Köylü, Şerife Bacı Öğretmenevi'nde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de 17 Aralık'tan itibaren değişik hava estiğini söyledi.
17 Aralık'ın ardından gelişenler ve yasa dışı dinlemelerle ilgili değerlendirmede bulunan Köylü, şunları kaydetti:
"Yargı var işin içinde, emniyet ve diğer kolluk birimleri ile diğer kamu kurumlarından bazı elemanları var. Bu şekilde bir yapılanma, Türkiye üzerinde yabancıların isteği doğrultusunda harekete geçti. Eğer bu olaylar, sadece Türkiye'de iktidar değişikliğini isteyen veya 'hükümeti zayıflatıp yerine biz geçelim' diyen gruplar tarafından yapılmış olsaydı, Türkiye'nin milli menfaatlerine zarar verecek tarzda gelişmezdi. Konunun özünde Türkiye'nin milli menfaatleri var. Nedir bu milli menfaatler? Türkiye'nin son zamanlarda yaptığı çok büyük projeler. Bu projelerin baltalanması ön planda. Dünyadaki küresel şirketlerin menfaatlerinin Türkiye üzerinde yeteri kadar olamayacağını görmeleri sebebiyle bunun değiştirilmesi yönünde çaba, teşebbüs görüyoruz bunu."
Türkiye'de cumhurbaşkanı, başbakan ve dışişleri bakanının da dinlendiğini ifade eden Köylü, "Mesela, başbakanla dışişleri bakanının konuşması niye dinlenir? Bakan, 'Bizim köyün yoluna Sayın Başbakanım harç, bir kamyon kum çektiriver' mi der, bunu mu konuşur başbakanla? Elbette ki konuştuklarının yüzde 90'ı devlet sırrı olan şeylerdir. Devletin dış siyasetiyle ilgili konulardır" diye konuştu.
Köylü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kriptolu telefonunun 3 hattının bilerek açık bırakıldığını vurgulayarak, "Bunun birisi Amerika'dan, birisi İngiltere'den, biri de boğazdaki bir yalıdan dinleniyormuş. Bunu yapanları da aldılar görevden şimdi. Bunların tehdit safhasına gelmesi, dışarıyla sıkı bağlantısı olmasından kaynaklanıyor" ifadesini kullandı.
