Kavlak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının tarihçesinin Osmanlı İmparatorluğu'na kadar uzandığını hatırlatarak, 1865'te yayınlanan Dilaver Paşa Nizamnamesi'nin bu alanda yapılan ilk hukuki düzenleme olduğunu söyledi.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 30 Haziran 2012'de Resmi Gazete'de yayımlandığını ve 1 0cak 2013 itibarıyla yürürlüğe girdiğini anımsatan Kavlak, bu yasanın Osmanlı'dan itibaren iş sağlığı ve güvenliği adına yapılan düzenlemelerin sonucu olduğunu dile getirdi.
-"İş sağlığı ve güvenliği uzmanları verimliliği de artırıyor"
Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, her yıl yaklaşık bin çalışanın iş kazalarından yaşamını yitirdiğine, binlercesinin de iş göremez duruma geldiğine dikkati çeken Kavlak, şunları kaydetti:
"Yaşanan bu olumsuz tabloyu yapacakları bilimsel çalışmalarla değiştirerek, çalışanları yaşamda tutacak iş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri olacaktır. Meslektaşlarımız, sadece çalışanları yaşamda tutmakla kalmayıp oluşturdukları pozitif yaşam koşullarıyla verimliliği de artırıyorlar. Böylece hem işletmelere hem de ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayacaklar. İşletme sahipleri, bugün artı bir maliyet olarak gördükleri iş sağlığı ve güvenliği hizmetinin kendileri için ne kadar faydalı olduğunu ilerleyen yıllarda daha iyi anlayacaklar. Çünkü, iş sağlığı ve güvenliği maliyet değil kazanımdır."
Kavlak, Türkiye'de iş kazalarının ve meslek hastalıklarının en önemli nedeninin çalışma yaşamında ve toplumun genelinde iş güvenliği kültürünün oluşmamasından kaynaklandığını savunarak, "Yayımlanan yasalar iş sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşmasına önemli katkılar sağlıyor. İş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri de iş yerlerinde oluşabilecek iş kazalarına ve meslek hastalıklarına dur demek için ciddi sorumluluklar almaktadırlar' diye konuştu.