Ukrayna'daki mevcut siyasi ve ekonomik duruma ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk Ukrayna İş Konseyi Başkanı Ruşen Çetin, Türkiye-Ukrayna ticaret hacminin 2008 yılında rekor düzeye ulaştığını ve küresel krizin ardından iki ülke arasındaki ticaret hacminde düşüş görüldüğünü anımsatarak, "Ukrayna'dan demirçelik ve demir hurdası, tahıl ve yem hammaddeleri, bazı ağır sanayi makinaları alıyoruz. Biz de Ukrayna'ya yaş sebze ve meyve, tekstil ürünleri, makine sanayi ürünleri, otomobil ve elektrikli aletler satıyoruz" diye konuştu.
Kırım ve Ukrayna'da inşaat sektöründe çalışan Türk firmalarının son olaylardan nasıl etkileneceğine ilişkin soru üzerine Çetin, şu yanıtı verdi:
"Siyasi istikrar olmadığı için herkes etkilendi. Şu anda herkes bekleme durumda ama işler devam ediyor. Öncelikle Ukrayna'da istikrarın sağlanması ve seçimlerin yapılması lazım. Ukrayna'da bundan daha kötüsü olamaz, geleceği son noktaya geldi. Mutlaka düzelecektir. Ruble ve Grivna para birimlerindeki değer kaybı Türkiye'nin yaptığı ihracata ters etki yapar. Türkiye ile Ukrayna ilişkileri aynı şekilde devam edecektir, hiçbir şekilde bozulma beklemiyorum."
Çetin, Ukrayna'da iş yapan şirketlerin işlerine devam etmesi gerektiğini ifade ederek, "Bu sorun kısa veya uzun vadede en iyi şartlarda, en iyi şekilde çözülecektir. Herkesin kurulu bir işi var kimse işini gücünü bırakıp gelmesin" dedi.
Rusya'nın Ukrayna'ya müdahale etme riskine yönelik soru üzerine Çetin, o zaman bu sürecin sadece Ukrayna'yı değil, bütün dünyayı etkileyeceğini ama bir müdahale olmayacağını söyledi.
- "Türkiye ve Ukrayna ekonomileri birbirlerine rakip değil"
Uluslararası Türk Ukrayna İşadamları Derneği Başkanvekili Burak Pehlivan da Türkiye ve Ukrayna ekonomilerinin birbirlerine rakip olmadığını ve hatta birbirini tamamlayıcı ekonomiler olduğunu belirterek, Ukrayna'nın Türkiye'ye ağırlıklı olarak hammadde ve yarı mamul ihraç ederken buna karşılık sanayi mamulleri aldığını, Türk sanayisinin daha çok Ukrayna'dan aldığı hammaddeyi işleyip, katma değer oluşturarak 3. ülkelere sattığını anlattı.
Türkiye'nin Ukrayna'nın 4. büyük dış ticaret partneri ve en fazla dış ticaret fazlası verdiği ülke olmasına karşın, 2013 yılında iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 6,7 milyar dolar olarak gerçekleşirken, Ukrayna'nın toplam ithalatının yüzde 9 düştüğü bir yılda, Türkiye'nin bu ülkeye ihracatının yüzde 20 oranında arttığını dile getiren Pehlivan, son yıllarda Türkiye ve Ukrayna arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin tarihin en iyi dönemlerinden birini yaşadığını belirtti.
Pehlivan, şöyle devam etti:
"Elbette ülkenin içinde bulunduğu kriz ortamından kısa vadeli de olsa ticari ilişkiler etkilenecektir. Bununla birlikte orta ve uzun vadede iki ülkenin ekonomik ve ticari ilişkilerinde özellikle müzakereleri bitme aşamasına gelen Serbest Ticaret Antlaşmasının imzalanmasıyla birlikte yukarıya doğru güçlü bir artış bekliyoruz. İki ülke ekonomik ilişkilerinin güçlü olduğu bir başka alan ise turizm. Özellikle vizelerin 2012 yılında karşılıklı olarak kalkması ile bu alanda ciddi bir hareketlilik yaşandı. Geçtiğimiz yıl Ukrayna'dan Türkiye'ye gelen turist sayısı tarihi zirve olan 750 bin rakamını aştı. Aynı şekilde ülkemizden, bu ülkeye gelen turist sayısında tarihi zirve yakalandı ve 170 bin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Ukrayna'yı ziyaret etti. Dolardaki değerlenme, Ukraynalılar'ın alım gücünü düşürecektir. Bu nedenle yurtdışında tatil yapan Ukraynalı sayısında azalma yaşanması ve Türkiye'nin bundan etkilenmesi olasıdır."
- "Türk firmalarının pazara girişi için uygun bir dönem yaşanacak"
Grivna'nın, krizin başladığı dönemden bu yana 3 ayda yaklaşık yüzde 25 değer kaybı yaşadığını ancak daha önemlisi kurda bir istikrarın henüz sağlanamadığını, yüksek volatilite olduğunu ifade eden Pehlivan, "Ukrayna, 2008 yılından bu yana kendini ekonomik olarak toparlayamadı. 2009 yılında ekonomi yüzde 15,6 oranında küçüldü ve 2 yıldır büyüyemeyen ekonomi hala 2008 yılı değerlerine ulaşabilmiş değil. Birçok yabancı sermayeli banka, firma süreç içerisinde ülkeyi terk etti. Türk iş dünyası da neticede bu çetin iş ortamında iş yapıyor. Son 3 aydır yaşanan ekonomik gelişmeler ülkede iş yapmayı çok daha zor bir hale getirdi" diye konuştu.
Pehlivan, Türk firmaları için gelecek birkaç yılın olumlu bir seyir çizeceğine işaret ederek, bu kritik dönemde tedariğini Türkiye'den yapan firmalara tedarikçilerinin vade ve ödemeler konusunda anlayış göstermesinin, bankaların ise krediler konusunda daha yapıcı bir tutum sergilemesinin iyi bir dayanışma örneği olacağını söyledi.
Ayrıca devlet teşviklerinden yararlanan firmaların teşvik evraklarının incelenmesi süresinin hızlandırılması ve ödemelerin bir an önce firmalara aktarılmasının da alınabilecek bir başka doğru önlem olacağını anlatan Pehlivan, "Ukrayna'ya kısa vadeli bakmayacak, sermaye yapısı güçlü, vizyon sahibi Türk firmalarının ise pazara girişi için uygun bir dönem yaşanacaktır" dedi.
- "İstikrarsız ortam nedeniyle tatil askıya alınacaktır"
Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır da devletler arası ilişkilerde yaşanan olumlu ya da olumsuz gelişmelerin insanların seyahat tercihlerini de etkileyen bir durum olduğunu vurgulayarak, "Bu nedenle Ukrayna'da yaşanan olayların yaratmış olduğu huzursuz ve istikrarsız ortamda insanlar tatili askıya almayı tercih edeceklerdir" diye konuştu.
Bayındır, turizm sektörünün verimli bir gidişat gösterebilmesi için huzur ve güven ortamının varlığının büyük önem taşıdığını belirterek, "Umuyoruz ki yaşanan olumsuz süreç en kısa zamanda atlatılır ve istikrarlı bir döneme geçiş sağlanır" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy da Ukrayna'dan Türkiye'ye gelen turist sayısının etkilenmesiyle ilgili şu anda bir şey söylemenin erken olduğunu belirterek, Ukrayna'daki belirsizliğin bir an önce çözüme kavuşturulması temennisinde bulundu.