AA muhabirinin konuya ilişkin soruların cevaplayan TD Securities Kıdemli Gelişen Piyasalar Stratejisti Cristian Maggio, İngiltere'deki finans sektörünü Rusya'ya batı dünyasının tartışıldığı yaptırımlara soğuk baktığını belirterek, "City of London içerisindeki finansal kuruluşları kendi karlarını, jeostratejik gelişmelerden daha öncelikli olarak görecektir. Rusya'ya ağır ekonomik, finansal yaptırımların uygulanmasını beklemiyorum" dedi.
Rusya ile Avrupa'nın güçlü ticaret ve yatırım ilişkilerine sahip olması sebebiyle Rusya'ya uygulanabilecek olası yaptırımların her iki tarafın ekonomisine ve yatırım ortamına zarar verebileceği uyarısında bulunan Maggio, İngiltere'deki finans kuruluşlarının son yıllarda Londra'nın finans merkezi olarak öne çıkmasıyla birlikte, bu trende ters düşebilecek bir adımın atılmasının çok düşük bir olasılık olduğunu ifade etti.
Maggio," Öte yandan Avrupa'nın 2008'de Gürcistan ile başlayan şimdi Ukrayna ile devam eden, Rusya'nın eski Sovyet ülkeleri üzerinde ki gücünü artırmak yönündeki adımlarına bir karşılık vermek istediğini anlıyoruz. Fakat hali hazırda enerjisinin üçte birini Rusya'dan alan bir Avrupa için bunu gerçekleştirmek son derece zor. Enerji bağımlılığını azaltabilecek alternatif projelerin aktif hale gelebilmesi uzun zaman alacaktır. Şu anda AB'nin elinde Rusya'ya karşı vize uygulamalarının zorlaştırılması alternatifi var," dedi.
- "Varlıkların dondurulması Rus sermayesini kaçırabilir"
Özellikle son yıllarda Rus oligarkların yatırımları için öncelikli olarak gördüğü güvenli limanların başında gelen İngiltere'de 2011 itibariyle 11 milyar dolar seviyesinde Rus yatırımı olduğu tahmin ediliyor. Öte yandan İngiltere'nin önde gelen enerji şirketi Rus Rosneft şirketinin de yüzde 20 ortağı konumunda ve Rusya'da da kapsamlı yatırımları var. Resmi rakamlara göre 600'den fazla İngiliz şirketi Rusya'da aktif bir şekilde yatırım yapıyor.
Rusya'ya ABD ve AB öncülüğünde sert yaptırımların uygulanmasının özellikle Avrupalı yatırımcılara ve yatırım ortamında zarar verebileceğinin altını çizen Maggio, "Eğer, AB Rusya'dan baz banka hesaplarının, varlıkların dondurulması kararını verirse, bu Rus sermayesinin kaçışına, Avrupa'yı terketmesine neden olur. Şu anda bunun göze alınabileceğini zannetmiyorum" dedi.
İngiltere'de hafta başında düzenlenen Ukrayna'daki gelişmelere ilişkin düzenlenen Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısı öncesi üst düzey bir yetkili tarafından taşınırken fotoğraflanan bir belgede, "Birleşik Krallık şimdilik ticaret yaptırımlarını desteklemeyecek veya Londra'nın finans merkezini Ruslara kapatmayacak" ifadelerinin yer alması, İngiltere'nin Rusya'ya karşı olası yaptırımlara sıcak bakmadığı şeklinde yorumlanıyor.
- İngiltere'nin Rusya'ya ihracatı 10 yılda yüzde 430 arttı
İngiltere ve Rusya'nın ikili ticaret hacmine her büyük bir hızla artış kaydediyor. İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi'nin verilerine göre, İngiltere'nin 2001 yılında sadece 2,5 milyar sterlin olan toplam ihracatı 2011 yılında 7,3 milyar sterline yükseldi. Aynı dönemde ikili ticareti ilişkilerin artışında Rusya'nın ihracatçıları da olumlu yönde etkilendi. Rusya'nın 2001 yılında sadece 1,4 milyar sterlin seviyesinde olan İngiltere'ye olan toplam ihracatı 2011 yılında 8,5 milyar sterline yükseldi. Resmi verilere göre, İngiltere'nin Rusya'ya olan ihracatı 2001-2011 döneminde yüzde 430 oranında artış kaydederken, aynı dönemde Rusya'nın İngiltere'ye olan toplam ihracatı yüzde 270 oranında artış kaydetti.
Londra merkezli Rus â€" İngiliz Ticaret Odası ise AA'ya gönderdiği bilgi notunda süreci yakından izlediklerini belirterek, "Hali hazırda edindiğimiz çoğu bilginin ikinci kaynaklardan olması, iş dünyası organizasyonu olmamız sebebiyle Ukrayna ve Kırım konusunda herhangi bir yorumda bulunmayacağız. Uluslararası hukuk çerçevesinde anlaşmazlıkların tüm taraflar arasında barışçıl ve hızlı bir şekilde çözümlenmesini umuyoruz" dedi.
Olası yaptırımların Rusya ile ticaret yapan şirketlere zarar verebileceğine dikkat çeken ticaret odası, "Barışçıl bir çözüme doğru ilerlenmesin taraflara karşı ekonomik yaptırımların uygulanması ile sonuçlanmamasını umuyoruz. Olası yaptırımlar ülkeler arası ticaret ve yatırıma aksatacak, iş ortaklarımıza maliyetli olabilir" ifadelerini kullandı.
- Oligarklar Londra'da 5 milyon sterlin üzerindeki evlere yatırım yapıyor
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan London Central Portfolio'nun Üst Yöneticisi Naomi Heaton son yıllarda çok sayıda Rus zenginin Londra'da ortalama değeri 5 milyon sterlinin üzerinde olan konutlara olan yoğun bir ilgisini olduğunu belirterek, "Olası yaptırımların çok büyük bir etkisi olabileceğini düşünmüyoruz. Londra'nın toplam konut sektöründe, Rus yatırımcıların ilgilendiği alan çok kısıtlı ve özel bir alanı oluşturuyor" dedi.
Heaton, "Londra emlak piyasasında Rus zenginlerin büyük bir ilgisi olduğu doğru. Fakat her dönemde bu değişiyor. Örneğin Avrupa'daki ekonomik kriz esnasında çok faza Avrupalı lüks konut sektörüne yatırım yaptı. Hemen ardından Arap Baharı ile yine çok sayıda Arap yatırımcı Londra'yı seçti. Londra'nın merkezinde yılda ortalama 6 bin emlak satışı yapılıyor. Bunun sadece 250 adeti 5 milyon sterlin ve üstünde. Rus zenginler işte bu kısıtlı alana yatırım yapmakla ilgileniyor" ifadelerini kullandı.
Resmi verilere göre (Bank for International Settlements) İngiltere bankaları Rus kamu ve özel kuruluşlarına yaklaşık 19 milyar sterlin değerinde kredi kullandırmış durumda. İngiliz bankalarında bunun dışında yaklaşık 42 milyar sterlin değerinde koşullu borcun bulunduğu ifade ediliyor. Rusya ve İngiltere arasındaki 2012 yılında bankacılık işlem hacmi 899 milyon sterline yükselerek iki ülke arasındaki ekonomik bağların büyüklüğüne dikkati çekiyor.
Rusya'ya sadece İngiliz bankaları değil, aynı zamanda Avrupalı bankalarda kredi açmış durumda. Ağırlıklı olarak Fransız, İtalyan ve Alman bankalarının Rusya'ya hali hazırda verdiği kredinin toplamının 184 milyar sterlin değerinde olduğu belirtiliyor.
- 500 milyar avronun üzerinde ticaret hacmi
Bu yılın Ocak ayında Rusya-AB zirvesi için Brüksel'de bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya-Kazakistan-Belarus'un dahil olduğu Gümrük Birliği ile Avrupa Birliği arasında serbest ticaret anlaşmasının imzalanmasını da önermişti.
2012 Ağustos'un da Dünya Ticaret Örgütü'nün üyesi olan Rusya, Avrupa Komisyonu verilerine göre Avrupa'nın en büyük üçüncü ticaret ortağı konumunda. Avrupa Birliği'nin Rusya'dan ithalatı 2010 yılındaki 160,6 milyar avrodan, 2011 yılında 199,2 milyar avroya, 2012 yılında ise 212,9 milyar avroyla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
AB'nin ise Rusya'ya olan ihracatı 2010 yılındaki 86,1 milyar avro seviyesinden, 2011 yılında 108,3 milyara, 2012 yılında ise 123 milyar avroya yükseldi. AB 2010 yılında Rusya'ya 23,9 milyar avro değerinde hizmet ihracatı yaparken, bu rakam 2012 yılında 28,2 milyar avroya yükseldi. Rusya ise 2010 Avrupa'ya olan toplam hizmet ihracatını 13,7 milyar avrodan, 2012 yılında 15,2 milyar avroya çıkarmayı başardı.
- AB üç aşamalı tedbir kararı aldı
Ukrayna'daki son gelişmeleri ve bu bağlamda Rusya'ya karşı takınılacak tavrı belirlemek üzere yapılan Perşembe günkü olağanüstü nitelikli Avrupa Birliği (AB) Zirvesi'nden, bu ülkeyle vize muafiyeti müzakerelerinin askıya alınmasıyla başlayacak "üç aşamalı strateji" uygulanması kararı çıkmıştı.
Zirve sonrasında AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile düzenlenen ortak basın toplantısında, belirlenen stratejinin ana hatlarını açıklayan AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, ilk aşamada atılacak adımları Rusya ile vize muafiyeti alanında yürütülen müzakerelerin askıya alınması, ekonomik işbirliğinin derinleştirilmesine yönelik olan ve "Yeni Anlaşma" olarak adlandırılan belgeye ilişkin müzakerelerin durdurulması ve G8 Zirvesi hazırlıklarına ara verilmesi olarak sıralamıştı.