Dolar

34,8642

Euro

36,6029

Altın

3.039,20

Bist

10.058,47

Başbakan Erdoğan: (1)

Başbakan Erdoğan: (1)

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-03-12 20:56:19

Başbakan Erdoğan: (1)
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Düşünün, ben bir başbakanım, benim telefonlarımı dinleyemezler. Böyle bir yetki yok. Bunu servis edeni bulup çıkarmak bizim görevimiz değil mi? Görevimiz. Bundan rahatsız oluyorlar. Bunların hepsine biz şu anda ulaştık. Burada da bizim sabrımız var. Çünkü şu anda eğer biz bazı şeyleri açıklamaya kalkarsak biz bir defa bu işi çözemeyiz. Bu işi yapacaksak bunu tam kazımamız lazım. Bunu hukuk içinde yerli yerine oturtmamız lazım. Onun için de dikkatli olmaya mecburuz" dedi.

Başbakan Erdoğan, Kanal 24 televizyonunun "Başbakan Erdoğan ile Özel" başlıklı canlı yayınında Star Medya Grubu Başkanı Mustafa Karaalioğlu'nun gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Erdoğan'ın Siirt ve Mardin'deki mitinglerin ardından Ankara'ya gelerek programa katıldığını anımsatılması ve mitinglere ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Erdoğan, "Siirt, bizim için farklı, damadıyız. Oradan da artık büyükşehir olan Mardin'e geçtik. Siirt'te bugüne kadar olanın fevkinde bir katılım vardı, coşku gayet iyiydi. Mardin'i de ben bugüne kadar hiç böyle görmedim. Gecikmeli gittim, yaklaşık 2 saati buldu gecikme. Zaman zaman hava da yağışlıymış ama buna rağmen sağolsun hiç dağılmamışlar" diye konuştu.

Gezi Parkı olaylarından sonra miting katılımlarında belirgin bir artış gözlemlendiğinin, yerel seçimlerde bu kadar çok heyecan beklenmediğinin belirtilmesi ve nedenine ilişkin soruya Başbakan Erdoğan, "Gezi Parkı olaylarıyla şu anda yaptığımız mitingleri bağlantılı hale getirmek doğru değil" yanıtını verdi.

Gezi Parkı olaylarından sonra yapılan mitingleri anımsatan Erdoğan, Ankara'da yüz binler, İstanbul'da bir buçuk milyona yakın vatandaşın katıldığı mitingler düzenlendiğini ifade etti. "Orada çünkü milli iradeye karşı çok ciddi bir saldırı vardı. Milli iradeye karşı bu saldırı halkı ciddi manada rahatsız etmişti. Çünkü bu bir milli irade hırsızlığıydı. Buna tabii halk, çok ciddi bir cevap verdi" diyen Başbakan Erdoğan, Fas, Cezayir ve Tunus'a yaptığı ziyaretlerden dönüşünde Atatürk Havalimanı'nda yapılan karşılamayı hatırlattı. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tamamıyla anında bir toplantı. Çünkü ben oradan çıkarken ben böyle bir şeyi arkadaşlarıma söylemedim. Uçakta haberini aldım, Atatürk Havalimanı'nın önünde 100 bini aşkın insan toplandı. Sonra Ankara'ya gidişim öyle oldu. Sonra Ankara'da yapılan miting, arkasından İstanbul, bunlar art arda geldi. Hepsi birbirini ciddi manada tetiklemişti. Şimdi yerel seçime geldik ama bu yerel seçimin de Gezi olaylarına benzer 17 Aralık, 25 Aralık tetikleyicisi var. 17 Aralık'ı halkımız artık bir darbe olarak gördüğü gibi, biz de tabii aynı şekilde görüyoruz. Bir paralel yapı olayı. Ben bunu zaman zaman 'paralel devlet' olarak da değerlendirdim. 25 Aralık olayı ki bunlar daha henüz netleşmedi, daha netleşecek bunlar.

Devletin kurumlarını ele geçirme, işgal etme, buradaki art niyetin bir faturası ortaya çıktı. Bunu tabii ilk zamanlar belki vatandaşa yansıtılmadığı için hissetmiyor olabilirdi ama vatandaş, bu son olaylarla birlikte, özellikle de MİT Müsteşarıma yönelik olay, özellikle mayıs ayı olayları, haziran olayları hatta Gezi olaylarının içerisindeki gelişmeler, onlarla artık bunu bütünleştirmeye başladı. Bunları bütünleştirmeye başlayınca hakikaten, bu montaj bir çok görüntüler, bunun yanında çeşitli telefon dinlemeleri. Düşünün, ben bir başbakanım, benim telefonlarımı dinleyemezler. Böyle bir yetki yok. Cumhurbaşkanını dinleyemezsin. Mahkeme kararıyla da dinleyemez benim telefonumu."

-"Teşhir olacak"-

Kendisinin bakanlarla yaptığı konuşmaların, Adalet Bakanı ile yaptığı konuşmanın dinlendiğini ve servis edildiğini söyleyen Erdoğan, "Bunu servis edeni bulup çıkarmak bizim görevimiz değil mi? Görevimiz. Bundan rahatsız oluyorlar. Bunların hepsine biz şu anda ulaştık" değerlendirmesinde bulundu.

Karaalioğlu'nun "Henüz bir teşhir de yok ortada" sözleri üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

"Olacak. Burada da bizim sabrımız var, olacak. Çünkü şu anda eğer biz bazı şeyleri açıklamaya kalkarsak biz bir defa bu işi çözemeyiz. Bu işi yapacaksak, bunu tam kazımamız lazım. Bunu hukuk içinde yerli yerine oturtmamız lazım. Onun için de dikkatli olmaya mecburuz. Devletin kendi içindeki mekanizmalarının, çarklarının daha sağlıklı dönebilmesini veya döndüğünü görmemiz lazım. Bunun tam manasıyla sağlıklı döndüğünü gördüğümüz anda da o zaman bu işe müdahalenin vakti gelmiş demektir."

-"Kapıların altından broşür dağıtıyorlar"-

"Paralel yapı dediğiniz unsurlarla 10 yıl, 5 yıl önce bir politik çatışma düşünür müydünüz?" sorusunu yanıtlarken Erdoğan, böyle bir şeyi aklının ucundan geçirmediğini, hep iyi niyetle baktıklarını, art niyetleri olmadığını belirtti.

Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Dün çok dostça bir araya oturup yemek yediğiniz, dertleştiğiniz insanlar, bakıyorsunuz tamamıyla karşınıza geçmiş. İcabında onlar size, kendi köşelerinden, gazetelerinden salvo atışlar yapıyor. Bize zaten her türlüsünü şu anda yapıyorlar. Daha da öteye gitmek suretiyle mesela bu akşam aldım, 80 bin broşür bastırmışlar, çeşitli basın yayın organlarından elde etmek suretiyle. Bunları evlerin kapılarının altından filan dağıtıyorlarmış. Bunlar yakalandı. Aynı şekilde Siirt'te söylediler, iki gün önce bu şekilde hazırladıkları 5-6 sayfalık broşürleri evlerin altından atıyorlar. Orada da yine teşkilatımızın böyle bir şeyi söz konusu oldu. Bunu artık yaygınlaştırıyorlar. Seçime doğru veya seçim gününe kadar bunun bu şekilde devam edeceği ortada. Biz de tabii şu anda İçişleri Bakanlığımız, Emniyet teşkilatımız, istihbari olarak hepsi çalışmaya girerek gerekli müdahaleler, gerektiği anda yapılıyor.

Paralel yapının başındaki zat, Pensilvanya, biliyorsunuz kainatın imamıdır o, 'Bugüne kadar oy kullanmadım, kullanmayacağım' diyor. Ama yönlendiriyor. Yapılan nedir? Mesela Denizli'de sms'ler geçiliyor, 'AK Parti'nin dışında hangi partiye oy verirseniz verin, yeter ki AK Parti'ye oy vermeyin'. Bu nedir? 10 sene önce, Pensilvanya'daki zat, o zaman ya doğru yaptı ya yanlış yaptı. O zamanlar bizimle beraber hareket ediyorlardı. Biz aynı AK Partiyiz. Referandumda da keza. Şimdi ne oldu? Ya orada yanlış yaptı ya burada. Ya orada doğru yaptı, aynen devam etmediğine göre, veyahutta belki burada doğru yapmış olabilir."

(Sürecek)

SON VİDEO HABER

Beşar Esed'ın kardeşi işkenceci Mahir Esed'ın evi

Haber Ara