Denizli temasları çerçevesinde Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile AK Parti İl Başkanlığını ziyaret eden Şimşek, konuşmasında, yerel seçimlerin cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledi.
"Ama daha önemlisi, siyaset mühendisliğini başarısızlığa uğratmak açısından çok kritik bir eşik" diyen Şimşek, şöyle devam etti:
"Çünkü Türkiye'nin istikrarına kast edilmiş durumda. Yani aslında hedef, Türkiye'nin istikrarı, Türkiye'nin elde ettiği kazanımlar. Çünkü Türkiye, siyasi istikrarı AK Parti'yle yakalamıştır ve hükümetlerimiz döneminde sizlerin güzel çalışmalarıyla milletin teveccühüyle bu ülkede hakikaten birçok sorun çözüldü. Bunun sayesinde Türkiye bir hamle, atılım içerisinde. Tabii burada hedef siyasi iktidar olunca, aslında hedef, özünde Türkiye'nin kazanımları ve geleceği. Onun için önümüzdeki birkaç hafta içinde yapacağımız çalışmalar gerçekten çok çok kritik. Biliyorum burada ne kadar çok güçlü olursak olalım, rehavete kapılmamak lazım. Türkiye ortalamasını yükseltmek gerekiyor. Gerçekten 30 Mart'ta çıkacak mesaj çok önemlidir. İnşallah 30 Mart'la birlikte Türkiye'nin şu anda karşı karşıya olduğu az da olsa belirsizlik, ortadan kalkacak. Türkiye, tekrar bu medeniyet yarışında hedeflediği noktaya doğru gidecek."
Türkiye'nin, AK Parti döneminde dünya ile arayı çok hızlı kapattığını vurgulayan Şimşek, Türkiye'de, 11 yıl önce Avrupa Birliğinin (AB) yüzde 37'si civarında olan kişi başına milli gelirin, günümüzde yüzde 59'a çıktığını kaydetti.
Türkiye'nin her 11 yılda bu başarıyı yakalaması durumunda, şu anda gelişmiş ülkelerin çok ötesinde bir seviyede olacağına işaret eden Şimşek, "Bir 10 yıl daha gittiğimizi, bir 20 puan daha kapattığımız düşünün. Türkiye, AB ortalamasının yüzde 80'ine, bir 10 yıl sonra da yüzde 100'üne ulaşmış olacaktı. Bu, hayal değil. Gerçekten Türkiye bunu başaracak. Bunu başarmak için Başbakanımızın liderliğinde gerçekten güçlü bir ekip, vizyon ve iddialı hedefler var. Bizim için tabii ki milletin desteği çok önemli. Milletin desteğini biz hissettiğimiz sürece, bütün bu badireler de atlatılır, dünyayla bu yarışta da geri kalınmaz" diye konuştu.
Mehmet Şimşek, İngiltere merkezli uluslararası şeffaflık örgütü verilerine göre, AK Parti'den önce 102 ülke arasında 65. sırada yer alan Türkiye'nin, günümüzde 177 ülke arasında 53. sıraya yükseldiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Şu anda, 124 ülkenin önündeyiz. Daha şeffaf, daha temiz bir toplumuz. Hal böyleyken çıkıp, 17 Aralık sürecini bahane edip, bunun üzerinden siyaset mühendisliği projesinin başarılı olması mümkün mü? Eğer amaç yolsuzlukla mücadele olsaydı, sadece Türkiye'nin son 10 yılda kat ettiği mesafeye bakmak yeterli olurdu. Zaten vatandaşımız milletimiz çok basiretli. Olup bitenleri çok iyi anlıyor. Onun hedefinin ne olduğunu, buradaki temel amacın ne olduğunu herkes çok iyi biliyor. Ama bu kadar başarı ve hizmet varken, bu hassasiyetler varken, çıkıp bunun üzerinden daha açık bir siyasi söylemle çıkacaklarına bunun üzerinden operasyonlar yoluyla Türkiye'nin istikrarına kast edilmiş olması, aslında milli iradeye kast etmektir. Ama maalesef özellikle içeride de dışarıda da belli kesimler bunu kullanarak, vatandaşımızın kafasında soru işaretleri uyandırmaya çalışıyor. Aslında hizmetler ortada. Bizim yolsuzluğa karşı tavrımız, çok açık ve nettir. Biz kesinlikle bu noktada mücadeleye tabii ki devam edeceğiz. Ama milli iradeye de bu türden müdahaleleri kabul edemeyiz. Tedbir almak zaten her hükumetin, herkesin yapması gereken bir husustur."
Türkiye'nin, 2023 ve 2071 yılları için çok ciddi ve önemli hedef ve vizyonu bulunduğunu belirten Şimşek, kendilerinden önce hükümetlerin ortalama ömrünün 17 ay olduğunu, bu sürede, Adnan Menderes ve Turgut Özal dönemleri hariç yakın dönemde, herhangi bir hükümetin orta ve uzun vadeli bir vizyon ortaya koyamadığını, bu nedenle Türkiye'nin, medeniyet yarışı ve kalkınmada hep geriye düştüğünü anlattı.
Şimşek, AK Parti hükümetinin, geçmiş dönemlerin açığını kapattığını dile getirerek, 1990 yılında 213 milyar dolar olan milli gelirin, AK Parti olarak iktidara geldiklerinde 230 milyar dolarlık büyüklüğe ancak ulaşabildiğini, günümüzde ise 820 milyar doların üzerine çıktığını kaydetti.
Altyapı yatırımlarıyla Türkiye'nin rekabet gücünün artıp, hızlı kalkınacağını belirten Şimşek, "Bizim derdimiz, ülkenin ekmeğini büyütmek, ülkenin özgürlüklerini artırmak. 17 Aralık süreci, büyük bir istismardır. Binlerce insanın özel hayatına hiçbir saygı gösterilmeden, neler yapılmış. Bir taraftan, Türkiye'nin demokratik standartlarını güçlendirmemiz lazım ki onu yapıyoruz, en son demokratikleşme paketi bunlardan önemli olanıdır. Bir taraftan da Türkiye'nin işini, aşını büyütüyoruz" diye konuştu.
"Bakmayın konu ne dershanedir ne de yolsuzluktur. Hedef, Türkiye'nin istikrarı, Türkiye'nin kardeşliği. Hedef, bu çözüm süreci. Hedef tabii ki Türkiye'nin gelişmesinin, kalkınmasının sekteye uğratılmasıdır" diyen Şimşek, şöyle devam etti:
"Aslında 17 Aralık'ın bir hedefi de çözüm süreci. Türkiye, 30-40 yıl içerisinde yaklaşık 350 milyar dolar, kimisine göre 1 trilyon dolar terörle mücadele için para harcadı. Bu kaynakları eğitim, yatırım ve kalkınma için kullanmamız, Türkiye'yi ayağa kaldırır. Şimdi Türkiye (Ben karmaşık bir sorunu, kardeşliği pekiştirerek, daha çok demokrasi, temel hak ve özgürlükler çerçevesinde çözeceğim) diyor. Biz bunu başarırsak, bütün dünya için ilham kaynağı olacağız. Çünkü bu, istisnai bir durum olacak. İşte Başbakanımızın başarmaya çalıştığı da başkalarını rahatsız eden husus da bu."
Şimşek, geçmişte çok sıkıntılar yaşanan Türkiye'nin doğusu ve güneydoğusunun, batısıyla arasının huzur ortamıyla birlikte kapandığını ifade ederek, problemlerini çözmesi durumunda, Türkiye'yi kimsenin tutamayacağını vurguladı.
Birilerinin Türkiye'yi içe döndürmeye çalıştığını belirten Şimşek, "1990'lı yıllarda Türkiye, bugünkü kadar güçlü olsa, evini düzene koymuş olsa ve o günkü etrafımızdaki değişim, dönüşümde daha büyük rol oynasa, çok çok farklı noktalarda olurdu. İşte yine hedef, Türkiye'yi kendi içerisine döndürüp, kendi istikrarsızlığıyla meşgul etmek ve hedeflerinden uzaklaştırmak. Zaten istikrarsızlık başladı mı, çok fazla konuşmaya gerek yok" diye konuştu.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumartesi ziyaretinde Denizli'nin bir destan yazdığını ifade etti.
Bakanlar Şimşek ve Zeybekci, daha sonra Delikliçınar Meydanı'nda esnaf ziyaretinde bulundu.
Esnafa işlerinin durumunu soran Şimşek ve Zeybekci, nitelikli ve yöresel ürünlerle ilgili esnafa destek verildiğini kaydetti.
Girdikleri bir dükkanda basın mensuplarına tezgahın arkasına geçerek kuruyemiş ikram eden bakanlar, esnafın döner ve yiyecek ikramını da geri çevirmedi.
