmesinin önünü açtığımız için rahatsız oldular. Kan akmıyor ya, anneler ağlamıyor ya, babaların yüreği yanmıyor ya bundan rahatsız oldular. Ey Gaziantep, biz senin kahramanlığından ilham alarak Filistin diyoruz ya işte ondan rahatsız oldular. Mısır'da darbeye, Suriye'de zulme baş kaldırdığımız için rahatsız oldular. 700 bin Suriye'li kardeşimize sahip çıktığımız için rahatsız oldular. Mavi Marmara ile Hak'kı savunduğumuz rahatsız oldular" diye konuştu.
-"Türkiye ekonomisi büyüyor-"
"Bu Türkiye'ye ne oluyor, bu Türkiye artık çok oluyor" denidiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, Türkiye ekonomisi büyüdüğünü ve küresel yatırımlar yaptığını söyledi.
Görev geldiklerinde Merkez Bankasında 27,5 milyar dolar döviz rezervi olduğunu şimdi ise bu rakamın 128 milyar dolara çıktığını dile getiren Erdoğan, "Onları bu rahatsız etti. Kim vardı iktidarda, MHP, CHP'nin yavrusu DSP, IMF'ye ne kadar borçluydular 23,5 milyar dolar. Ödedik ödedik, ödedik... 14 Mayıs'ta sıfırladık, şimdi IMF bizden borç istiyor. 5 milyar dolar istedikleri zaman borç vereceğiz, işte bunu hazmedemediler" açıklamasını yaptı.
Göreve geldiklerinde milli gelirin 230 milyar dolar olduğunu şimdi ise 820 milyar dolara yükseldiğini anlatan Erdoğan, ihracatın da 36 milyar dolardan 152 milyar dolara çıktığını kaydetti.
Erdoğan, 79 yılda yapılan bölünmüş yol miktarının 6 bin 100 kilometre olduğunu 11 yıllık dönemde ise 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptıklarını hatırlattı.
(Sürecek)