Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbakan Erdoğan: (5)

Başbakan Erdoğan: (5)

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-03-06 23:29:52

Başbakan Erdoğan: (5)
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığının dinlenmesine ilişkin, "Ben orada da ikili telefon görüşmelerinin dinlenmediğine inanmıyorum, Sayın Cumhurbaşkanımız o konuda ne derse desin. Arşivde duruyor, vakti saati geldiğinde bunlar onu da açıklarlar" dedi.

Erdoğan, ​ATV ve A Haber'de ortak yayınlanan, "Başbakan ile Gündem Özel" programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Ses kayıtlarında eski Adalet Bakanının bir hakim için 'Alevi' şeklinde ifadesinin yer aldığının" hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Büyük ihtimalle o da bir montaj. Çünkü şu anda Hatay'da tabii bir seçim var. Hatay seçiminde malum, o bölgede Nusayriler'in belli bir ağırlığı var, onları tahrike yönelik oraya bir montaj koymuş olabilirler. Bu tabii Sayın Kılıçdaroğlu'nun da çok hoşuna gider" ifadesini kullandı.

Erdoğan, "Fetullah Gülen'in kim gelirse gelsin değişmeyen bir düzen istediği söyleniyor. Türkiye'de seçimler olacak, geçecek ama bir vesayet gücü İran'daki Ayetullah gibi devam edecek. Recep Tayyip Erdoğan olarak 'Bunlar bunu kurmak istiyor' diye ne zaman düşünmeye başladınız?" sorusu üzerine, anayasa referandumunda bu kişilerin çok hırslı bir çalışması olduğunu söyledi.

Bu hırslı çalışmaya kendilerinin yine iyi niyetle baktıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Dedik, 'Şu gayrete bak, nasıl çalışıyorlar' filan. Tabii seçimi atlattık. Seçimden sonra bu atamalar Yargıtay'da, Danıştay'da filan, bunlar başlayınca orada bazı şeyler beni rahatsız etmeye başladı. İlgililere de aynı şeyi söyledim. Ben kişileri tek tek tanıyamam ki, böyle bir şeyim yok. Kim tanıyacak? Diyelim ki Adalet Bakanlığındaki birimlerimiz, personeliydi, müsteşarıydı, şu anda öldü, Allah rahmet etsin. Bunlar tanıyacak. Biz de onları uyarıyoruz tabii. Ama bütün bu işler bittikten sonra onların tabii 'Hiç endişe etmeyin, asla böyle bir şey söz konusu değil' vs. gibi ifadeleri bizi gerçekten bu noktada aldatmıştır. Ne zaman biz uyandık? MİT Müsteşarımızla alakalı, çünkü oradaki olayda rol alanları görünce dedik ki 'Bu iş belli oldu.' Ondan sonra zaten artık biz yoğurdu üfleyerek yemeye başladık. Sadece orada değil, birçok birimlerde. Bakanlıkların hemen hemen hepsinde."

Bu sırada dinlemelerin devam ettiğini anlatan Erdoğan, "Dinlemeler devam ediyor çünkü dinlemelerle ilgili diyelim ki Bakan arkadaşımıza sorduğun zaman, 'Asla böyle bir şey yok endişe etmeyin', bu söyleniyor. Siz, tabii bir de Bakansınız, Başbakansınız, kriptolu hattan konuşuyorsunuz. Böyle bir şeyin dinlenildiğini falan anlamak mümkün değil ki üstelik de yasak. 'Bu adamlar bu yasağı nasıl çiğnerler' diyorsunuz. Bu, bir casusluk suçuna girer. Çünkü adamlar oraya güveniyor tabii. Oralardan belki de, orada da imamları var ya. Biz imamı zaten sadece camide biliyorduk meğerse oralarda da imamı varmış yani" diye konuştu.

-"Bundan sonra artık dönüş başlayacak"

Erdoğan, "Sadece Cumhurbaşkanlığı mı dinlenmemiş" sorusu üzerine de "Ben orada da ikili telefon görüşmelerinin dinlenmediğine inanmıyorum, Sayın Cumhurbaşkanımız o konuda ne derse desin. Arşivde duruyor, vakti saati geldiğinde bunlar onu da açıklarlar. Bu olayların bir defa geçmişe bir bakın, sene 1980, bu işin başlangıcıdır. Şu anda 2014'teyiz. 34 yıl. 34 yıldır bu çark çalışıyor ve şu anda zirve yaptığı noktadır" değerlendirmesinde bulundu.

"Zirve yerine zırva deseniz daha doğru olmaz mı" sorusu üzerine Erdoğan, "Olabilir. Hani şerrin de bir zirvesi olur ya. Ama bundan sonra artık dönüş başlayacak" değerlendirmesinde bulundu.

"Bu zırvalık projesini, başarılı bir şekilde uyguladılar" ifadesini kullanan Erdoğan, bundan sonra vatana, millete sevgilerini, muhabbetlerini el birliği, gönül birliğiyle ortaya koymaları gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Çünkü bunlarda bir de şu var, bunlarda takiyye meşrudur, yalan meşrudur, iftira meşrudur, fitne fesat meşrudur. Yani amaca ulaşmak için, gayeye ulaşmak için her yol meşrudur. Bu bir dini örgüt değildir, dini cemaat hiç değildir. Tamamen siyasi bir örgüttür ve bu örgütün içerisinde casusluğa varıncaya kadar her şey vardır" dedi.

"Azerbaycan'da okullarına el konuldu, o konuda bilgi geldi mi" sorusuna karşılık Erdoğan, "Bugün ben konuşmadaydım, konuşmadan çıkınca söylediler, şeyini alamadım, çünkü buraya geldik" ifadesini kullandı.

Aynı şekilde haberlerin Kazakistan'dan da geldiğinin belirtilmesi üzerine Erdoğan, "Aynı şekilde Pakistan'dan da böyle bir şey olabilir. Çünkü Pakistan Pencap Eyaleti Başkanı yarın akşam benimle olacak, sadece bu konuları görüşmek için o da" diye konuştu.

-"Obama ile bu konuları görüştüm, oradan da umutluyum"

ABD'nin sorulması üzerine de Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sayın Obama ile de bu konuları görüştüm. Oradan da umutluyum. Gereken her şeyi söyledim. 'Ülkemdeki huzursuzluğun kaynağındaki kişi sizdedir', 'Pensilvanya'da'dır' dedim, bu kadar açık söyledim. 'Ben de sizden gereğini bekliyorum' dedim. 'Çünkü benim ülkemin iç güvenliğini tehdit edenler sizdeyse, siz de buna karşı gerekli tavrı koymalısınız. Amerika'nın iç güvenliğini tehdit eden kişiler bende olduğu zaman siz nasıl benden bunları istiyorsanız ben de sizden aynı şekilde bunları isteme hakkına sahibim' dedim. Bunları bu kadar açık kendisine söyledim. Olumlu baktı. Yani 'Mesaj alınmıştır' dedi."

Erdoğan, "Kırmızı bültenin söz konusu olup olmadığı" sorusunu da "Niye olmasın, işte diyorum ya her şeyin önce altyapısını bir oluşturacaksın, hazırladığın bülteni de sağlam hazırlayacaksın" diye yanıtladı.

"Beyaz Saray imamları mı var" sorusu üzerine Erdoğan, "Yok, o kadar da abartmayalım diyorum artık. O zaman çok farklı bir güç devşirmiş oluruz onlara" diye konuştu.

"Paralel örgütle cemaat tabanının dikkatle ayrılması konusunda hassasınız" ifadesinin kullanılması üzerine Erdoğan, burada çok samimi insanlar olduğunu belirtti.

Bu insanların okullar, dershaneler yapıp bunlara hibe ettiğini, zekatlarını, kurbanlarını verdiklerini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Mesela geçenlerde bir zat, hepinizin tanıdığı bildiği, Türkiye'nin önemli isimlerinden bir tanesi, kalkıyor bizim Diyanet İşleri Başkanımıza geliyor, onunla bir görüşme yapıyor. Diyor 'Bugüne kadar zekatlarımızı kardeşleriyle beraber buraya veriyorduk, acaba bizim zekatlarımız makbul müdür? Böyle deyince, 'Senin zekatın makbul de bundan sonra dikkat et' diyor. Geçen ben kendisiyle görüştüğümde dedim böyle böyle, bundan sonra. 'Ne olacak bundan sonra Başbakanım' dedi. 'Ben bu olayları yaşadıktan sonra daha ne düşünebilirim ki' dedi."

-"Kime kul olacaksın, burası çok önemli"

"Büyük kopuşlar var mı" sorusuna karşılıkErdoğan, kopuşların başladığını bildirdi. Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"İtikat içerisinde özellikle bir kavram var ki çok önemli, ubudiyet meselesi. Yani kime kul olacaksın, burası çok önemli. Eğer siz insana kulluğu Rab'be kulluğun yerine getirmeye kalkarsanız, orada baltayı taşa vurursunuz. Burada o türler var. Bakın ne diyor, işte rüyada Peygamberimizi görüyor, twittler iki kat artırılsın, bunu soruyor oraya. Onu sorduktan sonra da 'tamam' diyor, 'iki kat artırın.' Şimdi böyle bir şey buralara mı sorulur. Ondan sonra çok enteresan bir şey, senaryo onayını oradan alıyor. Sevgili Peygamberimizin Miraç hadisesinde bakıyorsunuz, indiriliyor, kamyonete bindiriliyor, sürdürülüyor. Böyle bir şey mi olabilir? Bakın, 95 yılı. Savaş Ay'ın yaptığı röportaj. Çok tehlikeli bir şey o. Cebrail Aleyhisselam gelse, 'Onun aşkı burnumda kemiklerini sızlatır' falan diyor 'Ama o parti kursa ben ona da oy vermem' diyor."

Erdoğan, "Bugün CHP ile ittifakları nasıl açıklıyorsunuz" sorusuna ise "CHP kiminle olursa olsun ittifakı yapar. Adamın ihtiyacı var. Zannediyor ki 'Ben bununla ittifak yaparsam seçim kazanacağım veyahut İstanbul'u alacağım veya Ankara'yı alacağım', derdi bu" yanıtını verdi.

"Yapının taşeron olduğu iddia ediliyor, katılıyor musunuz. Katılıyorsanız kimin taşeronu olabilir?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Burada tabii ki birçok şeyler var. Bunları da zaman içerisinde göreceğiz. Bir defa birçok şeyler peyderpey geliyor, gelmeye başladı. Daha da ortaya çıkacak. Çünkü bizler nasıl uluslararası ilişkilerde diyelim ki belli bilgileri, belli ülkelere, belli çerçeve içerisinde veriyorsak, belli ülkeler de belli bilgileri, belgeleri bize verecekler. Çünkü aramızda yaptığımız birçok anlaşmalar var ki bunlar meclislerden geçen anlaşmalardır. Bu anlaşmaların gereği yerine gelecektir. Burada atılan adım da da biz şimdi bunları görüyoruz. Bunları şu anda tabii 30 Mart seçimleriyle meşgulüz, Meclisi de artık malum, şu anda tatil ettik. Dolayısıyla şu seçimlerin hemen akabinde önceliklerimiz bellidir. Bu öncelikler üzerinden yürüyeceğiz. Zaten kabinede malum gerekli değişikliği filan da yaptık ve yoğun bir şekilde bu işin üzerinde yoğunlaşacağız. Yani bu işi hafife almak diye bir şey asla olamaz."

(Sürecek)

SON VİDEO HABER

Suriye'deki dehşeti anlattı: İşkenceden derimiz yüzülüyordu

Haber Ara