TBMM Genel Kurulu'nda, kamuoyunda "Demokratikleşme Paketi" olarak bilinen Temel Hak ve Hürriyetlerin Genişletilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmeleri devam ediyor.
MHP Kocaaeli Milletvekili Lütfü Türkan, tasarıya ilişkin eleştirilerini dile getirirken, "Hükümetin esas amacı, Türkiye'de Kürdistan kurmaktır. PKK'ya verilen sözler yerine getirilmektedir. Öyle pazarlıklar yaptınız ki artık geri dönüş olmadığını biliyorsunuz. Türkiye'yi siyasal çözümlenmeye götürüyorsunuz. Tek millet, tek vatan, egemenlik, dil, bayrak, üniter devlet hukukundan uzaklaşıyorsunuz" dedi.
Türkkan, tasarının Türkiye'yi Yugoslavyalaştıracağını öne sürdü.
Lütfü Türkkan, "Başbakan Rıza Sarraf'ı dışarıdan kabineye Maliye Bakanı olarak atasın, Ekonomi Bakanı da olabilir. Paranın döndüğü tüm bakanlıkları emanet edebilirsiniz çünkü paylaşmayı çok iyi yapıyor, birisine saat, birisine para, birisine hediye" ifadesini kullandı.
'Bu paketin eli kanlı, bebek katili Abdullah Öcalan'ın istediği bir paket olduğunu' iddia eden Türkkan, "Bebek katili Abdullah Öcalan'ın, Murat Karayılan ve diğerlerinin siyaset yapmasına imkan tanıyan tasarıdır. Öcalan'a önce siyaset, sonra Meclis yolunun açılması planlanmıştır. Ancak biz buna izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, siyasi partilerin alacağı hazine yardımı şartını yüzde 7 oydan yüzde 3 oya düşüren madde üzerinde, oy oranının yüzde 1'e indirilmesine yönelik önerge verdi.
Önergenin reddedilmesine tepki gösteren Kaplan, "Demokratikleşme paketi adı altında, hazine yardımında samimiyetsizliğin, ayrımcılığın ruhunuzun iliklerine kadar işlediğinin fotoğrafını verdiniz. Hazine yardımı sanki Elitaş'ın cebinden çıkıyor, sanki AK Parti'den çıkıyor, sanki sizin seçmeniniz vergi yatırıyor" dedi.
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal da toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılacak yeri belirlemede valilere yetki verildiğini ifade ederek, "Amaç demokratikleşiyormuş gibi göstererek, ipin ucunu tutmak" değerlendirmesinde bulundu.
BDP'li Kaplan da Kızılay'daki gösteriye müdahalede bir dershaneye basınçlı su sıkılmasına değinerek, "Bu anlayışla demokrasi getireceğinizi düşünüyorsunuz. Sizin büyük adım olarak gördüğünüz şeyleri biz civciv adımı kadar görmüyoruz" dedi.
Kaplan, başka bir madde üzerindeki konuşmasında, "Bu ülkede kaç tane TOMA, akrep var biliyor musunuz?" diye sorunca, AK Parti sıralarından "Bu ülkede kaç tane hain var biliyor musunuz?" karşılığı verildi.
Buna tepki gösteren Kaplan, "Sizden hainlik akıyor, siz hainsiniz. Burada konuşunca batıyor değil mi? Paraları götüreceksiniz, ihaleleri götüreceksiniz, buradan bir milletvekilinin sesi çıktığı zaman da ona 'hain' diyeceksiniz. Hırsızlardır, vatanı soyanlardır, ırkçılık yapanlardır, kafatasçılık yapanlardır hainler. Dilini, kimliğini, söylemini, halayını inkar edendir hain. Hainlik bu ülkenin uçuruma sürüklenmesidir. Siz, ülkeyi uçuruma sürüklüyorsunuz. Hain, kalleş arıyorsan kendi içinde ara" diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da Kaplan'a, AK Parti'li milletvekilinin hain lafından neden alındığını sorarak, "Siz hain misiniz ki bu kadar tepki gösteriyorsunuz? Bu ülkenin evlatlarını hunharca öldürenlerdir hain, dershanelerdeki çocuklarını öldürenlerdir hain, annesinin karnındaki bebeği öldürenlerdir, askeri şehit edenlerdir hain. 'Kürtleri koruyorum' diye Kürtleri katledendir hain" dedi.
Hasip Kaplan da Elitaş'ı kastederek, "Görmüş kalabalığı burada horozlanıyor" diye bağırdı. Bunun üzerine AK Parti'li milletvekilleri Kaplan'a tepki gösterdi.
Tasarının ilk 10 maddeden oluşan birinci bölümü kabul edildi. Tasarının ikinci bölümünün görüşmelerine geçildi.
