Çiçek, gündemdeki konulara ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Yasada dışı telefon dinlemeleri, paralel yapı tartışmalarına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Çiçek, "Belli konularda anlaşabilsek, birçok olayda hem sonuca varma hem de tartışmayı daha sağlıklı yapma imkanı olur" ifadesini kullandı.
Türkiye'deki tartışmaların genelde siyaset zemininde, siyasi tartışma olarak yapıldığına işaret eden Çiçek, bir konunun siyaseten de tartışılabileceğini söyledi. Çiçek, siyasetçinin görevinin de gündemdeki olaylarla ilgili düşüncelerini, görüşlerini, eleştirilerini söylemek olduğunu dile getirerek, bunun yadırganamayacağını vurguladı.
Çiçek, ancak tartışmalardan bir sonuç elde etmek istiyorlarsa, bunun hukuki zeminde olması gerektiğini belirtti. Siyaseti hukuk zemininde yapmaları gerektiğini dile getiren Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hukuku dışlayarak, yok farz ederek siyasi tartışma yaparsak, bugün öyle deriz, yarın da başka türlü deriz. Dün öyle, bugün farklı söylediğimizin en tipik tartışmalarını da bu süreçte yaşıyoruz. Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu yapılırken, bu konularla ilgili özel düzenlemeler yapıldı. Daha netleştirildi, müeyyidelere bağlandı, çok kesin hükümler konuldu, 'Yasa dışı yollardan delil elde etmek, hüküm tesisine esas alınamaz' denildi. Dinlemeye dayalı olarak biriyle ilgili mahkumiyet kararı verecekseniz, bu mutlak suretle hakim kararına bağlı olması lazım. Hakim kararı yoksa, keyfi dinlemeler, gelişi güzel, böyle korsan dinlemeler yapıldıysa bu siyasetin konusu olur. Meydanlarda herkes konuşur. Ama bundan hukuki bir sonuç çıkmaz. O tapelere, o bilmem nelere dayanarak mahkumiyet hükmü verilemez. Peki biz o zaman neyi konuşmuş oluyoruz? Demek ki söylemlerimizin de mutlaka hukuken takviye edilmesi lazım. Hukuk zemininde, hukuk kurallarına uygun olarak yapılması lazım.
Son zamanlarda hepimiz görüyoruz ki bir kısım siyaset malzemesi olan hususların, gayri kanuni olarak elde edildiği tespit edildiği, yapıldığı ortada. Biz bunlara, bu manada daha çok ehemmiyet verirsek bir manada kayıt dışı dinlemelere de müsamaha göstermiş oluruz, cevaz vermiş oluruz. Bu da demokratik ülkede doğru değildir. Bunu, şimdi mi söylüyoruz, geçmişten beri söyleyenler de oldu. Ben de söyledim. Ama ben bunu söyledim diye de kamuoyuna açıklamadım. Başına iş gelmiş olanları, 'geçmiş olsun' diye aradığımda onlar kendileri söyledi. Hepimizin, siyaset üretenlerin kanunsuzluklara, hukuksuzluklara elbirliğiyle karşı çıkmamız gerekir. Çünkü bu kanunları biz yapıyoruz. Bu tapeleri konuşan, kanunsuz dinlemeleri siyasi söylem konusu olarak kullanan herkes, hepimiz bu kanunları yaptık. Bu kanunlara kim uymuyorsa, kim için uyulmuyorsa, buna karşı ortak bir tavır içinde olmak lazım. Ama Türkiye, maalesef belli süreden beri bu ve benzeri bazı konularda da biraz çifte standartlı tutum içindeyiz. Bu da üzücü bir durumdur. Eğer yapılan kanunsuz iş, işlem benden tarafa olan birisine yapıldıysa kıyameti koparıyoruz, karşı taraftan birine olursa sesimizi çıkarmıyoruz. Veya tersi oluyor. Bu da gerçeği ortaya çıkarmada, gerçeğe ulaşmada, bir sonuca varmada işimizi zorlaştırıyor. Biraz da olaylara böyle bakmak lazım."
-"Benden fazla siyaset yapıyor"
TBMM Başkanı Çiçek'e, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün son gelişmelere yönelik Devlet Denetleme Kurulu'nu görevlendirmesi de soruldu.
Gül'ün yetkisinde olduğunu, Devlet Denetleme Kurulu'nun bu tür konularda inceleme yapabileceğini vurgulayan Çiçek, Meclis'in de dinlemelerle ilgili araştırma komisyonu kurduğunu anımsattı. Çiçek, Meclis'in bu olaya daha önce el koyduğunu, komisyonun, olumsuzlukları rapor haline getirdiğini anlattı.
Türkiye'de bir takım yasa dışı unsurların, yasa dışı siyaset yapan unsurların olduğunu dile getiren Çiçek, bunlara, "kayıt dışı siyaset" dediğini söyledi. Çiçek, sözlerini, "Adama sorarsanız görevi siyaset değil, belki esnaf, belki kamuda görev yapıyor, belki başka tarafta birşey yapıyor. Ama benden fazla siyaset yapıyor. Bu türlü kirli işlere de en evvel onlar bulaşıyor. Onlar üzerinden siyaset bugün karmakarışık hale geldi. Bu Türkiye'deki yamuk bir ilişkidir, öyle paralel filan değil. Kayıt dışı siyasetin, kayıt dışı siyaset yapanların, kayıt içindeki siyasetle ister doğrudan ilişkisi, ister çatışma halindeki ilişkisi yamuk ilişkidir, doğru bir ilişki değildir. Türkiye, şu an bunun sonuçları tartışıyor" diye sürdürdü.
-"İnşallah daha olgun şekilde geçer"
Çiçek, yerel seçimler ve cumhurbaşkanı seçim öncesi Türkiye'de nasıl bir tablo gördüğünün sorulması üzerine, seçimin, demokraside olması gerektiğini belirtti.
Her seçimi, kendi şartları içinde değerlendirmek gerektiğine işaret eden Çiçek, "Biraz da tansiyonu düşürerek bu siyaseti yapsak, sükunet içinde bunları tartışsak, o zaman siyaset topluma çok şey kazandırır" dedi.
Çiçek, bu gerginlik ortamında, Ukrayna konusuyla ilgili, kimsenin çok fazla birşey konuşmadığını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dışımızda olan olaylarla ilgili çok fazla ilgilenemiyoruz. İyi bir durum olmaz bu. Bu seçim, öyle, böyle biter. Birileri kazanır, vatandaş kimi tercih edecekse, hepsi bu ülkenin vatandaşıdır, halk seçtiğine göre, eyvallah deyip, saygı duymamız gerekir. Bu iş biter de dışarıdaki sorunlar, kaçırdığımız fırsatlar varsa, almamız gereken tavırlar varsa, birbirimize yol göstericilik anlamında söyleyeceğimiz hususlar varsa bunları konuşamıyoruz. Şu ana kadar bir iki cümle dışında gelişmelerle ilgili çok fazla birşey dinlemedim. Bu da iyi bir durum olmaz. Çünkü bu sorun Türkiye'yi de ilgilendiriyor. Sadece şu partiyi, bu partiyi, iktidarı, muhalefeti değil, hepimizi ilgilendiren sorunlar, hepimizin söyleyeceği sözü olması lazım. Hepimizin birbirimize söyleyeceği tavsiye, telkinler vardır. Bunların üzerinde biraz kafa yormamız gerekir. Yoksa seçimler yapılır, bunda da tereddüt edilecek birşey yok. Türkiye'nin en iyi yaptığı iş de seçimdir. 1950'den bu yana 16 genel seçim yapıldı, bir o kadar yerel seçim yapıldı, senato seçimleri, ara seçimler oldu. Bugüne kadar bu seçimlerle ilgili, başka ülkelerde olduğu gibi hile oldu, sandık kaçırıldı , şunlar oldu, bunlar oldu olmadı. Türkiye bu seçimi iyi yapıyor. İnşallah bu seçimler, diğerlerinden daha olgun bir şekilde geçer. Tansiyon yüksek de olsa, pazar günü herkes normale döner, dönmesini temenni ediyorum."
(Bitti)