Ankara Üniversitesi Görme Engelliler Rehabilitasyon ve Araştırma Birimi sorumlusu Prof. Dr. Aysun İdil, görme duyusunu tamamen kaybetmemesine rağmen yaşamını tek başına idame ettirmekte zorlanan çok sayıda kişi bulunduğunu söyledi.
Görme duyusu son derece azalan ancak kullanılabilir duyusu olanların "az gören" şeklinde tanımlandığını, bu kişilerin rehabilitasyonla yaşam kalitesinin yükseltilebileceğini anlatan İdil, tıbbi ya da cerrahi tedavisi tamamlanıp artırılabilecek kalıntı görmesi bulunanların ve mevcut görmesi yaşamdaki hedefleri için yeterli olmayanların bu rehabilitasyona alınabileceğini bildirdi.
İdil, "Bir kişi 10'da 4 oranında görmesine rağmen işi için bu yeterli değilse bu rehabilitasyon için adaydır" dedi.
Çocukluk çağında 3 yaş civarında görme duyusunun bir erişkinin seviyesine ulaşması gerektiğini ifade eden İdil, "az gören" çocuklara bu bakımdan dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Sadece ışığı algılayan bebeklerin bile "az gören" kabul edildiğini ve bu duyusunun geliştirilebileceğini anlatan İdil, erken tanının bu tedavide büyük önem taşıdığını söyledi.
Prof. Dr. İdil, bu tür bebeklerin mutlaka takibe alınması ve rehabilite edilmesi gerektiğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bir bebeğin sadece ışığı algılaması bile yeterlidir, bu geliştirilebilir. Çocuk ve aile hekimlerinin bu konuda duyarlı olması bir bebeğin hayatını kurtarabilir. 3 yaş altındaki çocuklarda bu gelişim zaman kaybetmeden sağlanmalıdır. Bunun için bu dönemi 'altın yılar' olarak nitelendiriyoruz. Eğitim çağındaki çocuklarda da bu rehabilitasyon devam etmelidir. Bu çocukların körler okuluna gitmesi büyük yanlış."
Prof. Dr. İdi, ileri yaşlarda da görme kayıpları ortaya çıktığını, bunların önlenmesi mümkün olmadığı takdirde de rehabilite edilmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye'de tek olan merkezde 8 yılda 3 bin hastaya baktıklarını, bunların üçte birinin 18 yaşın altında olduğunu dile getiren İdil, ülkede bu merkezlerden en az 7 tane olması gerektiğini bildiren İdil, "Merkezimizde 90 yaşında da bebeklik döneminde de hastamız var" dedi.
Merkezde eğitim cihazlarıyla görme duyusunun güçlendirildiğini anlatan İdil, buraya devam eden çocuklarda başarı oranının yüzde 95 arttığını, eğitimin yaşam boyu sürmesi gerektiğini kaydetti.
-Umut dolu çocuklar
Merkeze devam eden çocuklardan 15 yaşındaki Başkent Anadolu Lisesi öğrencisi Ali Çiçek, şeker hastalığı nedeniyle görme duyusunda büyük kayıp olduğunu, merkezde gördüğü rehabilitasyon sayesinde eğitimine devam edebildiğini söyledi.
Merkezde görme duyusunu artıran cihazları kullanmayı öğrendiğini anlatan Çiçek, bu sayede kitaplarındaki yazıları daha rahat okuyabildiğini söyledi.
Üniversiteye devam etmek istediğini belirten Çiçek, "Hasta oldum diye mücadeleyi bırakmak olmaz. Yaşama dört elle sarılmak gerek" diye konuştu.
11 yaşındaki ilkokul öğrencisi Can Kaya da, "az görenler" merkezindeki eğitim sayesinde kitaplarını okuyabildiğini belirterek, "Devlet dijital gözlük parasını karşılamıyor. Çok pahalı olduğu için alamıyoruz. Bunun için düzenleme yapılmasını istiyorum" dedi.